Gani Bozarslan

Şair

Doğum
28 Eylül, 1952
Ölüm
10 Mayıs, 1978
-
Burç

Şair (D. 28 Eylül 1952, Diyarbakır'ın Kulp ilçesi - Ö. 10 Mayıs 1978,). Müftülük görevinde de bulunmuş yazar Mehmet Emin Bozarslan ve Fatma Bozarslan çiftinin ilk çocukları olarak dünyaya geldi. Çocukluk yılları ailenin yaşadığı yoksulluk, sürgünler ve tutuklluluk ortamında geçti. Bu sıkıntılardan o da payına düşeni aldı. Düzensiz bir eğitim gördü. Ailesiyle birlikte yaşadığı acı dolu yıllar onu fazlasıyla etkiledi. Bu yaşadıklarının etkisiyle şiirlerini henüz ortaokul sıralarında iken yazmaya başladı.

Yaşanılan sürgünler ve tutuklanmalardan sonra, ailesiyle birlikte 1969'da İstanbul'a yerleşti. 12 Mart döneminde tutuklanan babasından boşalan aile reisligini devraldı. Çalışarak okudu. Bu yıllarda bir yandan koşup didinirken bir yandan yazdıklarını dosyalamaya başladı.

Annesinin verdiği bilgilere göre Gani Bozarslan, ilk gençlik yıllarında ailesinin onaylamadığı bir siyasi ortama sürüklendi, kısa bir süre sonra bu yoldan geri dönmek istediğinde, henüz 26 yaşında iken uğradığı silahlı bir saldırı sonucu hayatını kaybetti.

ESERLERİ (Şiir):

Kalemim Silahımdır (1979), Parti Günışığı Nardalı - Şiirler (1979).

KAYNAK: Fatma Bozarslan / "Oğlum Gani Ölmedi" (Gani Bozarslan / Kalemim Silahımdır (1979,), Gani Bozarslan / Parti Günışığı Nardalı - Şiirler (1979), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).

KÖR BİR RENGE KESMİŞ BAHAR

Bağ çakısı gibi

öyle nobran ki şu bahar

mahçupluğunu yitirmiş

 

ve çiğlenmiş kan keskinliğine

demek, hayat temiz budanıyor

olmuş çıban iyi neşterleniyor demek

 

etin köze değişi gibi

elbet senin de cız ediyor kalbin

ama çift kaçmasın namluna öfke

şafak yeliyle eğiriyor çünkü

dağarcığını şu bahar

azık küflenmiş

süt ekşimişse de

küsmemiş kan harlanan nabzına

ve geldi çattı vakti işte

kavlanmış şiirini

acayip mahluklar çadırından çıkarmanın

kavak sulamanın vakti

tükrüğü çıkmadan kuruyan

soluğu veremli

yani, hayatın üvendireliğinde

 

güdülene inat diyor

girişiyoruz zaten keskince

bir hançeri bilemeye

 

okumaya girişiyoruz bu haritayı

hangi buzul tünüyor eteğine diye

 

her yan, savaş davullarını

kılıç ve bileyi taşlarını teşmil etmiyor daha

neferleri hayatın mataradan

şarap niyetine şiir de yudumlamıyorlar ama

kırlara doğru açılabiliyor güneş

dolu dizgin

asmalar narlar boyu doğa boylanabiliyor

uzun, acı kin rengi

defterine bunu işliyor talebeler

yeni hançerler dövüyorken örsünde Gave

ve kör bir rengi bürünüyorken bahar

bahar: tezcanlığını yitirmemiş

ırmak yılankavi çığırıyor

eşkıyamsı boy atıyor kiraz

ve ateşte tuz benzeri sıçrıyor

bir deste hınç beynine bir bulutun

bir umudun çenek açtığı demir bu

hayatın öz damarından emzirilen ninniler

belki bir güğüm keçi sütüyle karışıyor

bağırtı yankısına bir baharın

 

kör bir renge kesmiş yol

kuytuda mendil sallıyor

harami şeref nişanları

kirli bir göğüs gerdeğe giriyor

nakşetmeliyiz bunu suya

zincirsiz deliren nabzın

bunu da nakşetmeliyiz

 

ama, barutla henüz ateş durulmuyor

renksiz şenlikler duruluyor damarına

hercai tekmil âşıkların

 

güneş: şimdi daha pehlivanî

yağmur daha nobran ve konuşkan da

kış diri, tüm haşmetiyle dönümünü bekliyor

velhasıl,

canlı kanlı bir imgeden daha öteye

bahar çemberinden öteye düşmüyor kış

hayatla eşlikte

ama hazırlık düşüyor

uçveren, yankılanan kuş güzelliğinde

bir bahara teslim olmak üzere şu dönüm

ve namlusu düşmüş gibi durağanlık

öyle mahcup teslim olacak ki,

hıncın rayına oturduğu...

 

baharın,

bağ bıçağı gibi nobran

veya daha sarp olsun ki

sağlam boylansın ekin, ekinler

doğumun sancısına şenlikli bir hayat gelsin...

 

KAYNAK: Gani Bozarslan / Kalemim Silahımdır (1979, Çıra Yayınları - İstanbul).

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör