Mutasavvıf, âlim (D. 1892, Adana - Ö. 12 Şubat 1984, Medine). İlk
ve ortaöğrenimini Adana’da tamamladıktan sonra İstanbul Darülfünûn (Üniversite)
Hukuk Fakültesini birincilikle bitirdi. Bir ara Gümüşhaneli dergâhına devam
ettiyse de daha sonra Kelâmî dergâhı şeyhi ve Meclis-i Sûfiye reisi Erbilli
Es’âd Efendi’ye bağlandı. Kısa bir süre sonra irşad (halka ders vermeye yetkili
hocalık) göreviyle gönderildiği Adana’ya gitti. Tekkele-rin kapatılmasından
sonra Adana’da bir yandan vaaz ve sohbetleriyle irşad hizmetlerini yürütürken,
diğer yandan bir kereste ticarethanesinin muhasebesini tutarak geçimini
sağladı. Babasından kalan büyük bir serveti, geçimini alın teriyle kazanmak
düşüncesi nedeniyle reddetmişti. Adana’da yaşadığı yıllarda kışları şehir
merkezinde, yazları ise Namrun ve Kızıldağ yaylalarında geçiriyordu. Bazı yaz
aylarını Kayseri’nin Talas ve Yeşilhisar gibi sayfiye yerlerinde geçirdiği de
oluyordu. Hac yolunun açıldığı 1946 yılında ilk defa hacca gitti. 1951 yılında
gittiği İstanbul’da iki yıl kaldıktan sonra 1953’te ikinci kez hacca gitti.
Dönüşünde arkadaşı Konyalı Saraç Mehmed Efendi ile uğradığı Şam’a yerleşti.
Daha sonra ailesi, damadı ile birlikte yanına gitti. Dokuz ay sonra yeniden
İstanbul’a dönerek önce Beyazıt-Laleli’ye, sonra da Erenköy’e yerleşti.
İstanbul’da bulunduğu yıllarda da vaaz ve sohbet halkaları ile
irşad hizmetini yürütürken, geçimini Tahtakale’de bir ticarethanenin
muhasebeciliğini yaparak sağladı. Vaaz, irşad ve sohbetlerinden toplumun her
kesiminden çok sayıda insan yararlandı. Son yıllarda şöhretinin artması ve
gördüğü ilginin dikkat çekecek ölçüde yaygınlaşması üzerine uzlete (inziva,
yalnızlık) çekildi. Ancak yakın dostları ile evinde, Ramazan’da hatim ile
kılınan teravih namazlarında ve özel sohbetlerde görüşür oldu. 1957 yılında yakınları
kendisine Eyüp Sultan’da mezar yeri almayı önerdiklerinde; “Herkesi arzusuna
bıraksalar, biz Cennetü’l Bâkî’yi arzu ederiz” demişti. 1979 yılında yerleştiği
Medine’de beş yıl yaşadıktan sonra
öldüğünde Cennetü’l Bâkî mezarlığında toprağa verildi.
ESERLERİ:
Hz. İbrahim (1980), Hz. Yusuf (1980), Bedir Gazvesi ve Enfal Sûresi
Tefsiri (1980), Uhud Gazvesi (1980), Yunus ve Hûd Sureleri
Tefsiri (1981), Tebuk Seferi (1981), Hz. Ebubekir (1981),
Hz. Ömer (1981), Hz. Osman (1981), Hz. Ali (1981), Hz.
Halid b. Velid (1981), Ashab-ı Kirâm (1982), Fatiha Suresi
Tefsiri (1985), Bakara Suresi Tefsiri (1985), Dualar ve Zikirler (1985),
Muhasebe 1 (2005).
KAYNAK: Mustafa Akgün / Mahmut Sami Ramazanoğlu (1995), İhsan Işık / Resimli ve Metin
Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).