Kösem Sultan

Valide Sultan

Doğum
Ölüm
02 Eylül, 1651
Diğer İsimler
Anastasya (asıl adı), Mahpeyker Kösem Sultan (tam adı)

Hayırsever valide sultan (D. 1590 ?, Yunanistan – Ö. 2 Eylül 1651, İstanbul). Asıl adı Anastasya, Saraydaki tam adı Mahpeyker Kösem Sultan’dır. Kimi kaynaklarda Rum ya da Bosna kökenli bir papazın kızı olduğu ileri sürülmüştür. Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul’a kızlarağasına gönderildi ve Saray’da kendisi­ne “Mahpeyker” adı verildi. On beş yaşındayken Sultan I. Ahmet’e haseki oldu (padişahtandan çocuk doğuran cariye). Keskin zekasıyla padişahı etkisi altına aldı ve bütün Saray’a nüfuzunu kabul ettirdi. Kösem Sultan dört erkek (Murat, Süleyman, İbrahim, Kasım) ve bir kız (Ayşe) çocuk doğurdu. Bu nedenle Osmanlı padişahlarından IV. Murat ile Sul­tan İbrahim’in annesi olup, valide sultanla­rın da en ünlülerinden birisidir.

Tarihe cana yakın, zarif ama inatçı, akıllı ve tutkulu bir kadın olarak geçmiştir. 1610 yılına doğ­ru I. Ahmet’in yaşamına girdiği ve padişa­hın öldüğü 1617 yılına kadar, saltanat hi­yerarşisinde önemli bir yeri olduğu, hatta şehzade Genç Osman’ın yerine akli dengesi bozuk olan I. Musta­fa’nın tahta çıkarılmasında birinci derece­de rol oynadı. Padişahlığı üç ay süren I. Mustafa’nın hal edilmesi (tahttan indirilmesi) ve yerine II. Osman’ın tahta çıkmasından (1618) sonra, I. Ahmet’in hasekisi Mahfiruz Sultan’ın zoruyla Eski Saray’a gönderildi. Oğlu IV. Murat’ın cülusuna (tahta çıkmasına, 1623) kadar burada sakin bir yaşam sürdüyse de sal­tanat değişiklikleri ve buna bağlı gelişme­lerle yakından ilgilenmekten geri kalma­dı. IV. Murat on iki yaşında padişah olunca Kösem Sultan, Topkapı Sarayı’na hem va­lide sultan, hem de saltanat naibi (hükümdarın  çocukluğu süresince devleti yöneten kişi) olarak döndü. Bu tarihten başlayarak yaklaşık on yıl devlette söz sahibi tek kişisi oldu.

IV. Murat’ın ölümünden (1640) sonra ha­yatta kalan tek oğlu şehzade İbrahim’in tahta çıkışıyla yeniden valide sultanlık sı­fatını elde etti. 1648 yılında “Valide-i Muazzama” unvanıyla yeniden saltanat naipliğini ve nüfuzunu ele geçirdi. I. İbrahim, İstanbul’da patlak veren bir isyan sonucunda öldürüldükten sonra yerine Kösem Sultan’ın torunu altı yaşındaki Sultan IV. Mehmet geçti.

Önceleri Kösem Sultan’ın nüfuzu devam etti ama bir süre sonra Kösem Sultan’a rakip olan bir başka kadın ortaya çıktı. IV. Mehmet’in annesi Turhan Sultan’la Kösem Sultan arasında kıyasıya bir rekabet başladı. Bu rekabet sonucu olarak, Baş Lala Uzun Süleyman Ağa, ondan 2 Eylül 1651 gecesi has oda görevlileriyle düzenlediği bir baskınla kıstır­dığı 62 yaşındaki valide sultanı boğdur­du.

Bu olaydan sonra Köprülü ailesinden sadrazamlar (başbakan) iş başına geldi ve valide sultanların (padişahların anneleri) devlet siyasetindeki etkileri sona erdi. Kösem Sultan’ın ölümüyle, devlet içinde devlet niteliğindeki ağalar saltanatı da sona er­di. Dairesindeki değerli eşyaları ve mü­cevherleri yağmalanan Kösem Sultan, Sultanahmet Camisi avlusundaki I. Ahmet Türbesi’nde toprağa verildi...

Devlet yönetiminde son derce hırslı kişiliğiyle bilinen Kösem Sultan, hayırseverliği ile de tanınmıştır. Beş büyük hasından yıllık geliri yüz binlerce altın tutarındaydı. Vakfettiği Büyük Vâlide Hanı’nda sakla­dığı yirmi sandık filorini ve mücevheratı devlet hazinesine aktarılmıştır. Kösem Sultan’ın bu gelirleri cömertçe dağıttığı bilinmektedir. Hatta bizzat hapishanele­re gider, borçluların borçlarını ödeyerek onları kurtarırdı. Onun “Sadât Ulufesi” adıyla kurduğu hayır işinden 200 fakir yararlanıyordu. Hizmetindeki kızları bir süre çalıştırdıktan sonra çeyizini dü­züp uygun kimselerle evlendirirdi.

Kösem Sultan’ın yaptırdığı hayır eserlerinin başında 1640 yılında tamamlanan Üsküdar’daki Çinili Camii gelir. Bu camiye ait olarak mektep, çeş­me, darülhadis (Kur’an okuma yeri), çifte hamam; 1623’te ta­mamlanan Anadolukavağı Mescidi, Çinili Cami civarında çeşme, Şehremini’nde çeş­me, Yenikapı’da çeşme, 1645’te tamam­lanan Beşiktaş’ta çeşme, din adamlarından Abdülmecid Şeyhî Efendi’nin Eyüp’­teki türbesi hayratı arasında bulunmak­tadır.

Kösem Sultan, hac yolundaki hacı­ların su ihtiyacının mümkün mertebe gi­derilmesi, Haremeyn’de fakirlere yardım edilmesi ve burada Kur’an okutulması için de bir vakıf kurmuştur. İstanbul’da Çakmakçılar Yokuşu’nda yüksek bir kulesi bulunan Büyük Valide Hanı’nı da o yaptırmıştır. Vâlide Sultan’ın Eğriboz, Midilli ve Kıbrıs dahil kimi yerlerde daha başka vakıfları da vardı. Kösem Sultan’ın yaşamöyküsü, yerli ve yabancı yazarlarca kaleme alınmış, çoğu gerçek dışı olaylarla dolu, tarihî romanlar ile tiyatro oyunlarına da konu olmuştur.

KAYNAKÇA: İbrahim Alaeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Ana Britanica Ansiklopedisi (13. cilt, 1986), Büyük Larousse Ansiklopedisi (12. cilt, s. 7064, 1986), M. Ça­ğatay Uluçay / Padişahların Kadınları ve Kızları (1992), Mücteba İlgürel / Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (26. cilt, s. 273-275, 2002), İhsan Işık / Ünlü Kadınlar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 6, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013). 

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör