Şehrin güneybatısında Melik Ahmet Paşa Caddesi üzerinde, Süleyman
Nazif Mahallesi, Ocak Sokaktadır. 1594 yılında Defterdar Ahmet Paşa tarafından
yaptırılmıştır. Ali Emiri, caminin Defterdar Bali Zihni Bey tarafından; B.
Günkut ise Vali olan Defterdar Hacı Hüseyin Paşa tarafından 1072 H. / 1661-62
yılında yaptırıldığını söylemektedir.Yapı 1677 yılında Vali Ahmet Paşa
tarafından onarılmıştır. 1832 yılında da Müderris Hacı Ragıp Bey tarafından
ona- rıldığından, Ragıbiye Camisi olarak da anılır. Mazbut vakıf olarak
“Defterdar Hacı Ahmet Efendi Vakfı” şeklinde kayıtlı olan, Ragıbiye Camisi,
Vakıflar Genel Müdürlüğü nce 1963,1974, 1984 yıllarında tamir edilmiştir. Yapı
günümüzde ibadete açıktır.
Fevkani olan yapının güneyinde, 1832 yıllarında yapılmış olan
Ragıbiye Medresesi ve birkaç mezar; kuzeyinde dikdörtgen formunda bir bahçesi
bulunmaktadır. Zemin kat, doğu-batı yönünde uzanan beşik tonozlu iki mekândan
oluşmaktadır. Mekânlardan güneydeki sivri beşik tonozlu olup caminin altında
boydan boya uzanarak diğer sokağa geçişi sağlayan bir geçit iken; kuzeydeki
tonozlu mekan ise bir dükkandır. Siyah bazaltın hâkim olduğu iki katlı yapının
son cemaat yeri bulunmamaktadır. Mescide, kuzeydeki avlunun güneybatısındaki
merdivenlerden çıkılmaktadır. Kuzey cephenin tam ortasındaki basık kemerli giriş açıklığı 3
dilimli bir kemerle kuşatılmıştır. Kapının her iki yanında basık kemerli birer
pencere bulunmaktadır.
Harim,
doğu-batı yönünde uzanan enine dikdörtgen planlı ve iki sahmlıdır. Harim, ahşap
kirişlerin taşıdığı düz dam örtüye sahiptir. Kıble duvarının ortasında mihrap,
her iki tarafında düz lentolu ve sivri kemer alınlıklı ikişer pencere, medrese
avlusuna açılan bir kapı ve merdiven bulunmaktadır. Ayrıca harimin doğu duvarı
içinde güney ucundaki gömülü bir merdivenle yükselerek, güneydoğu uçta üstte
ezan okumaya yarayan taşıntılı bir sahanlığa ulaşılmaktadır. Kıble duvarının
ortasındaki mihrap yarım beşgen planlı mukarnas kavraslıdır.
KAYNAK: Prof. Dr. ALİ Boran / Ragibiye (Defterdar) Mescidi (İhsan
Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi, 2013).
Kütüphane, Hicri 1249 tarihinde Ragıb
Bey’in, adına yaptırdığı medresede bulunmaktaydı. 330 el yazısı, 9 matbu, 344
adet yeni kitabın bulunduğu belirtilmektedir.
KAYNAK: Diyarbekir Vilayet Salnamesi (1312, s. 150).
Diyarbakır’ın çok sayıda ilim adamı yetiştirmiş köklü ailelerinden birine mensup olan Hacı Mehmed Râgıb Bey (ö. 1848)'in 1241/1826 senesinde inşasına başladığı ve 1249/1833’te) bitirdiği medresedir.
Râgıb Bey’in babası Mehmed Mesud Efendi ve dedesi Mehmed Sibgatullah Efendi (ö.1221/1805) Âmid müftülükleri yapmışlardır. Râgıb Bey'in büyük dedesi meşhur Osmanlı alimlerinden Küçük Ahmed Efendi er-Rufâî (ö. 1190/1776)’ dir.
Mehmed Râgıb Bey, önceleri Husreviyye'de müderrislik yapmıştır. 1828 senesinde Hacca gitmiş ve dönüşünde evindeki hususi dershanesinde sabahları Muhtasar Meâni ve Tarik-i Muhammediye'yi, öğleden sonraları da Câmi-i Kebîr'de Buhârî-i Şerîf okutmuştur.
Râgıb Bey,
1256/1840 senesinde İstanbul'a giderek yazdığı bir eserini Şeyhülislam Mekkizâde Mustafa Efendi'ye ithaf etti.
Beratını aldıktan sonra Diyarbekir’e döndü ve kendi medresesinde derslere devam
etti. Kendi medresesindeki tedris
vazifesi 10 yıl kadar sürdü. 1 Safer
1264/8 Ocak 1848'de vefat etti. Ragıb
Bey’in kabri, Râgıbiyye Medresesi’nin avlusundaki aile mezarlığındadır.
Medresenin güneyinde yedi, doğusunda iki kemerli eyvan, 8 hücre (öğrenci odası) ve 1 dershane (müzakere odası) bulunmaktaydı. Üst katında iki kemerli eyvan ile bir kütüphane bulunmaktaydı. Medresenin avlusunda şadırvan ile havuz vardır. Burada okuyan talebenin geçimi için bir değirmen ile birkaç dükkân vakfedilmişti.
