Selim Temo

Yazar, Şair

Doğum
Eğitim
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Etnoloji Bölümü
Diğer İsimler
Mehmet Selim Ergül (asıl adı)

Şair ve yazar. 27 Nisan 1972’de Batman’ın Mêrîna köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, ortaöğrenimini Batman’da tamamladı; Batman 60. Yıl Cumhuriyet Ortaokulu (1986), Batman Lisesi (1991). 2000 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Sosyal Antropoloji ve Etnoloji Bölümü’nden mezun oldu. Yüksel Lisansını “Cemal Süreya Şiirinde Bedenin Yazınsallaşması” başlığıyla, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı (2003). Aynı bölümde “Türk Şiirinde Taşra: 1859-1959” başlıklı çalışmasıyla doktorasını tamamladı (2009).

Uzun süre Türkiye’de açılacak ilk Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün kuruluş çalışmalarını yürütmüştür. Ancak YÖK’ten söz konusu bölüm yerine Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü adlı bir enstitü ve Kürt Dili ve Kültürü Anabilim Dalı gibi bir birim verilmesi üzerine buradan istifa ederek ayrıldı. Kürt ve Türk edebiyatları hakkında önemli çalışmalara imza atan Temo’nun son yıllarda daha çok inceleme ve araştırmaları öne çıkmaktadır.

2011’de Exeter Üniversitesi’ndeki (İngiltere) Centre for Kurdish Studies’de konuk öğretim görevlisi olarak çalıştı. Hrant Dink Vakfı tarafından “dünyanın dört bir yanında attıkları küçük adımlarla geleceğe dair umudu çoğaltan kişilerden” biri olarak 2011’in “Işıklar”ı arasında sayıldı. Ekim 2013-Ekim 2014 arasında Radikal gazetesinde köşe yazıları yazdı.

Yazı ve şiirleri 1993’ten itibaren Edebiyat ve Eleştiri, Kavram Karmaşa, Varlık vd. dergilerde yer aldı. O, Deniz ve İntihar adlı oyunu sahnelendi, basılmadı.

1997 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü ile 1998 Halkevleri 66. Kuruluş Yılı Edebiyat Yarışmaları Roman İkincilik Ödülünü aldı.

7 Ocak 2016'da Resmi Gazete'de yayımlanan KHK'ler ile binlerce kişi kamudan ihraç edildi. Hakkında ihraç kararı verilenler arasında yazar Selim Temo da yer aldı.

Kararı Twitter hesabından duyuran Temo, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent Doktor olarak görev yapıyordu. Temo, mesajında, “KHK ile üniversiteden ihraç edilmişim. Kimseden değerli değilim. Berxwedan jiyan e!” yorumunda bulundu.

 “Şiirin ‘dişi’ olması, ‘bir nehir ağzı kadar saydam’ olması, yer yer ve zaman zaman da kutsalla ilişkilendirilebilmesi yanında, ‘paylaşılarak artan tek kalem bir sevinç olmakla kalmayıp ‘boş bir kağıdın ölümcül yüzü’ olarak da hiç unutulmaması gerektiğini söylüyor. Şiirin doğurgan bir sevinç ürettiğini bildiği için ondan hiç ödün vermemeyi de önemli bir ilke olarak korumuştur Selim.

“Tarihten, gelenekten, toplumsaldan gelen ya da onlara yaslanan neyi, niçin söylemek istediğini bilen bir şiiri var Selim’in. Onun şiiri şaşırtıcı bir şiirdir. Buluşları ve o buluşlarını şiirleştirmesi karşısında hem düşünür hem de afallar insan. Benzersiz derinlikte bir şiir kurmuştur. Bundan, şiir dilini iyi bildiğini anlıyoruz. Kolay kolay öykünülebileceğini sanmıyorum Selim’in. Çünkü o şiirini, derin köklere bağlamıştır. O kökleri bulmanın ve onun gibi anlamanın olanağı var mı?” (Muhsin Şener)

ESERLERİ:

ŞİİR:

Ah! Tamara (1995),

Kırgın Nehirler Meseli (1997),

Uğultular (2000).

ROMAN: Çiftlere Cinayet Dersleri (1998).

KAYNAKÇA: Selim Temo’nun Yeni Şiirleri - Uğultular (Cumhuriyet Kitap, 25.1.2001), Yılmaz Odabaşı / 1975-2000 Son Çeyrek Yüzyıl Şiir Antolojisi (2. bas. 2001), Mehmet Çetin / Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi (c. 4, 2002), Muhsin Şener / Kökleri Derinlerde Olan Bir Şiir (Yasakmeyve, Mart-Nisan 2004), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009), Yazar Selim Temo ihraç edildi (evrensel.com.tr, 07.01.2016).

SÜLEYMAN

umutsuzsun
muhtemelen yağmur yağacak
anladım nisan!

başka yere gidemediğin için burdasın
başkası olmadığın için kendi

bir kadının terli koynunda
feodal erkek yalnızlığın
ancak mezara gömersin
korku senfonisi ıslığınla

bütün komşular esmerliğine düşman
aşkın yol yordam bilmezi
yüreğine dayanırlar Süleyman
bütün şiirleri üstlenirsin

fiili meçhul birisin
başkasına yeten yetmemiş sana

kışın kesin zatürree
örenci kahvelerinde potansiyel çay bardağı!
kaçman yazıklanışın
üstelemeyisin susmasa

bir zaman gözlerinde kallavi bir sitem dokunur
kendine uçurumlanır barışıklığın
bir zaman yorulursun

hayat yorucu
hayat bıktırıcı tekrarlarda
hayat biraz kavgalıyken barışık olduğumuz

Pazarcık ovasında bir turaç ötüyor
sevdiğini kim öpüyor
ha Süleyman

hadi
sokaklara vur şimdi
belki kendine rastlarsın

herkes biraz başkası

 

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör