Şair. 27 Ocak 1943, İstanbul doğumlu. Çanakkale Lisesi (1960) mezunu. İki yıl İstanbul Üniversitesi Fakültesinde, dört yıl da Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde okudu. Yayınevleri ve reklam şirketlerinde çalıştı. Emekli olduktan sonra Foça’ya (İzmir) yerleşti. Şiirleri ilkin Düzlem (1963), sonra Zeren, Türk Dili, Yeni Dergi, Oluşum, Milliyet Sanat, Varlık, Gösteri gibi dergi ve gazetelerinde yayımlandı. 1969 yılında, İkinci Yeni şiir hareketine karşı çıkan ve toplumcu şiiri savunan bir manifesto yayımlayan dört şairden oldu. Şiirlerinin yanında şairler ve şiir sanatı üzerine yazılar da yazdı.
Şiir
yayımlamaya Süreyya Kanıpak imzasıyla başlamıştı. İlk döneminde yurt insanının
sorunlarından yola çıkan toplumcu-gerçekçi şiirler yazdı. Sonraki döneminde ise
insanın ve doğanın türlü durumları üstüne çok katmanlı anlam derinlikleri olan
bir şiire yöneldi. Düzyazının sınırlarında gezinen, yalın, arı gereçlerden
oluşmuş humoru önceleyen bir şiir diline ulaştı. Türk şiirinde kendisine oldukça özgün bir yer
edindi.
Ödülleri:
1966'da
Kasaba adlı şiiriyle Türkiye Millî
Talebe Federasyonu Kültür Yarışmasında birincilik kazandı. Şiir Çalışmaları adlı kitabıyla 1992 Cemal Süreya Şiir Ödülünü, Nâbiga adlı kitabıyla 2002 Behçet
Necatigil Şiir Ödülünü aldı.
Süreyya Berfe İçin Ne Dediler?
“Süreyya Berfe'nin şiirlerini hep sevdim.
Dünyaya bakışını, bu bakıştan doğan şiirini hep izledim. Olağanlıktan yarattığı
şiir, zorluktan kolaylığa ulaşmanın serüvenini sergiler bize... Berfe'nin
şiiri, şiir olamayacağını sandığımız yalın, arı malzemeden oluşan bir şiirdir.
Dünyayı algılamayı, şiirinin ekseni yapmıştır. Dış dünyadan iç dünyaya giden
patikadır onun şiiri. Şiir akımları gelir geçer, ona direnen şairler
geçiciliğin aldatıcılığına kapılmazlar. Berfe'nin şiiri hep kendi kalmasını
bilmiştir. Yalın şiirin, doğal söyleyişin sevdiğim örnekleridir.” (Doğan
Hızlan)
***
“Berfe, yaşanan toplumsal olaylar dikkat çekmektedir. İnsanlar, acı ve
sıkıntılarla yaşamın zorluklarını zor koşullarda sürdürürken bu
olumsuzluklardan hiç ders çıkaramamaktadırlar. Barış ve sevginin yok olduğu bir
ortamda kötülüklere seyirci kalınırsa insanlık daha birçok fırtınalı günler
görecektir. İşte bu da şairin kafasında bir fırtına oluşturmaktadır. Süreyya
Berfe, insanların bu vurdumduymazlığına inanamıyor. Böyle bir şeyin olmasını
düşünemiyor. O, bu ilgisizliğe Olmaz diyor.”(Hasan Efe)
***
“Süreyya Berfe’nin bir diğer
önemli özelliği de gerçekten çok ciddi bir şiir emekçisi olması, şiire yıllarca
emek vermesidir, üretkenliğidir. Birçok şiirini tanıdığı insanlara, dostlarına
ithaf etmesi de dikkat çekici bir özelliktir. Çağının tanığı olan şair, bu
tutumuyla, başkalarını da kendi tanıklığına tanıklık etmeye çağırmaktadır sanki.
“Bir şiirinde geçtiği gibi ‘güzel işlerin karıncası’ olarak
nitelendirilebilecek bir şairdir Süreyya Berfe. Çalışkandır, namuslu bir
işçiliği vardır. Zorlamadan, yapmacıklıktan uzaktır. Temiz bir yürek ve zihin
evreninde biçimlenen dizelerini yine temiz bir Türkçe ile dile getirmiştir.
Dirençlidir; fakat ilkel Robenson tavrından da, çarpık Don Kişot gösterişinden
de uzak durur. Dünyaya ve insan kardeşlerine doğru yürür sürekli; fakat onları
aşağılamaz, küçümsemez, klasik ilericilik nutukları çekmeye yeltenmez. Ve
dahası özverilidir: ‘Özverin, güzel işlerin arısı. / Özverin, sözcüklerden
yılmış kafama barınak..” (Ali
Emre)
ESERLERİ:
Şiir:
Gün Ola (1969), Savrulan (1971), Hayat ile
Şiir (1980), Sen Basmasın (1985),
Ufkun Dışında (toplu şiirleri, 1985),
Şiir Çalışmaları (1991), Ruhumun (1998), Kalfa (1965-1998) (1999), Seçme
Şiirler (2001), Seni Seviyorum
(2002), Nâbiga (2002), Eksik Alfabe (2003).
