Yönetici, devlet adamı, II. Abdülhamid
dönemi İstanbul Belediye Başkanlarından, vezir (D. 1855, İstanbul – Ö. 1906,
İstanbul). II: Abdülhamit zamanında on beş buçuk sene İstanbul Şehreminliğinde
bulunmuş bir Vezirdir. Matbuat Müdürü Nüzhet Efendi’nin oğludur. Bayezid
Rüşdiyesinde öğrenim gördü, özel hocalardan Arapça, Farsça ve Fransızca
dersleri aldı. Genç yaşlarda Babıali Tercüme Odasına girerek, burada bir süre görev yaptıktan sonra Trablusgarp
Mektupçuluğunda, Mihalıç ve İnegöl Kaymakamlıklarında bulundu. 1877’de açılan ilk Osmanlı
Mebusan Meclisine Başkâtip oldu. İki yıl sonra Sicilli Ahval Komisyonu
Başkâtibi, ayni yıl içinde Trabzon başsavcısı oldu. Daha sonra Bursa ve Selânik
başsavcılıklarında da bulundu. 1884’te Mabeyn Kâtibi, 1887’de Dâhiliye
Müsteşarı, 1890’da İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı) oldu ve bir sene sonra
Vezir rütbesi ile Paşalık da aldı. Ölümüne kadar bu vazifede İkinci
Abdülhamid’in itimadını haiz olarak bulunmuştur.
Bedirhanoğulları ile bir
sokak tamiri meselesinden dolayı araları açılmıştı. Rıdvan Paşa, o dönemde Üsküdar bölgesi kumandanı olan Ali
Şamil Paşa ile Mabeyn’de mütercim ve Abdülhamid’in teveccühü ile aşırı
davranışlarda bulunan Abdürrezzak Bey’in tayin ettikleri adamlar tarafından köşküne
giderken yolda vuruldu. Bu köşk sonraları Erenköy Kız Lisesi oldu. Bu zatın
öldürülmesi üzerine Sadrazam Ferit Paşa, Abdülhamid’in vehmini körüklemiş,
zaten sevmediği Bedirhanoğullarını sürdürmeğe ve söndürmeğe vesile bulmuştu. Bu
cinayetle sadece ilgisi olanlar değil, olaydan habersiz olanlar, Bedirhan
ailesiyle uzaktan bile tanışan yüzlerce insan hapsedilmiş veya sürülmüştü.
Rıdvan Paşa, Mabeyn’de ve Babıali’de bulunduğu memuriyetlerde
doğrulukla ve iktidarı ile tanınmıştı. Bazı kaynaklara göre; uzun süren
Şehreminliğinde memleket için hatırlanacak önemli bir hizmet görmemiş ve eser
bırakmamış; II. Abdülhamid dönemi aleyhinde konuşmalara sebep olan tanınmış
simalarından biri sayılmıştır. Farklı kaynaklarda ise İstanbul’a bazı önemli
hizmetleri olduğu belirtilerek; şehreminliği (belediye başkanı) sırasında 1893
yılında İstanbul kolera salgınına uğradığı; Gedikpaşa, Tophane ve Üsküdar'da
birer tebhirhane açıldığı; Kentte hıfzısıhha ve baytar müfettişlikleri kurulduğu
kaydedilmiştir..
KAYNAK: İbrahim
Alâeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946).