Darendeli İzzet Mehmed Paşa

Osmanlı Sadrazamı, Devlet Adamı

Doğum
Ölüm
-
Diğer İsimler
Darendeli Topal İzzet Mehmet Paşa

Devlet adamı, sadrazam (D. 1792, Darende / Malatya – Ö. 1855). Darendeli Topal İzzet Mehmet Paşa adıyla bilinir. İkinci Mahmud ile Abdülmecid zamanlarında iki defa Sadrazamlıkta bulunmuş ve şiddetli hareketleri ile meşhur olmuş vezirlerdendir. Darende eşrafından İbrahim Bey’in oğludur. Amcası Vezir Ali Paşa’nın dairesinde yetişti. Ispartalı İbrahim Paşa’nın Kethüdalığında bulunarak onun yerine Boğaz Muhafızı oldu. Yeniçeriliğin kaldırılmasında Ağa Hüseyin Paşa ile birlikte yararlığı görüldü. 1826’da Koca Hüsrev Paşa’nın yerine Kapdan-ı Derya (Donanma Komutanı), 1828 de Selim Mehmet Paşa’nın yerine Sadrazam oldu.

Ancak, bu görevi kısa sürdü, üç ay sonra azledilip Tekirdağ’ına sürüldü. Affedildiğinde Mutasarrıflık, Valilik ve Muhafızlık gibi işlerde bulundu. ‘Mısırlılara karşı komutan tayin edildiği zaman yararlık göstererek muharebeyi kazandı. Fakat atının eğerindeki piştov ateş alarak sol ayağından yaralanınca topal kaldı. Sonra Abdülmecid zamanında ve 1841 de Rauf Paşa’dan sonra ikinci defa Sadrazam oldu ve dokuz ay kadar bu makamda kaldı. Darendeli İzzet Mehmed Paşa’nın fazla siyasî değeri ve Tanzimat’ın başlıca önderlerine benzer kudreti bulunmamakla beraber cesareti, azmi ve gayreti vardı. Doğru bir adam olduğu kanaati yaygındı. Son vazifesi Edirne Valiliği oldu. Oradan Tekirdağ’ına gönderildi, sonra İstanbul’a gelmesine müsaade edildi. İstanbul’daki yalısında öldü ve Eyüp’e gömüldü.

Darendeli İzzet Mehmed Paşa, pek cüretli, fakat cesareti oranında insafsız bir vezir olarak da tanındı. Güya rüyasına giren bir adamı Kastamonu Valisi iken astırmış, bunu Kadıya anlatınca mollanın derhal İstanbul’a savuşarak Şeyhülislâma “Ne yapayım, Valinin rüyasına girmemek elimde değildir” demiş olması meşhur bir fıkra halinde anlatılır. Abdurrahman Şeref, Tarih Müsahabeleri adlı eserinde Darendeli İzzet Mehmed Paşa’ya ait bir fıkra kaydediyor. Özeti şöyledir: Bir Ramazan akşamı Sadrazam evine geliyor. Vakit, iftar zamanıdır. Hapishanedeki kayıkçıyı hemen idam etsinler diye emir veriyor. İftardaki misafirleri Ramazan hürmetine affediniz diye yalvarıyorlar. İzzet Paşa cebinden bir ilâm çıkarıyor ve misafirlerine okutuyor. Meğer bu kayıkçı ölen karısının yerine tekrar evlenmek için buna engel saydığı üç çocuğunu bir gün Sarayburnu açığına götürmüş, birer birer denize atmış. Çocukların çığlıklarını ve çırpınışlarını Üsküdar’daki yalılardan fark etmişler ve herifi yakalatmışlar. Mahkemede suçu sabit olmuş. İlâmı okuduktan sonra İzzet Paşa misafirlerine “Bana gaddar derler, ben kıyarım ama böyle heriflere kıyarım” demiş.

KAYNAK: İbrahim Alâeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), İsmail Hakkı Uzunçarşılı / Dârendeli İzzet Mehmet Paşa (Belleten, 110, Cilt: Xxvııı - Sayı: 110 - Yıl: Nisan 1964).

 

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör