Tarihçi,
devlet adamı (D. 1700, Resmo /
Girit - Ö. Ağustos 1783,
İstanbul). Babasının adı İbrahim’di. Adındaki “Resmî” mahlasını “Resmolu”
anlamında kullanmıştır. Öğrenim yapmak üzere geldiği İstanbul’da reisülküttaplardan Mustafa
Efendi’nin yanında yetişti ve daha sonra onun kızıyla evlenerek damadı oldu.
Öğrenimini tamamladıktan sonra devlet hizmetine girerek; sırasıyla Selanik, İstanbul ve Gelibolu baruthanelerinde nezaret görevleri ile kethüdalıklarda ve dışişleriyle ilgili görevlerde
bulundu. Bir süre de Bursa ve Selanik’te görev yaptıktan sonra 1757’de Sultan III. Mustafa’nın tahta çıkışını
bildirmek üzere Avusturya’ya elçi
olarak gönderildi (1757). Daha sonra maliye tezkirecisi ve Anadolu Muhasebecisi olarak görevlendirildi.
Prusya Kralı II. Frederik’in kendi ülkesinde
yaptığı reformları duyan padişah tarafından, Prusya ile Rusya arasındaki yakınlaşmanın Osmanlı
Devleti açısından getireceği riskleri incelemek, yolu üzerinde bulunan Osmanlı
egemenliğindeki Lehlilere teminat vermek üzere elçi olarak
Berlin’e gönderildi (1763). Böylece Osmanlı Devleti’nin ilk Berlin Büyükelçisi
oldu.
Resmî Efendi’nin Prusya Kralı II. Frederik ile görüşmesinde kralın kendisine
altın anahtar değerinde üç öneride bulunduğu nakledilmektedir:
“1- Bol bol tarih okuyun, eski deneyimlerden yararlanın. 2-
Güçlü bir orduya sahip olmaya çalışın ve barış zamanında askerlerinizi sürekli
eğitime tâbi tutun. 3- Hazineniz her zaman parayla dolu bulunsun, ekonomiye
önem verin.”
Ahmed Resmî Efendi, bu görevini tamamlayarak İstanbul’a
döndüğünde Moldovanî Ali Paşa’nın sadaretinde (başbakanlık), devlet işlerindeki
bilgisi ve yararlılığı düşünülerek, 23 Kasım 1769’da sadrazam kethüdalığına
getirildi ise de kısa süre sonra sadaret değişikliği nedeniyle eski görevine
iade edildi. Ruznameci olarak bulunduğu Rus savaşı’nda Avrupa’yı yakından
tanımış olması nedeniyle 24 Şubat 1771’de tekrar sadaret kethüdalığına
getirildi. Bu hizmette iken nişancılık payesiyle başmurahhas olarak Küçük
Kaynarca Antlaşması görüşmelerine katıldı. İstanbul’a dönüşünde görevden
alınan Ahmed Resmî, bundan sonra sarayda çeşitli görevlerde bulundu. 30-31
Ağustos 1783 gecesi vefat etti, İstanbul Üsküdar’da
Karaca Ahmed Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Küçük Kaynarca Anlaşması’nın görüşmeleri ile imzalanmasında Osmanlı Devleti heyetine başkanlık gibi talihsiz bir
görevle tarihe geçmiş, ancak öncesinde Viyana ve Berlin’de
önemli sefaret görevlerinde bulunmuştu. Devlet adamlığının yanı sıra “Sefaretname”si
ve Osmanlı reisülküttapları ile kızlarağaları hakkındaki biyografik eserleri ile de
tanınmış önemli bir yazardır.
XVIII. yüzyılın ikinci önemli sefaretname yazarı Resmî Ahmed
Efendi’dir. “Sefaretname”sinin özellikle Berlin izlenimlerini ve
yol güzergâhını içeren bölümleri, daha önce (1720) Paris’e gönderilen Türkiye’nin ilk
Paris Büyükelçisi Yirmisekiz
Mehmet Çelebi’nin deneyimleriyle benzerlik taşımakta ve eserleri birbirlerini
tamamlamaktadır. Her iki yazar da, tiyatroyu (“komedya denilen hayalhaneleri”)
keşfetmiş, kadınlarla erkeklerin birlikte eğlendikleri bir ortama uyum
sağlamakta güçlük çekmişlerdir. Tıpkı Paris halkı gibi Berlinliler de
gördükleri ilk Türk olan Ahmed Resmi Efendi’yi, büyükçe kavuğu, kaftanı ve
maiyetinin şatafatıyla, pencerelerinden ilgiyle seyrederler.
