Gazeteci-yazar, ansiklopedist, yayıncı (D. 1929, Eskişehir -
Ö. 15 Haziran 2016, İstanbul). Kabataş Erkek Lisesi (1947) ve İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1951) mezunu. İstanbul Radyosu söz ve temsil
yayınlarında reji asistanı olarak çalıştı (1950-54). Gazeteciliğe Son Saat’te
röportaj yazarı olarak başladı (1952). Tercüman, Havadis, Yeni Sabah, Ege
Ekspres ve Tasvir gazetelerinde çeşitli görevlerde bulundu. Yeni
Sabah’ta genel yayın yönetmenliği ve yazarlık yaptı. 1965’te Meydan dergisinin
kurucuları arasında yer aldı. Meydan Larousse Ansiklopedisi’nin (12
cilt) yayımcılarından biri ve genel yayın müdürü (1969-73) olarak çalıştı.
Arkadaşlarıyla birlikte Kaynak Kitaplar Yayınevini (1973) kurdu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin her alanda elli yılını yansıtan Türkiye
1923-1973 Ansiklopedisi (4 cilt, 1974; 1 ek cilt, 1981), Başlangıcından
Bugüne Dünya Tarihi (3 cilt, 1974), Elörgüsü (3 cilt, 1975) gibi
ansiklopediler yayımladı. 1990’da Doğan Yayın Grubunda gazeteciliğe döndü.
Tanıtım (promosyon) programlarında yer
alan Memo Larousse, Théma Larousse, Dictionnaire Larousse, Büyük Larousse,
Demokrasinin 50 Yılı ansiklopedilerinin hazırlanmasına katıldı. AD
Kitapçılıkta genel yayın yönetmeni olarak çalıştı. 1995’te Posta
gazetesinde “Telaynak” köşesini yazdı, 1996’dan sonra Radikal gazetesinde
“Cihannüma” adlı köşesinde yazdı. 1996'dan bu yana Radikal'de köşe yazarlığı
(Cihannüma) yaptı. 2005-2011 yılları arası Okan Bayülgen'in birçok tv programında
daimi konuk oldu. CNN TÜRK’te “Hakkıyla Sohbet” ve “Günbegün” adlarıyla iki
program yaptı. 26 Nisan 2008'de eşi Gülseren Devrim'i kaybetti. Doğan Medya
Grubu Yayın Konseyi üyelerindendi. Verdiği röportajlarda tarih ve kültür
konularında resmi ideoloji kapsamı dışına çıkarak düşüncelerini özgürce
paylaşmasıyla da tanınmıştır.
Hakkı Devrim, 15 Haziran 2016 Çarşamba günü İstanbul'da
vefat etti. Cenazesi ertesi günü Levent Camisinde öğle namazından sonra kılınan
cenaze namazından sonra Kilyos'taki aile mezarlığında toprağa verildi.
Hakkı Devrim'i yıllarca program konuğu olarak kendisiyle
söyleşen Okan Bayülgen, uzun yıllar programında daimi konuk olan Devrim'in
ardından şunları yazdı:
"Hakkı ağabeyi,
"aklımı", "hafızamı", "gençliğimi" yitirdim. O
bana gidenleri anlattı ben de yeni gelenlere onu anlatacağım".
"Hakkı Devrim, benim
yaşamımda, yetişmemde çok önemli yeri olan bir insandı. (1967-1997 arasında
çıkardığı ansiklopedilerde bana da Türk dili ve edebiyatı konularında yazma
görevi vermişti. Benim rol modelimdi, hocamdı diyebilirim, kimi yönleriyle
(yazısıyla, çalışkanlığıyla, nüktedanlığıyla.." (Prof. Dr. Yusuf
Çotuksöken)
KAYNAKÇA: İhsan Işık / Resimli ve Metin
Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2007),
Hakkı Devrim'in acı günü (A.A – hurriyet.com.tr, 26 Nisan 2008), Hakkı Devrim
(dilimiz.com, erişim: 4 Ocak 2016), Hakkı Devrim ile Kürt Sorunu ve Dil
Üzerine… (guncelgercek.wordpress.com, erişim: 4 Ocak 2016), Hakkı Devrimin
ölümü Okan Bayülgen'i yasa boğdu (haberturk.com, 15.06.2016), Hakkı Devrim son
yolculuğuna uğurlandı (t24.com.tr, 16 Haziran 2016).
