Altıncı Osmanlı padişahı, şair (D.
Haziran 1404, Amasya – Ö. 3 Şubat 1451, Edirne). Babası Çelebi Mehmed (I. Mehmed), annesi
Dulkadiroğulları Beyliği’nden Emine Hatun olup, II. Mehmed (Fatih Sultan
Mehmed)’in babasıdır. Çocukluk yılları Amasya’da geçti. 1410’da babasıyla
Bursa’ya giderek orada saray eğitimi aldı. 12 yaşında iken lalası Yörgüç Paşa
ile Amasya’da, Tokat-Sivas-Çorum ve
Osmancık civarını yönetmek üzeri Rum eyaleti beyi olarak
görevlendirildi. 1416’da Börklüce Mustafa’nın İzmir ve Saruhan (Manisa)
tarafında çıkardığı ayaklanmaların bastırılmasında görev aldı. 1418’de, sonraki
lalası Hamza Bey ile Çandaroğulları Beyliği’nden Samsun’u aldı.
25 Haziran 1421'de,
babasının ölümünden kırk gün sonra, henüz 17 yaşında iken, Yıldırım Bayezid’in
damadı Şeyh Emir Buharî’nin kılıç kuşatmasıyla hükümdarlığını ilan etti. Tahta çıkışını izleyen ilk üç yıl
ülkede bir bunalım ve karışıklık hüküm sürdü. Doğu Roma İmparatoru Manuel
tarafından Limni’de gözaltında tutulan Murad’ın amcası Mustafa Çelebi,
Gelibolu’nun Bizans’a bırakması karşılığında serbest kaldı ve padişah ilan
edilerek Bizans donanma filosu ile Limni’den Rumeli’ye geçmesi sağlandı. Sultan
Murad, Bizans’a sert tepki gösterdi ve Konstantinopolis (İstanbul)’i karadan
kuşatmaya aldı (1422). Kuşatmadan kurtulmak için, II. Murad’ın küçük kardeşi
Mustafa’yı ayaklanmaya teşvik ettiler. Karaman ve Germiyan beyleri ile birlikte
hareket eden Mustafa, Bursa’yı kuşattı. İznik üzerine yönelerek burayı eline
geçirdi ve padişahlığını ilan etti. Bunun üzerine Sultan Murad Anadolu yakasına
geçerek Şehzade Mustafa’yı yakalatıp idam ettirdi.
II. Murad, 1425’te Anadolu’nun
birliğini sağlama çalışmalarına girişti. Ancak doğuda bulunan Karaman ve
Çandarlı beyliklerinin egemenliklerine son verilemedi. Timur’un yerine geçen
Şahruh’un bir zamanlar Selçuklular ile İlhanlıların hükümdarlığı altında
bulunan bütün araziler üstünde hak iddia etmeye başlaması ve bir istila
hareketine girişmesi bunu engelledi. Germiyanoğlu II. Yakup Bey’in 1429’da,
ölümünün ardından Germiyanoğulları Beyliği Osmanlı topraklarına katıldı. II.
Murad, Anadolu’da barışı sağladıktan sonra tüm gücünü Venediklilere yöneltti ve
1430’da Selanik’i, ardından da Yanya’yı fethetti.
Osmanlı iç savaşı sırasında
Balkanlarda Macar etkisi artmış ve 1427 yılında Sırp Despotu Stefan
Lazareviç’in ölümünden sonra Macaristan ile Osmanlılar arasında Sırbistan’a
egemenlik üzerinde çekişme çıkmıştı. 1428’de Yorgo Brankoviç, yapılan antlaşma
gereği, Sırp Despotu olarak tanındı. 1431’de antlaşmanın süresi dolunca Macar
Kralı, Balkanlardaki kimi yerler üzerindeki egemenliğinin resmen tanınmasını
istedi. Bu hareketle Macaristan Osmanlıya savaş ilan etmiş oldu. Anadolu’da ve
Asya’da meydana önemli gelişmeler II. Murad’ın Balkan sorunlarına dikkatini
yoğunlaştırmasını bir süre engelledi. Murad, 1440’da Stefan Lazaroviç’in
ölümünden sonra Macar işgali altında olan Belgrad’ı kuşattıysa da başaralı
olamadı. Bu dönemde yeni Macar Kralı Ladislas, Osmanlı topraklarına karşı
saldırıya geçerek Mezid Bey’i öldürüp ordusunu bozguna uğrattı. 1443’ün
sonbaharında Hunyadi Yanoş, Macar Kralı Ladislas ve Sırp Despotu Yorgo
Brankoviç ile birlikte Osmanlıya ilerlemeye devam edip, Balkan geçitlerine
dayandı ise de İzladi’de durduruldu ve yapılan anlaşmaya göre Osmanlılar ve
Macarlar Tuna’yı geçmemeyi kabul ettiler.
Bu antlaşmanın ardından II. Murad,
Karamanlılar ile ilgilenmek üzere Anadolu’ya geçti. Yenişehir antlaşması ile Akşehir ile
Beyşehir’i Karamanlılara bıraktı. Bu şekilde hem Batıda hem Doğuda barışı
sağladığını düşünüyordu. Murad, bu antlaşmanın ardından tahttan çekilerek
yerini oğlu II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmed)’e bıraktı. Ardından, Macar Kralı
Ladislas Osmanlılarla yaptığı antlaşmayı geçersiz sayarak yeni bir haçlı seferine
çıkacağını duyurdu. Bu haberden sonra Murad, oğlu tarafından Edirne’ye geri
çağrılarak, 1444’teki Varna Savaşı’nda Macar ordusunu yenilgiye uğrattı; Kral
Ladislas savaş meydanında öldü. Murad ise Manisa’ya çekildi.
II. Murad, ikinci saltanatında, isyan
eden Balkanlar’daki yerel hanedanlara Osmanlı egemenliğini kabul ettirmekle
uğraştı. Bunların arasında özellikle Arnavutluk’ta İskender Bey’le ilgilenmek
durumunda kalmıştı. 1446 yılında Mora despotuna karşı sefere çıktı. 1448’de
İskender Bey’e karşı birinci seferini yaptı. Aynı yıl Kosova Savaşı’nda
Hunyadi’nin ordusunu bir kez daha yenilgiye uğrattı. 1449’da Eflak seferini,
ertesi yıl da İskender Bey’e karşı ikinci seferini düzenledi.
1451’de dinlenmek üzere çekildiği
Edirne’de felç geçirdi ve burada vefat etti. Bursa Muradiye Camii türbesine
gömüldü.
Öldüğünde, Osmanlı Devleti, Timur’la
yapılan 1402 Ankara Savaşı’nda aldığı darbeden tümüyle kurtulmuştu. Onun
yönetimde bulunduğu dönem, ilk üç yıl hariç,
ülke yönetiminde istikrarın sürdüğü, işlerin ahenk içinde yürüdüğü bir
dönem olmuştur. II. Murad, soyunun Kayı boyuna mensubiyetini göstermek için,
sikkelerine, Kayı boyuna ait iki ok ve bir yaydan oluşan Kayı damgasını
bastırmıştı.
Muradî mahlasıyla rindâne ve dervişâne şiirler de yazmış olan Sultan II. Murad, şair olarak kendisinden sonra gelen ünlü şairlerden Nef’î’yi de etkilemiştir. Doğu bölgeleri ve diğer ülkelerden gelerek Bursa'ya yerleşen Molla Gürani, Şerefeddin Kirimi. Alaeddin Semerkandi. Seyyid Ali, Acem Sinan gibi bilginleri koruyup gözetti. Bedr-i Dilşad bin Mehmed, Muradnâme adlı ansiklopedik manzum eserini, Ahmed-i Daî, Tezkiretul Evliya’sını ve Yazıcıoğlu Mehmed Bican da Muhammediye adlı eserlerini II. Murad adına yazdılar. Osmanlıların, Oğuzların Kayı boyundan geldiğini ileri süren ilk tarih kitapları da onun döneminde yazılmış ya da Türkçeye çevrilmiştir.
HAKKINDA: “Murat II” (Büyük Larousse,
c. 14, s. 8382-8383, 1986), “Murad II” (Ana Britannica, c. 16, s.
300-301, 1987), Tayyip Gökbilgin / “Osmanlı-Macar
Mücadeleleri Esnasına Edirne” (1993),
İsmail Hakkı Uzunçarşılı / Büyük Osmanlı Tarihi (1995), Halil İnalcık / Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar
I (1995), Coşkun Ak / Şair Padişahlar (s. 49, 2001), Franz
Babinger / Fatih Sultan
Mehmed ve Zamanı (2003), Halil İnalcık / “Murad II” (TDV İslam
Ansiklopedisi, c. 31, s. 164-172, 2006), Halil İnalcık / Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ: 1300-1600
(2008).