Süyün Bike

Melike

Doğum
-
Ölüm
-

Kazan melikesi (D. 1500? – Ö. 1558?). Altınordu Devleti’nin yıkılmasından sonra Kıpçak ülkesinde kurulan hanlıklardan biri olan Nogay’da, Rusların da tarihlerinde genişçe yer alan, hakkında piyesler yazılan Süyün Bike, Nogay mirzalarından (emirin oğullarından) Yusuf Mirza’nın kızıydı. Nogaylar, Kazanlılar ve Ruslar arasında güzelliğiyle ün salmıştı. Can Ali Han’dan sonra Safa Giray Han’la evlendi. Süyün Bike ile Safa Giray, 1547’de dünyaya gelen oğullarına Ödemiş Giray adını koydular.

1532 yılı yaz aylarında Kazanlılar, Safa Giray Han’ı Kazan Hanlığı’ndan ayırıp yerine Can Ali Hanı getirdiler. Can Ali, Kazan Hanı gibi görünüyorsa da aslında hanlık işlerinin çoğunu Rus Çarı Vasili’nin isteğine göre yürütüyordu. Bunun üzerine Kazanlılar yeniden Safa Giray’ı han yaptılar. Safa Giray, Can Ali’nin dul eşi Süyün Bike ile evlendi. Kazan melikesi hem nüfuzlu hem de çok güzel bir hanımdı. İkisinin evliliği ülkeye politik yönden faydalı olacaktı. Nitekim, Safa Giray Han zamanında Kazan’ı işgal etmeye niyetlenen Rus orduları üç dört kez büyük yenilgiye uğratıldılar. Safa Giray, Rus prenslerinin buyruğunca yürümeyip diğer hanlarla birlikte hareket ediyordu. 

1549 yılında Safa Giray Han öldüğünde, iki yaşındaki Ödemiş Giray, Safa Giray’ın ilk eşinden olan büyük oğlu Bölek Giray Kırım vilâyetinde olduğundan, Ödemiş Giray han seçilmişti. Ancak, Ödemiş Giray Han küçük, vasisi de bir kadın olduğundan Moskova prensi İvan, Kazan’ı alma zamanı geldi diye hazırlanmaya başladı. Safa Giray Han’dan kaçıp Nogay yurduna sığınmış olan beyler de İvan’a mektup yazıp onu Kazan’a hücum etmeye teşvik ediyorlardı. Zaten İvan’ın istediği de buydu. Ödemiş Giray henüz bebek denecek yaşta olduğu için hanlığının bütün işlerine annesi Süyün Bike bakıyordu. Bu sırada Kazanlıların Ruslarla arası iyi değildi. 1549 yılı Mart ayında Kazanlılar Morum üstüne baskın yaptılar.   

Ödemiş Giray’ın küçük ve vasisinin de bir kadın oluşundan Rusların yararlanacağını bilen Kazanlılar, büyük oğulun gelmesi için ona elçilerle mektup gönderdiler. Ama mektup Rusların eline geçti ve onlar da 13 Şubat 1550’de büyük bir ordu ile Kazan kalesine karşı hücuma geçti. Kazan surlarının altı kapısında da kanlı savaşlar oluyordu, ama Kazanlılar kentlerini kahramanca savunuyorlardı.. Süyün Bike de savaş yerinde diğer kahramanlardan geri kalmadan savaşıyordu. Çetin savaşlar oldu. Kazan halkının kahramanca savunması karşısında, İvan 25 Şubat’ta Kazan kuşatmasını kaldırıp Moskova’ya dönmek zorunda kaldı.

1551’de Ruslar Kazan’ı yeniden kuşattılar. O sırada Kazan halkı arasında rekabet çoğalmış, dıştan yollar tutulmuş, içerdeki asker sayısı azalmıştı. Kazan mirzaları teslim olmayı düşündükleri halde Kırım mirzaları savaş taraftarı idiler. Kırım mirzaları Kazan halkından tümüyle umutlarını kesildikten sonra kendi aralarında belki Osmanlılardan yardım temin edebiliriz diyerek anlaşıp Kazan’dan ayrıldılar. Ancak onlara kurtuluş nasip olmadı. Kahramanca savaşmalarına rağmen yolda pusu kuran Ruslar tarafından öldürüldüler.

