Yazı ve şiirleri 2004 yılından itibaren Edebiyat ve Eleştiri, Ekin Sanat, Deliler Teknesi, Öykü Teknesi, Damar, Eylülce gibi edebiyat dergilerinde, Sağlık Toplum Siyaset, Fabrika gibi kültür ve siyaset dergilerinde, Hekimden Hekime, Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, Hekim Postası, Klinik Gelişim gibi Türk Tabipleri Birliği’nin çeşitli periyodik yayınlarında yer aldı. Hekim Postası ve Deliler Teknesi dergilerinin yayın kurulu üyesidir. Temmuz Ayazı adlı eseriyle 1994 Behçet Aysan Şiir Yarışması Seçici Kurul Özel Ödülünü almıştır.
“Özgeçmişim bir bakıma 78 kuşağına aittir,”diyen Serdar Koç, döneminin acılarını yaşamış, hayatı bütünlüklü kavrayan bir şair. “Temmuz Ayazı” onun birbirinden güzel: dünü bugüne, bugünü yarına bağlayan, acıyı damıtırken umudu esirgemeyen şiirleriyle dolu.” (Güngör Gençay)
“Serdar Koç'un ‘Çığlık’ kitabı bir yanıyla dönemsel tanıklık şiiriyken, diğer yanıyla da şairin toplumsala odaklanmasını işaret eden şiirler toplamıdır. Dönemselliği üzerine hiç kuşku yok ki, şairin de kendi poetik omurgası şiirde ‘taraf’ olarak, açıkça kendini gösterir. Belki de günümüz şiirinin en büyük sorunu, şair öznesinin şiirinden ayrı yere savrulmasıdır. Çığlık poetik olarak bu bakımdan da disiplinli bir kitaptır. ‘Şair şiire dahildir’ diye bir ironiden beslenecek olursak, Serdar Koç böyle bir şairdir.” (Aydın Şimşek)
ESERLERİ (Şiir):
Temmuz Ayazı (2000), Çığlık (2006).
KAYNAK:
Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi (2.bas., c. 2, 2003), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar
ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007, 2009).
sesin sesime
eklendiğinde
soluğun soluğuma yüreğin yüreğime
yokluğuna adanmadan önce
sonsuza değin
aşkla ışıdı bütün bir gece
kanımda uğuldayan deli rüzgâr
dinmedi hiç ölesiye yitiresiye
sevdim gideceğini bilerek
gövdemde açan sonlu çiçek
gövdende bütün bir yaşam
esrik bir yaz öğlesi
öylesine yaşadım ki seni
bütün zamanlar tenha şimdi
sözcükler
kuruttum
güney balkonumda
güneşe karşı
yaz boyu
güneşler biriktirdim
içim yanarak
erken bastırmış bir kışın
bozgun bahçesinden geçtim
kalbim kan tükürüyordu
köpük köpük
gecikmiş kırlangıçlar
ağlaşıyordu
sen büyülü kutuya esir
odanda bir başına
habersiz
dışarıda yağan yağmurdan
kapalı devre oturuyordun
ki yaşamak buysa
belleği dağlayan
şu donuk yaz gecesi
(sözcükler
sırılsıklam ağlaşıyordu)