Şair ve yazar. 20 Kasım 1964, Düzlüce köyü / Banaz /
Uşak doğumlu. Asıl adı Mehmet Doğan. Mehmet M. Doğan imzasını da kullandı.
İlkokulu köyünde bitirdi. Parasız yatılı olarak Demirci / Manisa ve Akçadağ /
Malatya öğretmen liselerinde okudu (1981), AÜ Basın Yayın Yüksek Okulu (1987)
mezunu. Öğrencilik yıllarında yerel Çorum Gazetesi’nin kültür-sanat
sayfasını (1982-84) hazırladı. 1988 yılında Dünya gazetesinde
profesyonel gazeteciliğe başlayarak; ekonomi, parlamento, başbakanlık,
cumhurbaşkanlığı muhabiri olarak (1990-96) çalıştı. Siyah Beyaz ve Günlük
Haber gazetelerinin kültür-sanat editörlüğünü (1996-99) yaptı. 1996’da Pencere
dergisini çıkarmaya başladı. 2001 yılında TRT-INT kanalında sözleşmeli
danışman olarak çalıştı. “Saz Tar Gitar” programında yayınlanan şiir bölümünün
şiir seçimini ve metin yazarlığını yaptı. 2002-2003 yıllarında ise, TRT 1,
TRT-INT ve TRT Türk’te ortak yayınlanan “Pazar Panorama” programının metin
yazarı olarak çalıştı. 2003 yılından sonra
TRT Türkiye’nin Sesi Radyosunda, “Sizin Radyonuz” programının sanat
danışmanlığını yürüttü. Bu radyoda yayınlanan “Söz Uçar” adlı kitap programı
ile “Yazının Kanadında” programını
hazırladı. Ayrıca, Edebiyatçılar Derneğinde genel sekreter yardımcılığı, genel
sekreterlik ve genel saymanlık gibi görevlerde (1994-98) bulundu.
İlk şiiri, 1980 yılında Demokrat
gazetesinde yayımlandı. Daha sonraki şiir, düzyazı, günlük ve edebiyat
söyleşileri Nitelik, Kıyı, Su, Yarın, Sanat Rehberi, Parantez (Almanya),
Çağdaş Türk Dili, Şiir-lik (Almanya), Dünya Kitap, Cumhuriyet Kitap
dergilerinde; Demokrat, Oslobodanje (Saraybosna) gazetelerinde ve
internette yayınlanan İmece ve Pencere’de yer aldı. Yarın dergisinin
şiir seçici kurulunda (1986-87), Sanat Rehberi dergisinin yönetiminde
(1985-86) bulundu. 2000 yılında Pencere dergisini sanal ortamda da
yayınlamaya başladı. Bu dergisinin yan kuruluşu olarak 2000 yılında Pervaz Yayınlarını kurdu ve yönetti.
Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Türk
Kütüphaneciler Derneği üyesidir.
“Kişisel yaşanan sevincin ötesinde,
şiirimizdeki tematik antoloji çalışmalarına örnek oluşturacak, başvurulmadan
edilemeyecek bir kaynak olmuş bu. Artık anne şiiri yazmak isteyen de, antoloji
anlamında yeni bir çalışma içine girecek olan da M. Mahzun Doğan’ın bu yapıtına
bakmak durumunda kalacaktır: Özellikle de sunuş yazısına. Seçtiği şiirleri
kitaplaştırmakla yetinmiyor, bir kadirbilirlik örneği de veriyor ve kendisinden
önce kimlerin bu konuya el attığını, anne şiirleri antolojisi hazırladığını
aktarıyor ve bilgilendiriyor okuru.” (Abdülkadir Budak)
“M. Mahzun Doğan’ın şiiri açılımı olan bir
şiir: Öylesine rahat, zorlamasız. Bir ucu Edip Cansever’in elinden su içerken,
bir ucu Nâzım’a el sallar; bir yandan da döneminin Ankaralı şairleriyle dize
tokuşturur.” (Gültekin Emre)
“Aykırılığı ve uyumsuzluğu yaşama çizgisi ile
örtüşen bir şiirin içinden soluk alıp verir M. Mahzun Doğan. 1980 sonrası Türk
şiirinin ıhlamur ağaçlarından birisidir.” (Tuğrul Asi Balkar)
ESERLERİ:
ŞİİR: Önce Ellerim
Uyanır (1984), Sesimde Mimozalar (1993), Kar Yağıyor Yeryüzünün
Kalbine (2000).