Çocuk Kitabı:
Çocukca (1982).
KAYNAKÇA:
İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990,
1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish
Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür
Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye
Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People
(2013),
Vitrindekiler / Ruhumun
(Cumhuriyet Kitap, 03 Aralık 1998), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler
Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6.
bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001), Seçme
Şiirler-Süreyya Berfe (Cumhuriyet Kitap, 22.11.2001), Seçme Şiirler (Kitap
Rehberi, Aralık 2001), Nâbiga (Cumhuriyet Kitap, 7.2.2002), Pelin Özer / Şiirin Hafızasını Zorluyor
Süreyya Berfe (Cumhuriyet Kitap, 25.4.2002), Seni Seviyorum Kitap Rehberi
(Kasım 2002), M. Güner
Demiray / Yaşamı Özümsemiş Şiirler (Damar, Şubat 2004), Hasan Efe / Süreyya
Berfe’nin ‘Olmaz’ı”-Günümüz Şairlerinden Şiir Çözümlemeleri (2004), Ali Emre /
Süreyya Berfe: Sıcak Bir Yürekten Temiz Bir Türkçe’yle Süzülen İçten Dizelerin
Şairi - Celâl Fedai / Söyleşi: Süreyya Berfe ile Şiir Üzerine - Süreyya Berfe
Şiiri Üzerine Parçalı Bulutlu - Mehmet Kâzım / Yaşamın Gerçeklerine Yaslanan
Şair: Süreyya Berfe - Kenan Çağan / İçtenlik ve Şiir - Haydar Ergülen /
Çocuklar Ana ve Babalarının Cenazelerine Çelenk Gönderir mi? (Hece, Şubat
2005).
Nereye bakıyorsun
İşte yaralı insanların fotoğrafları
İşte yangından çıkarılan çocuk cesetleri
Bu, savaşmış bir adının sakat kalan ayağı
Bu kesik kol önemsiz bir iş kazası
Kime bakıyorsun
İşte bacağından alınan üç parça kemik
İşte bombardımandan sonraki yaralılar
Bu sınırı geçemeyenin aldığı yara
Bu yarım adam, küçük bir işkence hatası
Neye bakıyorsun
Sayamazsın o ciğerdeki yaraları
Kime bakıyorsun
Bilemezsin geçmişindeki yaraları
Nereye bebeyken nazar boncuğu
Kime büyüyünce kurşun yarası
Ama sen
Yine de verirsin çiçeğini yanlı ağaç
Uçarsın yaralı keklik
Kan diner yol açılır
Gün döner gece kısalır
İsteyen denize isteyen kendine baksın
Yurdum bir uçtan bir uca kanıyor.
İnsanım, toprağım kanıyor.
Tarihini, savaşlarım,
bağımsızlığım kanıyor.
Halkım kanıyor, geleceğim
kanıyor.
Çok acele kan aranıyor
Kanamalı Türkiye'm için
sömürücüler, ölüm tüccarları,
kan içiciler hariç
her gruptan, çok acele
lâfı uzatmadan, vakit
kaybetmeden...
Bebeğe ve Türkiye'me çok acele
Türkiye'm gibi bebeğe
bebek gibi Türkiye'me çok acele
oyalanmadan, beklemeden
çok acele, hemen şimdi.
(Yahya Kemal’den Günümüze Tematik Türk Şiiri Antolojisi – Haz. Ahmet
Necdet, 2000)
ÇİĞDEMLER
Süreyya BERFE
Kar satan adam dağdan indi
Kar getirdi
Ekmek verdik kar aldık
Yediğimiz kar yazı serinletti
Tozu tüketti
Karcı nereye ben oraya
Karcı nereye ben oraya
-Eşeğin semerindeki çiğdemler var ya
Verir misin bana bir tanesini
Çeyrek ekmek vereyim
Hepsini değil bir tanesini
-Çiğdemler satlık değil
Oğlum hasta yatıyor
Çiğdem istedi benden
Ona götürüyorum hepsini
Elimde
Ucundan yenmiş bir çeyrek ekmek
Geri döndüm
Yolu şaşırmışım
Akşam karanlığında vardım eve
Dayak yedim
Ama unutmadım çiğdemleri
Kimseye söyleyemedim o çiğdemleri
SON AYLARIN ŞİİRİ
Süreyya BERFE
Ben sevince yeryüzü arınır
Yüzüme vurur gölgesi
Yüreğim aşkla beslenen başaktır
Açılır
Soymak ister kabuğundan bedeni
Ben ağlayınca serçeler uçar
Dünya küçülür gözümde
Durur önümde bir hüzün serpintisi
Yayılır
Yıkmak ister acıdan kuleleri
Ben gidince öfkem ayaklanır
Dindiremez onu çocuklar bile
Köpürür taşar ama yalnız kalır
Morarır
Yalnızlığın verdiği sessizlikle