Gazeteci-yazar (D. 1896,
İstanbul - Ö. 11 Aralık 1953, İstanbul). Mutasarrıf Hamdi Simavi’nin oğludur.
Bir süre Saint Joseph Fransız Lisesinde okudu, Galatasaray Lisesini (1912)
bitirdi. Gazetecilik, sinemacılık, yazarlık ve karikatüristlik yaptı. Naşide
Refik, Hüsamettin Ali, A. Cevdet, M. Reşit, Faik Remzi, A. Şekip, Rüştü,
Abdullah Sıtkı, Rasim Servet, Çileli, Fuat Refik, Güleryüz, Hanım imzalarını da
kullandı. Basın hayatına çıkardığı Türkçe-Almanca haftalık Hande (1916)
dergisiyle başladı. En çok bilinenleri haftalık Yedigün dergisi (ilk
sayı: 15 Mart 1933) ile günlük Hürriyet gazetesi (ilk sayı: 1 Mayıs
1948) olan yayınlardan başka Diken (1918), İnci (1919),
Dersaadet (1920), Payitaht (1920), Güleryüz (1921), Hanım (1921),
Hacıyatmaz (1921), Yeni İnci (1922), Resimli Gazete (1923),
Yıldız (1924), Meraklı Gazete (1926), Yeni Kitap (1927),
Arkadaş (1928), Bravo (1930) dergi ve gazetelerini de çıkardı.
Türk basın tarihinin
olduğu kadar, Türk sinemacılığının da ilk önemli adlarından biri olan Sedat
Simavi; ilk konulu filmlerinden üçü olan “Pençe”, “Casus” ve “Alemdar Vakası”
adlı filmlerin de yönetmenliğini yapmıştı. Sahipliğini yaptığı dergi ve
gazetelerde çok sayıda yazısı çıkan Sedat Simavi; inceleme, hikâye, roman,
tiyatro türlerinde altmış civarında kitap yayımladı. Mezarı Kanlıca’dadır.
Ölümünden sonra adına 1977’de kurulan Sedat Simavi Vakfınca her yıl edebiyat,
sanat ve sosyal bilimler dallarında ödüller verilmektedir.
ESERLERİ:
ROMAN: Fujiyama (1934).
OYUN: Hürriyet
Apartmanı (1940), Düşenin Dostları (oyun, 1940), Ceza (oyun,
1941).
İNCELEME: J.J.
Rousseau (1931).
KARİKATÜR ALBÜMÜ: Yeni Zenginler (1918), Kadınlar
Saltanatı (1920), Paramparça: Yeni Zenginler, Harp Fakirleri, (yay.
haz. T. Çeviker, 1993).
DİĞER: Bir Günde Okuyorum (1928), Ayhan’ın Kitabı
(1929), Sesli Sessiz ve Renkli Sinema (1931), Fuzuli (1931),
Ahmet Mithat Efendi (1931), Nedim (1931), Osman Paşa
(1931), Ziya Paşa (1931), Ziya Gökalp (1931), Annenin Kitabı
(tsz.), Bilen de Pişman Bilmeyen de (tsz.), Eserleri
(1973), Hürriyet’teki Yazılarıyla Sedat Simavi (1983).
Eserleri Sedat Semavi
/ Eserleri (1973) adlı kitapta topluca yeniden basıldı.
HAKKINDA: M. Muzaffer Gökman / Sedat Simavi (1970), TDE
Ansiklopedisi (c. 8, 1976-98), Turgut Çeviker / Sedat Semavi Paramparça / Yeni
Zenginler / Harp Fakirleri (1993), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler
Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6.
bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001), İhsan
Işık / Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006).
Babıali
tarihine damgasını vurmuş patronlardan birini, Erol Simavi’yi hafta başında
kaybettik. Erol Simavi yalnızca patron değil gazeteci - patron olarak anılırdı.
‘Kalemini kır ama satma sakın’ sözünün sahibi bir babanın oğluydu. Ağabeyi
Haldun Simavi ile birlikte devraldıklarıHürriyet’in
patron katında 41 yıl çalıştı. 1994 yılında gazetecilikten çekildi...
Bir dönem Hürriyet’te çalışmış olan Hasan Pulur ağabeyimizin Erol Simavi ile
ilgili anıları onun “Olaylar ve İnsanlar’ın Peşinde Bir Ömür” adlı kitabına
yansımıştır. Kitapta anlatılıyor:
“Hürriyet’in başına Arda Gedik ile Çetin Emeç getiriliyor. Her ikisinin de babası
Demokrat Partili. Hasan Pulur ile Oktay Ekşi gazetenin sahibi Erol Simavi’ye çıkıp
‘Bizim muhatabımız kim? Yani Çetin Emeç ile Arda Gedik mi? Bu durum bize biraz
ters geliyor?’ diyorlar.”
Olayın gerisini Hasan Pulur’dan dinleyelim.
“Erol
Bey, Oktay’la beni alıp pencerenin yanına götürdü. Sokaktaki kalabalığı
gösterip ‘Bakın muhataplarınız burada’ dedi. Biz anlamadık önce, sonra halkı
gösterdiğini fark ettik. ‘Onlar okurlarınız. Sizin muhatabınız onlar. Siz başka
şeye aldırmayın’ dedi. Bir patronun meseleye bu şekilde yaklaşması çok
önemliydi. Ve biz hiçbir gürültü patırdı olmadan Arda Gedik ve Çetin Emeç’le
çalıştık.”
“Haber için hiçbir masraftan kaçınmazdı.
Resim altına Macaristan başkenti Budapeşte yerine Bükreş yazan
adamı derhal işten atardı...”
Gazeteciliğe saygı halka saygıdır...
KAYNAK: Melih
Aşık / Gazetecinin Muhatabı (Milliyet, 14.06.2015).