Divan şairi, bestekâr (D. 1640?, Yayla / İstanbul – Ö. 1711, İstanbul). Asıl adı
Mustafa’dır. Ailesi Buhûrîzâde sanıyla anıldığından, Buhûrîzâde lakabıyla
tanındı. Kaynaklar, bir müddet medreseye gittiğini, daha sonra Enderun'a
girerek müzik eğitimi gördüğünü, ayrıca özel hocalardan dersler aldığını
belirmektedir. Eserlerinden de iyi bir öğrenim gördüğü, Arapça ve Farsça
öğrendiği anlaşılır. Nasrullah Vâkıf Halhalî, Kasımpaşalı Koca Osman Efendi,
Derviş Ömer Efendi gibi 17 yy. bestecilerinden yararlandığı sanılmaktadır.
Çağının kaynakları, onun Mevlevi olduğunda birleşirler. Mevlevi tekkelerinde
okunmak üzere bir ayin ile bir naat (peygambere övgü) bestelemiş olması da,
Mevlevi olduğunun bir kanıtıdır. Söylentilere göre, Yenikapı Mevlevihanesinin o
zamanki şeyhi Câmî Ahmed Dede'ye (?-1671) kapılanmış, müzik sevgisiyle Bir
dönem esirciler kethüdası (kâhyası) oldu. Uzun yıllar Enderunda müzik
öğretmenliği ve hanendelik (şarkıcılık) yaptıktan sonra, elli yaşına doğru
emekli oldu ve Saraydan ayrıldı. Ancak, müzikteki ünü Lale Devri'nde daha da
artarak sürdü. Onun Yenikapı Mevlevîhânesine devam ettiği, 1082 (1671)’de vefat
eden Şeyh Câmî Ahmed Dede'ye intisap ettiği, na't ve ayin bestelediği
bilinmektedir. Yetmiş yıl yaşamış olan Itrî Dede, Yenikapı Mevlevîhânesinde
vefat etti. Vefat tarihini Şeyhî, Belîğ ve Salim 1123 (1711), Safayî 1122
(1710) olarak göstermektedir.
Sadettin Nüzhet Ergun'a göre Itrî’nin müzikteki
ustası, devrin ünlü bestekârı, tanburîsi ve hanendesi olan Hafız Post'tur.
Diğer hocaları ise Koca Osman ve Derviş Ömer'dir. Müzik alanında ün kazanıp
devlet büyüklerinden iltifat ve himaye gördü. Kırım Han'ı Gazi I. Selim
Giray'ın takdirini, ayrıca Osmanlı hükümdarı IV. Mehmed'in lütfunu kazandı. IV.
Mehmed, II. Süleyman, II. Ahmed, II. Mustafa ve III. Ahmed gibi beş hükümdar
devrini yaşadı. Sarayda padişahın huzurundaki fasıllara davet edildi. “Hanende
Buhûrîzâde", "Hanende Buhûrîzâde Mustafa Çelebi",
"Muallim-i Hanende-i Hümâyûn", "Hânende-i Harem-i Hümâyûn"
ve "Musâhib-i Şehriyârî" gibi resmî unvanlar da aldı. Itrî'nin
bestelenen gazellerinin sayısı binden fazladır. Bunlardan ancak kırk ikisi
günümüze ulaşabilmiştir. Bunların on adeti dinî, dört adeti saz eseri, yirmi
sekizi de dindışı söz eserleridir. Neyzenlikte de ünlü olan Itrî, aynı zamanda
usta bir şarkıcıdır. Ancak daha çok devrinin en büyük bestekârı sıfatıyla ün
kazanmıştı. Itrî dinî ve tasavvufî müzikten söz ve saz müziğine ve basit türkü
ve şarkılara kadar her türde eser verdi. Itrî hattatlıkta da usta idi. Talik
yazı türünü Siyahı Ahmed Dede (öl. 1099/1687)'den öğrendi. Mevlevi
büyüklerinden olan aynı kişiden edebiyat ve genel kültür alanında da yaralandı.
Bütün bunların yanında Itrî,
zamanının tanınmış şairlerindendi. Divan ve âşık tarzlarında şiirleri vardır. Şiirlerine
şuara tezkirelerinde, yazma şiir derlemelerinde rastlanır. Mürettep
(düzenlenmiş) bir Divan’ı olduğu söylenmekle birlikte, bugün için bu dîvan
kayıptır. Salim'e göre, divan sahibi olan Itrî'nin na't, tahmis, muamma,
tarihleri ve hece vezniyle yazılmış türküleri de vardır. Fakat o, şiiri
kendisine esas iş edinmedi. Bu yüzden müzik adamlığının yanında şairliği
gölgede kaldı. Dönemin şairlerinden Nailî ve Nâbî gibi şâirlerden etkilendi.