HAKKI AĞABEY
ORAL ÇALIŞLAR
O, biz gazetecilerin Hakkı Ağabey’iydi. Önceki kuşakların, yaşayan, konuşan yazan temsilcilerindendi. Radikal gazetesine yazarlar öyle sık gelmezken, Hakkı Devrim gelirdi. Çünkü, o gazetenin mürekkep kokuları içinde mesleği öğrenmiş, ustalaşmış ve yetkinleşmişti. Ne zaman Radikal’e gitsem, ilk yaptığım onunla sohbet etmek olurdu. Parlak ve kıvrak zekasıyla, güncel eleştiriler yapar, geçmişe ilişkin anektodlar aktarırdı. Gazeteciliğe başlayışını şöyle anlatmış: “Yıl 1954’tü, 25 yaşındaydım. Cihad Baban beni karşısına alıp bir teklifte bulunmuştu desem, yanlış olur; resmen tebligatta bulunmuştu:
- Hakkı, sen kaç yaşındasın?
- Tam 25 ağabey.(...) Arkasını bekliyorum. - Bak, dedi damdan düşercesine. Senin Son Saat’teki mülakat yazarlığın, İstanbul Radyosu’ndaki reji asistanlığın ve Türkiye Turizm Kurumu’ndaki müdürlüğün, nihayet bu hafta sona erecek. Bundan böyle tek işin, ama doğru dürüst bir mesleğin olacak: Sen artık ful-taym çalışan gazetecisin. (...) - Hayır, diyebilecek halim mi vardı ki... Özrümü söyledim:
- Ağabey, artık askere gitsem diyordum ben de... Ne dersiniz?
-Tamam git, dedi. O kadar beklerim, kıymetlilerimdensin. (...) Harbiye 1. Ordu Komutanlığı’nda ve (sabah akşam üçerden, günde 6 saat) Tercüman ve Son Saat gazeteleri yazı işlerinde çalışmaya başlamıştım. Ben, 1951’den beri Son Saat mensubuydum zaten.” (Radikal, 4 Kasım 2009) Anlattığında gazeteciliği 58 yılı doldurmuştu. Muhabirlik de yayın yönetmenliği de yapmıştı. TV’lerdeki sohbet programlarında da sivrilen, farklı kuşaklara aynı anda hitap edebilen bir kişiydi.
Nasıl tanıştık?
2009 başında Radikal’e yeni başlamıştım. Bir kalp ameliyatı geçirdim. Hakkı Ağabey’le dostluğa açılan yol onun bir yazısındaki şu cümlelerle başlamıştı: “Oral Çalışlar yazılarını okuduğum, ama tanıştım diyemeyeceğim bir gazetecidir. Geçirdiği önemli ameliyat ertesi hamdolsun iyi olduğunu dünkü yazısından öğrendim. Ziyaretine gidebilmek isterdim.
Ama tanışma fırsatı bile bulamadığım bir hastayı ziyarete gitmenin münasebetsizlik olacağını düşünürüm. Bir toplantıda tanıştığımız İpek Hanım’a telefonda geçmiş olsun demekle yetindim.” Zamanla dost olduk. Dedikodular yaptık. İğneli dilinden, meslek hikayeleri dinledim. Dinlediklerimi not etmediğime üzülüyorum.
Son dakikaya kadar gazetecilik yapacak bir tutkuyla bağlıydı mesleğe. Medyadaki kriz yazmasına fırsat tanımadı. Mesleğe “erken” veda etti. Onu, değerli, muzip bir büyüğümüz, bir ustamız olarak hep saygıyla hatırlayacağım.
KAYNAK: Oral Çalışlar / Hakkı Ağabey
(www.posta.com.tr, 17.06.2016).