Gazeteci,
şair ve yazar (D. 1915, Bulgaristan / Razgrat / Ortamahalle (Sredoseltsi) – Ö.
1986, Sofya) . Selim Bilalov olarak da bilinir. İlk ve ortaokulu kendi köyünde
okuduktan sonra Şumnu (Şumen)’da imam- hatip yetiştiren Medresetün Nüvvab’ı bitirdi.
Yükseköğrenimini Azerbaycan’da tamamladıktan sonra memleketine döndü. Önce
öğretmenlik yaptı, sonra uzun yıllar Sofya’da çıkarılan Yeni Işık gazetesinde başyazarlık görevinde bulundu. Bir süre
Narodna Prosveta Yayınevi’nde başyazar yardımcılığı yaptıktan sonra tekrar Yeni Işık gazetesine döndü ve oradan
emekli oldu.
Selim
Bilal, edebiyata 1946 yılında şiir yazarak başladı. Dil bakımından yalın, açık
ve diri bir söyleyişi olsa da biçim açısından aksamalar göze çarpar. İlk kez bu
çalışmalarında “Sertel” soyadını kullandı. Şiirin yanı sıra öykü yazmayı da denedi.
Bu ilk denemeleri Türkler arasında ilgi gördü. Çünkü eskiyi kınama, yeniyi
destekleme, milli geleneklere saygı, emeğin sevindirici meyveleri onun birçok
öyküsünün konusunu oluşturuyordu ve öykülerindeki kahramanların hayatta karşılığı
vardı. Yakın geçmişteki problemlerin çözümlenmesi işi onun eserlerinde yankı
buluyordu. “Dirilen Saadet”
kitabındaki öyküler arasında “Cinli Sofrasına Uğrayan"da acil doktor
yardımı, “Zilli Sofu” oyununda halk düşmanlarının çirkin niyetleri, “Dirilen Saadet”te Zeynep ile Ahmet’in temiz
aşkı, “Uğurlu Mektup"ta okuma
yazma kursları ve onların önemi, “Şeytan
Taifesi”nde kadınların modern kılıkları gibi konular ele alınıyordu.
Şiir
ile düz yazı türleri Selim Sertel’de birlikte yürümüştür. Halk tarzında yazdığı
şiirlerde dekoratif elemanlar fazla olmakla birlikte, kimilerinde kitleleri
seferber eden bir güç, insanların kalplerine seslenen bir duygu seli hakimdir.
Yazılarında insanların mutluluğuna sevinir, kamu refahı uğrunda harcanan
çabalar alkışlanır.
Selim
Sertel, hayatının sonuna doğru yapayalnız kaldı. Artık ihtiyar ve kimsesiz
olması nedeniyle, Türkiye’deki kızının yanına gelmek istediyse de Bulgar
yönetimi buna izin vermedi. 1986 yılında, Sofya’nın ortasındaki merkez postane
yakınında oturduğu binanın dördüncü katındaki balkonundan, geceleyin kimliği bilinmeyen
bir Bulgar tarafından aşağı atılması sonucu öldü.
ESERLERİ (Çeşitli):
Dirilen Saadet
(Öyküler, Sofya 1956), Kadere İman
(Sofya, 1962-1863), Gerçekleşen Emel (Öyküler, Sofya
1965), Ağlar mısın, Güler misin? (Eski gelenekler, Sofya 1967), Zilli
Sofu (Oyun, Sofya, tsz), Din ve
Kadın, Ramazan.
ÇEVİRİ: İki Kardeş
(roman, Fehmi Hoşginabi’den).
KAYNAK: İbrahim Tatarlı
/ 9.IX.1944'ten sonra Bulgaristan Türklerinin Edebiyatı (Antologiya, Sofya
1960), M. Türker Acaroğlu / Bulgaristan'da 120 Yıllık Türk Gazeteciliği: 1865-
1985 (İstanbul 1990), Prof. Dr. Nimetullah Hafz / Bulgaristan'da Çağdaş Türk
Edebiyatı Antolojisi: 1944-1988 (Kültür Bakanlığı, Ankara 1989), Niyazi
Hüseyin Bahtiyar / Balkanlar’da Türk Ünlüleri (1999), Hayriye Süleymanoğlu
Yenisoy / Bulgaristan Türk Çocuk Edebiyatından Örnekler (2002).