Kaynaklarda yer alan na't, gazel, muamma, tarih, kıta ve beyitlerinde aruzu
düzgün kullandığı, dile hâkim olduğu, sade, açık ve kendinden emin akıcı bir
üslûba sahip bulunduğu görülür. Şairliğinin ve hattatlığın yanında neyzenliği,
öğretmenliği, musahipliği, meyvacılığı ve çiçekçiliği de vardı.
KAYNAKÇA: AMDŞ (s. 235-236), Atrabu'l-Âsâr (v. 26), Yılmaz Öztuna / Büyük Türk Musikisi
Ansiklopedisi (c. 1, sayfa: 374-376, 1990), Kâtib Çelebi / Fezleke-i Tarih (c. 2, sayfa: 45, 1286-1287), Nev'îzâde Ata Ataullah Efendi / Hadâyıku'l-Hakâyık fî Tekmilleti
'ş-Şakâyık I (yay: Abdülkadir Özcan, sayfa: 383, 1989.), İsmail Paşa / İzâhu'l-Meknûn
fı'z-Zeyl alâ Keşfî'z-Ziinûn an Esâmi 'l-Kütüb ve 'l-Fünûn (yay: Kilisli
Rifat-Şerafeddin Yaltkay (c. 1, sayfa: 519, 1945-1947), Şemseddin Sami /
Kâmûsü'I-Â'lâm (c. 4, sayfa: 3161, 1306-1316), Lugat-i Tarihiyye ve Coğrafıyye (c.
5, sayfa: 43), Y. Öztuna / Itri (1987), Müstakimzâde Sa'dettin Efendi / Meceüetü'n-Nisâb
/ (Süleymaniye Kütüphanesi Halet Efendi, nu. 628, sayfa: 320), Rüştü Şardağ / Mustafa Itrî Efendi
(1989), Mustafa Safâ'î / Nuhbetü 'l-Âsâr min Fevâ
'idi 'l-Eş 'âr (Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi 2549, v.
185a-186a), İsmail
Beliğ Efendi / Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyli Zübdeti'l-Es'âr (Beliğ Tezkiresi, sayfa:
356,1985/1998),
Mehmed Süreyya / Sicill-i Osmânî (Tezkire-i Meşâhir-i Osmaniyye, c.3, sayfa: 483, 1308-1315), ŞŞ (c. 2, 554), Türk Ansiklopedisi (c.
19, sayfa: 485-487, 1943-1986.),
Türk Dili Edebiyatı Ansiklopedisi (c. 4, sayfa: 313-314, 1976), TDV İslâm
Ansiklopedisi (c. 19, sayfa: 220-221, 1999), H. İpekten - M. İsen - R. Toparlı - N. Okçu - T. Karabey / Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı
İsimler Sözlüğü / (sayfa: 222, 1988), Müstakimzâde S. Sadeddin / Tuhfetü'l-Hattatin (sayfa: 745, 1928), İbrahim Alâeddin Gövsa / Türk
Meşhurları Ansiklopedisi (c. 1, sayfa: 128-131,1945), Sadeddin Nüzhet Ergun / Türk Musikisi
Antolojisi (c. 1, s. 50, 122, 124, 128-136, 174-179, 1943), Nail Tuman / Tuhfe-i Nailî (c.
2, sayfa: 688,1999), Mirzazâde Mehrned Salim / Tezkiretü'ş-Şu'arâ (sayfa: 499-500, 1899), Şeyhî Mehmed Efendi / Vekâyi'u'l-Fuzalâ (yay: Abdülkadir Özcan, c. 2, sayfa: 554, 1989), Cemâl
Kurnaz / "Klâsik Türk Musikisi Bestekârlarında Hece Vezniyle Şiir Yazma
Eğilimi" (Türküden Gazele, Halk ve Divân Şiirinin Müşterekleri Üzerine Bir
Deneme, s. 219-220, 1997), B. S. Ediboğlu / Ünlü Türk Bestekârları (s. 11-18,
1961), Ruşen Ferit Kam / "Rahmetli Üstadım Necati Lugal ve Büyük
Bestekârımız Itrî Hakkında" (Necati Lugal Armağanı, s. 59-64, 1968), Ekrem
Karadeniz / "Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi" (Türk Kültürü, sayı:
194, s. 44-53, 1978), Semire Oskay / "Itrî ve Bestelediği Şiirler"
(lisans tezi, İÜEFK Tnu.276), TDOE-TDE Ansiklopedisi (c. 5, 2004), İhsan Işık / - Ünlü
Sanatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 5, 2013) - Encyclopedia of
Turkey’s Famous People (2013).