Enis Akın

Şair

Doğum
09 Eylül, 1964
Eğitim
İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü
Burç
Diğer İsimler
İbrahim Enis Akın

Şair. 9 Eylül 1964, İstanbul doğumlu. Tam adı İbrahim Enis Akın. İngiliz Erkek Lisesi (1983) ve İTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunu. Ayrıca Avustralya Swinburne Üniversitesinde Trafik Işık Kontrol Simülasyonu eğitimi gördü. Çeşitli kuruluşlarda çevirmenlik, metin yazarlığı, veri tabanı danışmanlığı yaptı. Çalışmalarını İstanbul‘da sürdürdü.

Şiir, yazı ve çevirileri; 1988‘den itibaren Edebiyat Dostları, Öküz, Ötekisiz, Adam Sanat, Defter, Kitaplık, Hece, Varlık, Kavram Karmaşa, Edebiyat ve Eleştiri, Atlılar, Ağır Ol Bay Düzyazı, İmece, Mizan, Defter, Virgül, Açık Radyo, Politiken ve Yasakmeyve gibi dergilerde yer aldı.

“Enis Akın, sosyalizmi ideolojik bir toplamdan ibaret kılan kabulleri ve buradan kalkarak bütün bir yakın tarihi yeniden hatırlatıyor. (...) Enis Akın, her sahici şair gibi, yaşantı / bilinç içeriğinin prizmasından bakıyor hayata ve kendi mahrem dilinin içinden yepyeni bir bellek kuruyor. (...) Enis Akın, bu çoğul perspektifi karşılayabilecek bir dil yaşantısı kurmuş. Onca kötü şiirin yabancı söylemler üzerinden konuşmayı denediği bir tarihi, puşt ahali kitabıyla teyellerinden sökerek has şiir dilinin belleğine iade ediyor.” (Celal Soycan)

“Kapıların hepsine gidebilecekmiş gibi duruyor Enis Akın, ancak tüm bu kapıları gösterir, bizleri heyecanlandırırken, hiçbirine gitmiyor nihai olarak. Ya aradığı dili bulur bulmaz günlük dile geri dönüyor (’göğkuşağı’), ya şiirini olası bir gerçeklikle gerilimli, ama dengeyi bozmayan bir diyalog içinde sürdürüyor (“acrophobia”) ya da tam kapının ağzında ikamet ediyor (işte geldik [VI]). Tüm mümkünlerin kıyılarını zaman zaman geçse de yerleşik dilden uzaklaşmamaya dikkat ediyor. Deformasyona, yeni bir iletişimin çıkış noktalarını aramak için başvuruyor, iletişimi zorlaştırmamaya veya olanaksızlaştırarak koparma riskini almamaya ise özen gösteriyor. Deformasyon, sözcüğün deformasyon öncesi durumunu unutturacak kadar ileri gitmiyor, izler taze, birleştirilmelerini bekliyor, bizi çıkış yerlerine geri çağırıyorlar. Bir yandan yeni anlamları algılarken, diğer yandan zihnimizde sözcüğü birleştirip tahribat öncesi haline getirmeye çalışıyoruz; bu ise bize sunulan yeni fırsatları değerlendirmeye çalışırken, aynı zamanda gizli gizli eski düzeni var kılmaya çabalamamız da demektir.“ (Erhan Altan)

ESERLERİ:

ŞİİR: Hiç Ama Birini (1989), Öyleyse Ayrılalım (1995), Puşt Ahali (2002), Öpünce Geçmez (2003).

DERLEME: Tanrıyla Bir Daha Hiç Konuşmayacağım (Sylvia Plath hakkında, 2005).

HAKKINDA: Küçük İskender / Lunaparka Sabahın Erken (Şiirlideğnek, 1995), TBE Ansiklopedisi (c.1, 2001), Celal Soycan / Puşt Ahali‘nin Enis Akın Hali (Cumhuriyet Kitap, 18.4.2002), Erhan Altan / Enis Akın’ın Bıçağı (Yasakmeyve, Ocak-Şubat 2004), Vitrindekiler (Cumhuriyet Kitap, 3.2.2005).

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör