Tarihçi, sosyolog, tarih felsefesinin kurucusu (D. 27 Mayıs 1332, Tunus - Ö. 19 Mart 1406, Kahire / Mısır). Asıl adı Abdurrahman, babasının adı Muhammed'dir. Genellikle dedesi Haldun'un adıyla İbn-i Haldun (Haldun oğlu) diye tanınmıştır. Yirmi yaşındayken, Tunus'un yönetimini elinde bulunduran Beni Hafs hanedanından Sultan Ebu lshak'ın kâtipliğine getirilmesiyle İbn-i Haldun'un çalkantılı siyasal yaşamı başlamış oldu. Bunu, Biskra, Fas, Gırnata, Bicaye, Tlemsen gibi merkezlerdeki benzer görevleri izledi.
Bir ara Fas Emin Ebu İnan onu bilim meclisine kabul etti. Bu görevdeyken siyasal bir nedenle hapsedildi. İki yıl sonra yönetime getirilen Ebu Salim onu önce sırkatibi, ardından da mezalim dairesi başkanı yaptı. 1362'de İspanya'ya geçerek eski bir dostu olan Gırnata Emiri Ebu Abdullah Muhammed'in hizmetine girdi. Bir yıl sonra emir onu Castilla Kralı Zalim Pedro nezdinde elçi olarak görevlendirdi. Bir süre sonra Gırnata emirinden izin alarak Kuzey Afrika'ya dönen İbn-i Haldun, Bicaye'de, çok istediği haciplik (başvezirlik) makamına kavuştu; bu arada bir yandan da öğretim faaliyetlerini sürdürdü.
Siyasal yaşamdan çekildiği dönemlerde adını tarihe geçiren 7 ciltlik dünya tarihi Kitâbu'l-İber ve onun giriş kitabı olarak düşündüğü Mukaddime'yi yazdı. Eseri, Arap dünyasında etki yaratmasa da Osmanlı tarih anlayışını derinden etkiledi. Başta Katip Çelebi, Naima ve Ahmet Cevdet Paşa olmak üzere Osmanlı tarihçileri Osmanlı Devleti'nin yükseliş ve çöküşünü pek çok defa onun teorileriyle analiz etti. Arap dünyasında yeniden keşfedilmesi ancak Arap milliyetçiliğinin gelişmeye başlaması ile oldu. 19. yüzyıldan itibaren ise Avrupalı tarihçiler tarafından keşfedildi ve eserleri büyük takdir gördü.
Mart 1401'den itibaren son beş yılını Kahire'de, otobiyografisi ve dünya tarihini tamamlama çabasıyla ve müderrislik ve kadılık yaparak geçirdi. Altıncı defa Maliki kadısı atanmasından bir ay sonra 17 Mart 1406'da vefat etti. Mezarı Kahire'de, Nasr Kapısı dışındaki Sufiyye Kabristanındadır.
ESERLERİ:
Kitâbu'l-İber:
Tam adı Araplarla Arap Olmayanların ve Berberilerin ve Aynı Devirdeki Büyük Kudret Sahiplerinin Muharebelerine ait Kaynak ve Haberleri Toplayan ve Yorumlayan Kitap. Aslında Mukaddime, bu eserin özsözüdür. Mukaddime diye bilinen eserin tamamı bu 7 ciltlik eserdir.
Mukaddime:
İbn-i Haldun'un en çok tanınan eseri Mukaddime büyük tarih kitabının 1. cildidir.
Aslında Mukaddime İslami tarihi eserlerde bir gelenek olan "Tarihe övgü" öndeyişi olarak yazılmıştır[ve kısa bir bölümdür. Bu kısa bölüm 7 kitaptan oluşan Kitâbu’l-İber'in tamamına bir "Giriş" olarak yazılmıştır.
7 ciltlik tarih kitabının ilk cildi olan Kitab-ı Evvel ise yazarın teorik görüşlerini açıkladığı oldukça kapsamlı bir eser haline gelmiş (3 cilt halinde yayınlanıyor) ve daha İbn-i Haldun hayatta iken Mukaddime diye anılmaya başlanmış ve kendisi de bunu benimsemiştir. Bu yüzden Ümit Hassan, Z. F. Fındıkoğlu'nun bu kısa giriş bölümünü "Mukaddime'nin Mukaddimesi" adlandırmasını doğru bulmaz. Bu kısa metin birinci cilt olan Kitab-ı Evvel'in değil tamamı 7 cilt olan Kitâbu'l-İber'in Mukaddimesidir.
İbn-i Haldun, bir önsözde kitabını tanıtır ve tarih ilminin öneminden bahseder. Giriş bölümünde ise tarih ilminde yöntem sorununa değinir ve özellikle İslam tarihçilerinin hatalarını gösterip, yöntemlerini eleştirir. Toplumların gelişim ve hareket süreçlerine dair değerlendirmeleri içeren Mukaddime 6 bölümden oluşur.
