İlk şiirlerinde, Orhan Veli ve Necip Fazıl
etkisinde görünen Başçıllar, 1960’tan sonra Hisar, Türk Dili, Yeditepe,
Papirüs, Sanat Olayı dergilerinde çıkan şiirleriyle İkinci Yeni şairleri
arasında yer aldı.
“Seyfettin’de derin bir şiir kültürü vardı.
Eski şiiri çok iyi biliyordu. Divan şiirini, halk şiirini. (...) İkinci
Yeni’den başka bir yere sıçradı. Yine de İkinci Yeni içinde Max Jacob duyarlığı
diyebileceğimiz bir humora yöneldi. Hem dünyasal, hem alaturka bir Max Jacob.
Ama ilk lirizmi de bırakmadı hiçbir zaman. Her şiirini severek okudum.”
(Cemal Süreya)
ESERLERİ:
Önce Bulut Vardı (1959), Altın Çağı Ölümün (1961), Çiçek
ve Silah (1969), Sokak Şarkıları (1973), Unutulmasın (1989), Kıyısızlık
(1993), Gül Sesleri (1998).
KAYNAK: Vitrindekiler / Gül Sesleri (Cumhuriyet Kitap, 1 Ekim
1998), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999),
Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), Tanzimat’tan
Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi 1 (2001), Attila Aşut / 2002 Yılında
Kaybettiğimiz Gazeteci Yazar ve Yayıncılar (Çağdaş gazetesi, Haziran 2003), İhsan Işık / Resimli ve
Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007).
Bana
kandan çekilmiş kırmızı şarabı getir
Göçebe kıyısında bir kaçışın o yeşil
Sokaklara koklayıp attığımız karanfil
Sarı saçlı bir kadının akşam saatleridir.
Işıkları yanmıştır genelevin, faytonlar
Bir tepeye tırmanır sislerle karartılı,
Karşı yamaçta kiliseden bozma yatılı
Erkek okulunun zili yatsıyı çalar.
Hatırlanır eski bir yüz Ankara garlarından,
Antep sazlarından kaçak bir şarkı,
Fevzipaşa trenleri dokuzla on arası
Saçında solmuş bir salkım güney barlarından.
Her kaldırımda eylülden bir sonbahar adımı,
Koca intihar kuleleri yıkılır nehirde,
Ay ışığı vurunca kırık camlara bir de
O lacivert gözlerin balkonu başladı mı?
Benim aşkım su üstünde yaralı bir güvercin,
En çok bu saatler düşüyor kanat açıp
Kendinden ve unutamadığı şeylerden kaçıp
Yağmurlar taşır çorak, yazlarına yenilginin
Sonra uzak ve kalabalık görücüler geliyor
Aşklar kumaşlar gibi top top can pazarında,
Bir gençliğin yağmalanmış arsalarında
Kökleri çürümüş binalar yükseliyor.