17.
Yüzyıl şairlerinden. Asıl adı Ömer'dir. Abdullah isimli bir zatın oğludur.
Memleketi Diyarbekir'de tahsilini tamamladıktan sonra İstanbul'a gitmiş ve Sultan
divanına kâtip olmuş; H. 1072 (M. 1661)
senesinde vefat etmiştir. Ömrî'nin mürettep Divanı olduğu kaynaklarda zikredilmekte
ise de henüz bulunamamıştır. Şiirlerinden bir örnek verilmektedir.
KAYNAK: Eşa, Esmâ'ü'l Müellifin, Şevket
Beysanoğlu / Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (2. bas. 1996, c. 1, s. 138),
İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi
(2013) - Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve Sanatçılar
(2014).
Hamdülillâh
şeref verdi yine dehre bahar
Hâb-i
yeksâleden açıldı uyûn-i ezhâr
Suverüp
açdı yine hançer-i cevherdârın
Ser-be-ser
zînet içün eyledi susan zerkâr
Tuğlar
dikildi çemenzâra da tuğ-i şâhî
Sebz-gûun
çemenlerin kurdu ser-â-ser eşcâr
Açabilmezdi
dil-i gonçe-i bâğ-i dehri
Bûy-i
lûtfünden eser almasa bâd-i ezhâr
Günde
bir kerre yüzün sürmek ile eşiğine
Arturur
bir derece kadrini mihr-i envâr.
KAYNAK: Şevket Beysanoğlu / DFSA (2.
bas. 1996, c. 1, s. 138).