Tasavvuf şairi (D. 1226, Larende / Karaman - Ö. 11 Kasım 1312,
Konya). Mevlâna Celâleddîn Rûmî’nin oğlu olup asıl adı Bahaeddin Muhammed’dir.
Babasından aldığı derslerle yetişti. Mevlâna Celâleddîn’in halefi Çelebi
Hüsameddin’in ölümü (1284) üzerine postnişinliği (tekke şeyhliği) kabul ederek
şeyhlik makamına geldi. Ancak gerçekte halefin (vekil) Kerimüddin Bektemür
olduğunu belirtti ve ölümüne kadar bu zata saygı gösterdi. Gençliğinde babasına
ve daha sonra Çelebi Hüsameddin’e hizmet eden Sultan Veled, şeyh olun-ca
Mevlevîlik tarikatının esaslarını ve âyinlerini düzene koydu. Ölümüne kadar
mevleviliğin yayılması için çaba gösterdi. Mevlâna türbesinde, babasının
yanında gömülüdür.
Eserleri, Mevlâna ve mevlevilik hakkındaki araştırmalar için en
güvenilir ilk kaynak olan Sultan Veled’in şiirleri sanat açısından değil, eski
Anadolu Türkçesinin ilk örnekleri olması bakımından önem taşır. Tüm eserleri
tasavvufî öğütler niteliğindedir.
ESERLERİ:
Divan (129 beyit Türkçe, geri
kalanı Farsça, toplam 12179 beyit), İbtidaname (mesnevi), Rübabname (mesnevi),
İntibânâme (mesnevi), Maarif (Mesnevi şerhi, Meliha Anbarcıoğlu tar.
çev., 2. bas., 1966). Divanı ve mesnevilerindeki Türkçe parçalar, Veled
Çelebi tarafından Divan-ı Türki-i Sultan Veled (1925) adlı eserde; Türkçe beyit
sayısı 367’ye ulaşarak Mecdud Mansuroğlu tarafından da Sultan Veled’in Türkçe
Manzumeleri (1958) adlı kitapta toplandı.
KAYNAK: Feridun Nafiz Uzluk / Divan-ı Sultan Veled (1941), Behçet
Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul /
Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).
Karnum açdur karnum açdur karnum aç
Rahmet itgil Tanrı bana kapu aç
Uçmak aşından dilervem bir çanak
Nûr hamîrinden iki üç bazlamaç
Rahmetün çokdur denizdür iy Çalap
Rahmetün eksilmeye sen çok saç
Ger yazukluvan bağışla iy Kerîm
Kuluna dutma kah bu kez geç
Sen buyurdun kuluna gel bir karış
Kim gelem senüniçün ben bir kulaç
Kim seni bir bilmeye cânlar cânı
Oldı gâvur boynına asıldı haç
Kim seni göre vü âşık olmaya
Ya eşekdür ya ki taşdur ya ağaç
Sen güneşsin gök tahtun iy paşa
Çayır u çimen nûrundan oldı çaç
Kaşfarun yâdur gözün oklar atar
Gönlüm ol oklar içün oldı umaç
Ol ne kaşdur ol ne gözdür cân alur
Ol ne boydur ol ne yüzdür ol ne saç
Ey Veled gözlü cihanda azdur
Gözsüze bakma ırakdan kaç kaç