  Kırımlılar gittikten sonra artık tümüyle umutlar kırılan Kazanlılar İvan’a elçi gönderip barış yapmayı istediler. Yapılan anlaşma gereğince Ruslar, Süyün Bike’yi almaya geldiği zaman Süyün Bike, Kazan Beylerine bir şey söylemedi. Madem ki Kazan halkının rahat yaşaması için başka çare yoktu, öyleyse Moskova’ya gidecekti. Ancak onun üzüntüsü herkesi de üzüntüye boğdu; bütün kent halkı onunla ağlıyordu. Süyün Bike Kazan’dan ayrılmadan Safa Giray Han’ın mezarını ziyaret edip helalleşmek istedi. Mezarın yanına varınca başındaki altın başlığı yere bıraktı. Büyük bir üzüntü içinde onunla güzel ve mutlu günler geçirdiğini, şimdi Moskova’ya tutsak olarak gitmekte olduğunu söyleyip ağıtlar yaktı.

Süyün Bike kendisi için hazırlanmış olan araba ile nehir kıyısına kadar gitti. Kıyıda onu Rusya’ya götürecek olan gemi bekliyordu. Kendisi ile gemiye kadar gelenlerle helalleşerek vedalaştı. Tutsakları götüren gemiler hareket edince halk da nehrin iki yanından ilerlemeye başladı. Süyün Bike’nin gidişi Kazan halkına çok dokunmuştu. Onu şimdiden özlüyorlardı. Süyün Bike şu sözlerle Kazan’a veda etti:

“Kazan… Ey kanlı, kaygulu şehir; başından tacın düştü, şimdi kul oldun! Sen başsız aslan gibisin, senin büyüklüğün geçmişte kaldı. Her ülke iyi bir padişah ile yönetilir ve güçlü askerler ile ayakta kalır. Bunlar olmayınca herkes senden Hanlığı alır. Senin güçlü hanın öldü. Beylerin güçsüzleşti, sana yardım etmediler. Bu yüzden sen çekildin. Eski günlerini, bayramlarını hatırlayıp benim gibi ağla artık… Nerede senin eski Hanlık bayramların?” 11 Ağustos 1551’de Kazan’dan ayrılan kafile, 5 Eylül’de Moskova’ya ulaştı. İvan, Süyün Bike’yi büyük bir saygıyla karşıladı.

Yenik düşen Kazanlıların başına yeniden Şeyh Ali Han getirildi. Kazan, artık İvan’ın isteklerine göre yönetildiği için Kazanlılar doğal olarak Şeyh Ali’den memnun değildi. İvan’a elçiler gönderip onun yerine bir aday gönderilmesini istediler. Olumsuz tepki veren İvan, intikam fikri ile Kazan’a yürümeye karar verdi. Kısa bir zaman içinde asker hazırlayıp Kazan’a hücum ederek, 10 Ekim 1552’de Kazan’ı aldı. Şeyh Ali’nin Kazan’ı alınması konusunda İvan’a çok yardımı olmuştu; İvan da onu memnun etmek istiyordu. Bu nedenle onu Süyün Bike ile evlendirdi.

Şeyh Ali, hem Rus taraftarı hem sevimsiz biri olduğundan Süyün Bike onu beğenmiyor ve sevmiyordu. Bu duruma kızan Şeyh Ali, Süyün Bike’ye karşı zalimce davrandı. 1553 yılı yazında Şeyh Ali’nin Süyün Bike’yi işkence ederek öldürdüğüne dair söylentiler çıktı. Ailesi çok meraklandı, araştırma için Kasım şehrine elçiler gönderdiler. Şeyh Ali’nin Süyün Bike’ye kötü davrandığı doğru ise de öldürdüğü doğru değildi. Giden elçiler onu sağ salim olarak görmüşlerdi çünkü. Bu tarihten sonra Süyün Bike hakkında hiçbir haber alınamadı. Onun nerede ve ne zaman öldüğü kesin olarak bilinmiyor; ancak, 1554 yılından sonra Kasım kentinde öldüğü tahmin ediliyor.

Bir başka rivayete göre, Süyün Bike, Şeyh Ali’ye varmamış, zevci Safa Giray’ın yokluğu ve oğlu Ödemiş Giray’ın özlemine dayanamayarak hastalanıp ölmüştür. 1558 yılında 58 yaşında iken öldüğü tahmin edilmektedir.

KAYNAKÇA: İslâm Ansiklopedisi (1941-1967), Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı; Mukaddes Çevreler ve Eski Hilâfet Ülkelerinde Türk Kadınları (1991), İhsan Işık / Ünlü Kadınlar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 6, 2013).

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör