Şair ve yazar. 3 Ocak 1963, Yuvalak / Tefenni / Burdur doğumlu.
Tefenni Atatürk İlkokulu (1975), Tefenni Lisesi (1981), Eskişehir Anadolu
Üniversitesi (1987) mezunu. İlk ürünü olarak “Kuyuda Ölüm Suskusu” adlı
öyküsü Karşı Edebiyat (Mayıs 1989) dergisinde yer aldı. 1996’da Hazan
adlı bir dergi çıkarmaya başladıysa da devam ettiremedi.
Edebiyatın pek çok türünde eserler yayımlamış olan Gülbahar Ünlü, hayatını ve çalışmalarını Denizli'de sürdürmektedir.
KİTAPLARI:
Şiir:
İnsan
Yüreği Beyaz Güvercin, Memleket yay, 1992
Baharın
Uçurumunda Hazan, Cem Yay, 1994
Tutkunun
Gönüllü Sürgünleri, Ceylan yay, 1996
Lanetli
Aşklar, Düş Kitap Dizisi, 1998
Gecenin
Saçlarına Tutunanlar, Düş Kitap Dizisi, 1999
Haz
ve Hazan, Toplu Şiirler. Düş Kitap Dizisi, 2003
Seçilmiş
Şiirler, Ekin yay, 2015
Mektup:
Bir
Kadının Dünyasından Aşk Mektupları, Düş Kitap Dizisi, 2000
Saklanmış
Mektuplar, Mola Kitap, 2011
Günlük:
Yalnız
Hippi, Düş Kitap Dizisi, 2002
Öykü:
Ölümle
Gelen Mutluluk, Düş Kitap Dizisi, 2002
Ateş
Kusanlar, Ekin yay, 2014
Deneme:
Ölümsüzlüğü
Arayanlar ve Ölüme Tapanlar, Düş Kitap Dizisi, 2003
Mutsuzluğun
Şiddeti, Düş Kitap Dizisi, 2005
Kupakızı,
Düş Kitap Dizisi, 2008
Esrar,
Düş Kitap Dizisi, 2010
Anlatı:
Kökler
ve Dallar, Ekin Yay, 2018
KAYNAK: İhsan
Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2. bas., 2009).
Hep ellerim üşürken yolculuklara çıktım
Her yolun sonunda yalnızlık karşıladı beni
Yabancılık meydan okurcasına dikiliyor karşıma
Pencereler usulca sır sarkıtıyor gözlerime
Bir demir parmaklığa asılmış
" Dur! " ihtarı gibi dolaşıyorum
Kime " merhaba " desem, karşılık
vermeyecek oysa
Hiç yitmeyen bir saflık, şaşırıyor kurnazlıklara
Mutsuz olma sanatını öğreniyor çocuksuluğum
Bu tehlikeli kent, kucaklıyor beni tüm
acımasızlığıyla
Kalbimi yine boş gezdiriyorum bu bahar
O, ne inliyor, ne de şikayet ediyor
Karanlıklar belirliyor sevgi vadimin derinliğini
Sokaklarda öğrendim asaletli olduğumu
Edith Piaf'ın kızıyım ben
Onun yüreğiyle seviyorum insanları
#GülbaharÜnlü
l always set out a journey when my hands feel
cold
At the end of each journey l was met by
loneliness
Being a stranger glowers at me like that
The windows gravely let the secret hang down
over my eyes
l am wandering like a "Stop" sign hung
on a grate
To whom l would say "Hello, alas, no
response
Ever present naivety is puzzled by craftiness
My childishness comes to know the art of being
sad
This perilous town embraces me with its
harshness
l walk my heart empty again this springtime
lt does not whimper nor does it enter a protest
Darkness dictates the depth of my gorge for love
On the streets l found out that l am a noble
l am Edith Piaf's daughter
l do love people through her soul
#GülbaharÜnlü
English Translation by Mesut Senol
Siyah beyaz hayatlardan kaçtın kendine
Ateş kırmızısı gülüşlere yakalandın
Saklanamadın saydam düşlerin içine
Kimsesizlikte sobelendin
Kargalar uçtu demir bulutlara doğru
Güz rengi eteğinde gözyaşı dolu
Kelebekler göçüp gidiyor çiçeklerinden
Kış, sonbahara vuruyor sıkıntıyla
Bembeyaz bir ruhtu sonsuzluğa vuran
Üşüyen elleri nefeslere tutarak ısıtmak,
Sanki hüzün uçlarını törpülüyordu neşeyle
Nabızların hız ritmi değişiyor kısalan günde
Rüzgârla süzülüyor öfkenin yaprakları
Sobelenmiş yüreğin duyuyor hışırtıları
Çapraz aşklardan söz etme,
Mutluluk kalene sızar korsan sevdalar
Gülbahar Ünlü / Sobelendin
#SeçilmişŞiirlerkitabından
#Literature
Sır perdelerini çek de otur ki,
Seni evde yok sanayım
Dönüp gideyim kapını çalmadan
Tüm kapılar kapandığında yüzüme
Gelip kapını çalarsam,
İçten sürgüle ki, açılmasın
Konuşmazsan benimle,
anlamazsın seni aradığımı
Sesimden korkuyorum, beni ele verir diye
Çöl nereden bilsin suyun yeraltında gizlendiğini
Pencereni sıkı kapat ki, dalmayayım içeriye
Hırsız olduğumu sanırsın, korkuturum seni
Bir öksüz gibi şaşkın kalayım
pencerenin önünde
İyi bir misafir olamadım yabancı evlerde
Sokaklar da tehlikelidir
geceye vurmuşsa zaman
Bırak ağlayayım kapında
annesini yitirmiş bir çocuk gibi
Kapını üç kez çalıp, beklerim...
Bu saatte kim olabilir, diye meraklanırsın
Kapıyı açtığında ise,
yok olurum nisan şakası gibi
Gülbahar Ünlü / Kapını Çalarsam...
Tefenni/Burdur, 1 Nisan 1997