İNCELEME-DERLEME: Labirent
ve Lunapark / On Şiir On Serüven (1994), Düşünceye Saygı (1995).
SEÇKİ: Annelerin Sesi
Mavi (anne şiirleri, 2002).
KAYNAKÇA: Melih Cevdet
Anday / Büyük Bir Öykü Yazarı (Cumhuriyet, 22 Haziran 1984),Gültekin Emre /
Dizelerde Gezinen Mimozalar (Cumhuriyet Kitap, sayı: 1922, 8.10.1993), Tuğrul
Asi Balkar / Sesimde Mimozalar (Varlık, sayı: 1043, Ağustos 1994), Zerrin
Taşpınar / Yaşama Direnmenin Mahzunca Yorumu (Pencere, sayı: 22, Mayıs-Haziran
2000), Kar Yağıyor Yeryüzünün Kalbine (Cumhuriyet Kitap, Ağustos 2000), Ahmet
Günbaş / Kuş Seslerini Yıkayan Bir Şairden (Ardıçkuşu, sayı: 20, Kasım 2000),
Bülent Güldal / Kar Yağıyor Yeryüzünün Kalbine (Dünya Kitap, Kasım 2000), TBE Ansiklopedisi
(2001), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia
of Turkish Authors (2005), Abdülkadir Budak / Annelerin Sesi Mavi (Cumhuriyet
Kitap, sayı: 650, 1.8.2002), Hüseyin Atabaş / Anne Sesinin Rengi (Pencere,
sayı: 34-35, Temmuz-Ekim 2002).
ANKARANÂME
M. MAHZUN DOĞAN
BOLULU, KİTAPLARI VE
KALEMLERİYLE UYUYACAK…
Osman Bolulu’nun “Yurt Boyu Sevişmek” kitabında,
Cahit Külebi’ye adanmış bir şiir vardır:
“Tereke”.
Yeni kuşaklar pek bilmez
bu sözcüğü…
“Tereke”, “ölen kişiden
kalan her şey” demektir. Mal mülk, alacak verecek… Her şey…
Bu anımsatmayı yaptıktan
sonra geleyim Bolulu’nun şiirine…
“Ateşli
gecelerimin düşü / Bahtsız karıma miras kalacak / Cebimde çocuklarımdan üçü / Uzun
bir borç listesi bulacak” diye başlıyor şiir.
Sonra
fotoğraf albümlerini ve meyhaneleri anımsatıyor.
Albümlerdeki
“dik başlı” fotoğraflarını… Onlar da “tereke”ye dahildir işte… Ama birer sarı
kâğıda döneceklerdir. Meyhanelerde tuttuğu kadehler mi? Kimbilir kimler
tutacaktır artık…
Adına
“övgü sunan dudaklar”ın kaba hallerini söyleyeceğini belirtiyor ki, burada bir
sitem seziyor insan. Gözüne “batan sivri budaklar”sa artık batacak yer
bulamayacak...
Şiir
hüzünlü bir ölüm ya da vasiyet şiiri değil. Bir saptama içeriyor daha çok.
Bundandır ki, “Umutlarım çocuklara kalsın / Ve kızlar donatılsın onunla” diyor.
Kalbini ise güzel kadınlara bırakıyor, “Ama kirletmesinler sonunda” diyerek.
***
Osman
Bolulu, Köy Enstitüleri’nin ışığıyla beslenmiş, o ışığı büyütmeye, gelecek
kuşaklara taşımaya çalışan aydınlarımızdandı.
1929’un
Ağustos sıcağında, Taşova’nın (Amasya) Tekke Köyü’nde, tütün tarlasında açmış
gözlerini yaşama.