Resmî Ahmed Efendi, ilk sefaretnamesini Viyana elçiliği
sırasında yazmıştı. Ancak asıl önemli sefaretnamesi “Prusya Sefaretnamesi”dir.
Bu eserinde İstanbul’dan Berlin’e, gidinceye kadar gördüklerini coğrafyası,
mimarisi, insanları ile anlatmış; Berlin ve Potsdam’da gördüklerine daha geniş
yer vermiştir. Prusya ordusunu talim ve terbiyesiyle ilgili incelemesi
önemlidir. Viyana ve Berlin sefaretnameleri İstanbul’da birkaç kez ve Almancaya
çevrilerek Berlin’de basılmıştır. Son kez, “Tercüman 1001 Temel Eser” dizisi
içinde 1980’de yayınlanmıştır. Resmî Ahmed Efendi’nin sefaretnameleri sade,
zevkli bir üslupla yazılmıştır.
ESERLERİ:
Viyana Sefaretnamesi (İlk baskısı İstanbul'da 1804, ikinci
baskısı 1887.1809'da J.V.
Hammer tarafından Almancaya çevrildi), Prusya Sefaretnamesi (Birinci baskı
1804, ikinci baskı 1886. İstanbul. Almancaya çevirisini Willig Bolland yaptı.
Berlin 1809, Varşova 1825), Lâyiha (XVIII. yüzyıl sonunda devletlerarası
ilişkilere dair görüşleri), Coğrafya-yı
Cedîd'i (Prusya dönüşü
yaptığı çeviri. Süleymaniye Kütüphanesindedir), Halifet-ür-Rüesa (Celâlzade Mustafa Çelebi’den Ragıp Paşa’ya kadar reisülküttapların biyografileri
ve yaşamöyküleri, İstanbul 1853), Hamilet-ül-Kübera (39 kızlarağasının biyografi ve
yaşamöyküleri, basılmadı), el-İstînâs
fî Ahvâli'l-Efrâs (Sadrazam
Bâhir Mustafa Paşa'nın ata düşkünlüğü vesilesiyle, bu hayvana duyulan sevgiyi
dile getiren Arapça, Farsça ve Türkçe'deki tabir, darbımesel ve beyitlerle,
atın tabiatı ve hasletleri hakkında, İÜ Kütüphanesindedir), Hülasat-ül-İtibar (1768-74 Osmanlı-Rus Savaşı hakkında görüş, izlenim ve
eleştiriler, 1781’de yazmıştır. İstanbul'da 1869, 1890 ve 1899 yıllarında üç
defa basıldı. Almancaya da çevrildi. Berlin 1813), Zülâliyye (Arapça darbımeseller), Luğaz (Arapça).
KAYNAKÇA: Faik Reşit Unat / Osmanlı Sefirleri ve Sefâretnâmeleri (Yay. Bekir Sıtkı Baykal,
1968), Bekir Kütükoğlu / “Ahmed Resmî” (Küçük
Türk İslâm Ansiklopedisi, 1974), Bilge Ercilâsun / “Ahmed Resmî
Efendi’nin Türk Yenileşme Tarihindeki Yeri”
(Atsız Armağanı,
1976), Hüseyin Gazi Yurdaydın / “Ahmed
Resmî Efendi ve Bazı Düşünceleri”
(Mustafa Reşid Paşa ve Dönemi Semineri Bildiriler, 1987), Büyük Türk Klasikleri (c. 7, s. 234-238,
1988), Bekir Kütükoğlu / “Ahmed Resmî” (TDV
İslam Ansiklopedisi, c. 2, s. 121-122, 1989),
Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (13. bas. S. 267,
1989), İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar
Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli
ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006,
gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2,
2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).