Medresenin kütüphanesinde en güzel hatlarla yazılı bazı eserler, Râgıb Bey’in kendisinin kaleme aldığı 40'tan fazla eser ile çeşitli kitaplar bulunmakta idi.
Ragıbiye Medresesi’nde, 1899
senesinde, Subhiddin Efendi müderrislik yapmakta ve medresede 17 öğrenci öğrenim görmekte idi.
SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA: Metin Sözen / Anadolu Medreseleri, I (İstanbul 1970),
İbrahim Yılmazçelik / XIX. Yüzyılın İlk
Yarısında Diyarbakır (Ankara 1995),
Orhan Cezmi Tuncer / Diyarbakır Camileri (Diyarbakır 1996), Yaşar
Sarıkaya / Medreseler ve Modernleşme (İstanbul 1997), Hulusi Kılıç / “
Ortaçağda Diyarbakır Alimleri” (Selahaddin Eyyubi Sempzoyumu Bildiriler,
Diyarbakır 1996), Cevat İzgi / Osmanlı Medreselerinde İlim (İstanbul 1997, I ), Ekmeleddin İhsanoğlu / “Osmanlı’da Eğitim ve Bilim Kurumları”,
Osmanlı Medeniyeti Tarihi (İstanbul 1999, I, s. 223-252), Alpay Bizbirlik
/ “1518 Tarihli Diyarbakır Eyaleti Evkaf
Tahrir Defteri Üzerine” (I. Bütün Yönleri ile Diyarbakır Sempozyumu, Ankara
2000), Şevket Beysanoğlu / Anıtları ve Kitabeleriyle Diyarbakır I (Ankara 2003), Murat Akgündüz / “Artuklular Zamanında Diyarbakırda
İlmi Faaliyetler” (I. Uluslararası Oğuzlardan Osmanlıya Diyarbakır
Sempozyumu Bildirileri (Diyarbakır 2004,
İzmir , 2004, s. 189-192), (Oğuzlardan Osmanlıya Diyarbakır Sempozyumu,
Bildiriler, İzmir 2004), Ali Emiri / Osmanlı Vilayat-ı Şarkiyyesi (Yay. haz.
Kenan Ziya Taş-Sadettin Baştürk, Ankara 2005Mehmet Şimşek / Amid’den
Diyarbekir’e Eğitim Tarihi (İstanbul 2006), Abdurrahman Acar /
"Diyarbakır
Medreseleri ve Osmanlı Eğitim Sistemi İçerisindeki Yerleri" (Osmanlıdan
Cumhuriyete Diyarbakır, Ankara
Hicri 1010 yılları Diyarbekir’de
iki kere valilik yapan Ahmet Paşa’nın (Maliye Nazırlığı-Maliye Vekilliği
yapmıştır.) yaptırdığı Fevkani (Altından yolgeçen) bir camiidir. Mihrabında (İmamın namaz kıldığı yer), İstanbul
Camilerinde olduğu gibi, iki tarafında (sağ-sol) tunçtan, büyük şamdanlık
yapılmış ve üzerine bir buçuk metre
boyunda -insan kalınlığında- büyük mumlar konulmuştur. Şamdanın kaidesinde de
manzum yazılar bulunur, yazıların altında da tarih yazılıdır. Bu camiinin yanında kırk basamakla (
Biri Zemzem, Ab-ı Kevser hürmetine YA MUİN
Bu sudan abdest alanı kıl azabından emin
Hazır Ragıbiye Camii'nden söz ediyorken, Diyarbekir Ragıbiye (Defterdar Camii) Medresesi Mezarlığındaki Mezarları da anlatmak uygun düşer.(Okuyan Abdüssettar Hayati Avşar Amidî)
I.Mezar
Hüvelhallakulbaki
Feridüdehrülü vevahüdüasrühü elalimülfadıl elmuhaddis sahibi
hazihulheyrat
Mir esseyyid elhac Muhammed Ragıb Efendi Ruhuna ve kâffe-i ehli iman ervahına lillahil fatiha figurreis sene 1265
Arka sağda
Tacülmuhadderat Haciye Ümmülhayr Hanım binti sahibi hazıhülhayrat elhaci Ragıb Beyefendi ila ervahihim. Fatiha sene 1290
3. Sıra sağdan 1.
Hüvelhayyülbaki
Edince Sibgetullah Efendi şer'ile ifta
Ederdi Ruhi ecdadi bu necl-i pür kemal ihya
Son beyit
Gel ey mahdum-i mesudum oku hürmetle tarihim
Direht-i ilminden kıldı bugün bir zıl Nihal yeva
Fatiha 1273 Ficemadiyulevvel
Sağdan 2.
Hüvelhayyülbaki
Şeyhzade İbrahim Paşa’nın Kerimeyi Pakizesi ve esbak müfti Sıbgetullah
Efendi Merhumun halileyi muhteremeleri Rukiye Hanım Efendi merhumenin Maa
ciranuha ervah-i şerifelerine.
Fatiha Şaban sene 1275
3.
Hüvelbaki
Hacı Mesud Bey’in Kerimesi Rukiye Hanımın Ruhuna.
Fatiha sene 1341
KAYNAK: Zübeyde Kırmızı / Amid-i Nur (2009, s. 38).