İlkokulu
köyünde okuduktan sonra Lâdik – Akpınar Köy Enstitüsü (1947), Ankara Gazi
Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü (1954) ile Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi
Enstitüsü’nü (1964) bitirdi. İlk ve orta dereceli okullarda öğretmenlik ve
yöneticilik yaptı. Çeşitli öğretmen derneklerinde de yönetici olarak görev
aldı. Milli Eğitim Bakanlığı müfettişiyken 12 Eylül sonrasında emekli oldu
(1981).
Örgütlü
mücadeleyi savundu ve bunun için emek verdi. Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli
Federasyonu (TÖMF) Yönetim Kurulu üyeliği, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS)
kurucu üyeliği ve Türkiye Öğretmenler Kooperatifi (TÖYKO) başkanlığı yaptı.
Türk
Dil Kurumu, Dil Derneği, Sanat Kurumu, İnsan Hakları Derneği, Ankara Emekli
Öğretmenler Derneği, Eğitimciler Derneği ve Edebiyatçılar Derneği’nde Yönetim
Kurulu üyeliklerinde bulundu. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı’nın kurucu
üyesiydi.
“Ümit
Dünyası” adlı ilk şiiri Nilüfer Dergisi’nde Aralık 1951’de yayımlandı. Şiir ve
yazılarıyla Bizim Dağarcık, Varlık, Ataç, Ilgaz, İmbat, Yelpaze, Çağdaş Türk
Dili, Türk Dili Dergisi, Kıyı, İnsancıl, Karşı, Damar, Gerçek Sanat, Öykü-Şiir,
Biçem, abece gibi dergiler ile Cumhuriyet Gazetesi’nde yer aldı. Reşadiye’de
Duruluk (1955-56), Amasya’da İlke (1961) dergilerini çıkardı. Ankara’da
Öğretmen Dünyası (1985) ve abece (1992-94) dergilerinin Yazı İşleri
Müdürlüğü’nü yaptı.
Şiir,
deneme, inceleme ve masal kitaplarının yanı sıra üniversite ve fen liselerine
hazırlık için 8 kitabın kimini ortaklaşa, kimini tek başına yazdı.
“Yurtboyu
Sevişmek” adlı şiir kitabıyla, Nabi Üçüncüoğlu ve Vedat Güler şiir
yarışmalarında birincilik (1992) aldı. 1998’de “İnsan İnsana Eklene Eklene”
adlı yapıtıyla deneme dalında Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü’nü kazandı. “Sözün
Işığı” kitabıyla Dil Derneği Beşir Göğüş Ödülü’nü aldı (2005). Şiirlerinin bir
bölümü Danca’ya çevrildi.
***
Şiirde yazdığı gibi, kızlarına borç listesi bıraktı
mı bilmem ama bu özetlemeye çalıştığım yaşam serüvenindedir onun “tereke”si…
3 Ağustos’ta, Karşıyaka’da toprağa karıştı
bedeni…
Bedeni, beyaz kefen içinde mazera konup da dostları,
sevenleri küreklerle üzerine toprak atarken, kızları yanlarında getirdikleri kitaplarını
ve kalemleri birer birer atıyorlardı mezara… Toprak onların da üzerini örtüyordu.
“Taşın İyisi” kitabının kapağını toprak
parçaları örterken, o kitaptaki bir şiir geliverdi usuma… Kara
toprakta uslu uslu yatmayacağını söylediği bir şiirdi bu… Ezberleme yeteneğim
daha iyi olsaydı da, orada ezberden okuyuverseydim…
Okuyamadım, eve
dönünce o kitabı bulup okudum ama…
Şöyledir
o kısa şiir:
“Sanmayın
ki kazdığınız mezarda / Uslu uslu yatacağım. / İri kıyım bir biçimdir / Kara
toprağa gömdüğünüz. // Her bahar / Öfkem ve sevdamla; / Delifişek kızları, / Barut
kapsülü oğlanları, / Kırmızı güllerle donatacağım.”
(Başkent
Gazetesi, 7 Ağustos 2017)