17. Yüzyıl Nakşibendi şeyhlerinden, şair (D. 1601, Diyarbekir - Ö. 15 Ekim
1666, Bursa). Adı Mahmud, mahlası Resmî' olup, yaz-kış başı açık olarak
dolaştığı için şöhreti "Açıkbaş"tır. Arapça, Farsça ve Türkçe üç
dilde yazdığı şiirlerinde (mülemma) Resmî mahlâsını kullanmıştır. Dördüncü
Murad'ın 1638 de Bağdat Fethi dönüşünde, 80 bine yakın müridi bulunduğu ve çok
sayıldığı için günün birinde dünya saltanatına karışır diye şehrimizde idam
ettirdiği Mevlânâ Şeyh Aziz Mahmud Urmevî (Ürmiye'li)nin kardeşi oğludur.
Gazelleri meşhur ve tarih söylemekte de irticali kuvvetli idi. Aynı zamanda,
devrinin büyük mutasavvuf ve âlimi sayılıyordu, 15 Ekim 1666 Cuma günü Bursa'da
vefat etti, Dayehatun Camii Mezarlığına gömüldü.
Türkçe kadar Farsça şiir yazmakta da mahir olan Resmî, Amid'de tahsilini
bitirdikten sonra Valilerin sohbetinde bulundu, sonunda Mardin Voyvodası oldu.
Sonradan, devlet hizmetini bırakarak Amid'e döndü, o dönemde bütün Doğu
Anadolu'nun manevî mürşidi sayılan amcası Şeyh - Aziz Mahmud Ürmevî'nin
halifesi oldu ve Şeyhlik postuna geçti. 1638 de amcasının idamı üzerine önce
Mısır'a göçerek Kahire'ye gitti. 1640'tan sonra İstanbul'a varıp, Nakşbendî
dergâhında zikir ve ibadetle meşgul oldu. Müridlerinin İstanbul'da da artması ve
kerametlerine ait rivayetlerin çoğalmasından çekinerek , Bursa'ya göçt. Orada
Veled-i Enbiya Mahallesine yerleşip, Dayehatun Câmii ile Ulucâmi'de ve daha
başka makamlarda yine zikir ve irşad işleriyle uğraştu ve nihayet, burada vefat
etti.
On iki ilim üzerine yazdığı bir kitabı Sadrazam Köprülü Fâzıl Ahmed Paşa'ya hediye ederek,
âlim olan bu Vezirin takdir ve hürmetini kazanmıştı. Diyarbekir'deki
yeğenlerini getirtip Bursa'ya yerleştirdi. Kendisinden sonra onlar da burada
Nakşî tarikatinin şeyhi olarak yaşamışlardır. Açıkbaş Mahmud Efendi'nin birçok
keramet ve menkıbesi çağının hâtırası olan kitaplara geçti. Dokuz bablı Türkçe
"Güzide" adlı mufassal tecvidi; Farsçadan tercüme olan "Evrâd-i
Fethiyye Şerhi"; "Risâle-i Nûrbahşiyye", "Nurbahşî
Tarikatı Evradı" gibi basılmamış eserleri vardır. "Resmi
Dîvânçesi"nden Osmanlı Müellifleri'nde bahsedilmişse de, henüz
yeri öğrenilememiştir.
Kendisini çok sevdirdiği Bursa'da ölümüne söylenen tarihlerden birisi şudur :
"Şeyh Mahmûd mefhar4 meczûbiyân / Nacl-i pâk-i Hazret-i Sultân-i
Dîn
Eyleyüp azm-i bakaay-i câvidân / Kodu uşşâkı firak içre hazin
Gûş edüp fevtin dedüm târihini / Rahmetin kıla ziyâde ol Mu'în. Sene 1077."
KAYNAK: Tşa, Bursalı Mehmed Tahir / Osmanlı Müellifleri I (1972), Şevket
Beysanoğlu / Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (2. bas. 1996, c. 1, s. 140),
İhsan Işık / TEKAA (2006) - Diyarbakır Ansiklopedisi (2013).