1. Bölüm: İklimlerin ve beslenmenin insan tabiatı ve uygarlıklar üzerindeki etkileri
2. Bölüm: Göçebe ve yerleşik kültürlerin karşılaştırılması ve iki kültür arasındaki çatışmaların sosyal sonuçları
3. Bölüm: Devletlerin doğuşu ve çöküşü, saltanat, hilafet ve krallık yapmanın koşulları ve kuralları
4. Bölüm: Köy ve kasaba hayatı ile imar faaliyetleri ve bunun İslam devleti ile ilgisi
5. Bölüm: Dönemin ana meslekleri, geçim araçları, sanat, ticaret, ziraat, tarım ve inşaat gibi ekonomik faaliyetler
6. Bölüm: Bilimlerin sınıflandırılması, eğitim yöntemleri
Lubâb'ul-Muhassal:
Yazarın kendi el yazması başsayfası: Lubab al-muhassal
İlk kitabı Lubâb'ul-Muhassal, Fahreddin Razi'nin El-Muhassal isimli kitabının bir özeti ve yorumu olup 19 yaşında iken Tunus'ta hocası el Âbili'nin denetiminde yazılmıştır.
Şifâu's-Sâil:
Tasavvufa dairdir ve Mukaddime'den önce 1372 ile 1374 yılları arasında yazmış olduğu kabul edilir. Süleyman Uludağ tarafından da 1977’de Türkçeye çevrilmiştir.[94]
Et-Târif bi İbn Haldun:
Yazarın otobiyografisidir. Bu eseri Mısır'da yazmaya başlamış ve ölümünden bir yıl öncesine kadar olan hayatını, yolculuklarını ve anılarını anlatmıştır. Bu otobiyografiyi daha sonra Kitâbu’l-İber adını vereceği dünya tarihinin 7. ve son cildine eklemiştir.
Diğer eserleri:
Kaside-i Bürde şerhi, İbn Rüşd
felsefesi hakkında bir risale, Mantığa dair bir risale (Kitab el-Mantık), Hesap
(Matematik) hakkında bir risale (Kitab el-Hisab), Marakeş sultanına yazılan bir
risale, Şiire dair bir risale.
Bilim adamı kimliği üzerine söylenenler:
İbn-i Haldun, çeşitli yazarlar
tarafından modern tarihçiliğin, siyasal bilimlerin ve sosyolojinin kurucusu
olarak gösterilmiştir.
Toynbee, ondan "herhangi bir
zamanda, herhangi bir ülkede, herhangi bir zihin tarafından yaratılmıs en büyük
tarih felsefesinin sahibi" diye söz eder.
Hitti’ye göre İbni Haldun,
İslam’ın en büyük tarih felsefecisidir.
Claude Huart, Italo Pizzi, Reynold
Alleyne Nicholson (Arap Edebiyatı tarihçileri), T. J. de Boer (İslam-Arap
felsefecisi), William Muir, August Müller (İslam tarihçileri), Eduard Meyer,
Yves Lacoste (tarihçiler), ondan övgüyle söz ederler.
A. Ferreira ve Ludwig Gumplowicz
gibi sosyologlar İbn-i Haldun'u sosyolojinin habercisi ve öncüsü olarak
nitelendirirler.[23] Bazı kaynaklarda ise tarih sosyolojisinin, sosyal
morfolojinin, genel sosyolojinin ve siyaset sosyolojisinin öncüsü olduğu ileri
sürülür.
Cemil Meriç'e göre İbn-i Haldun
"kendi semasında tek yıldız"dır.
İbn-i Haldun Özdeyişleri
Merhamet, masum olduğu için her
kalbe misafir olmaz.
***
Adaletsizlik medeniyeti mahveder.
***
Aklın bir çok mertebeleri var.
önce dış dünyanın idraki: taakkul. Taakkul demek tasavvur demektir, buna akl-ı
temyizi de derler. İnsan bu meleke ile faydalıyı zararlıdan ayırır.
***
Devletler de tıpkı insanlar gibi
doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler.
***
Peygamberler bile, başkalarını
yenmek için, kendileri gibi düşünen yol arkadaşları bulmak zorundadır.
***
Öğretmenler, bilim sahibi olma
yolunda öğrencilerine kitaplarını ezberletirler. Ancak bilimsel tartışmalarla
ve münazaralarla, konuları ve sorunları zihinde yerleştirme suretiyle
kestirilebileceğini unuturlar.
***
Kentliler, kendilerini rahatlık ve
kaygısızlığın döşeğine salıvermişler, mutluluk ve bolluğa gömülmüşler,
mallarını ve kendilerini koruma işini, yönetenlerine, valilerine, yargıçlarına
ve sürekli koruma görevlilerine bırakmışlardır. Çevrelerini kuşatan kale duvarlarının,
önlerinde dönüp dolaşan bekçilerin ve nöbetçilerin sağladığı güvenceyle uykuya
dalmışlardır. Hiçbir kaygı, uyarı heyecanlandırmaz onları. Ellerinden
kaçabilecek avları da yoktur, alabildiğine iyimserlerdir ve kendilerini
güvenlik içinde bulurlar. Bu nedenle silahlarını bırakmışlardır.
***
İnsanı açlık öldürmez, alıştığı tokluk öldürür.
KAYNAKÇA: Kadir Canatan / Mukaddime-Klasik Sosyal Bilimler Sözlüğü (2009) - İbn Haldun Perspektifinden Bilgi Sosyolojisi (2013), Cemal Şener / İbni Haldun'da Devlet Anlayışı (2012), İbn-i Haldun Kimdir? (sozkimin.com, erişim 16.08.2014), İbn-i Haldun Kimdir? (sabah.com.tr, erişim 16.08.2014), Ümit Hassan / İbn Haldun Mukaddimesi Metninin Yaygınlık Kazanması Üzerine Notlar (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt: 28 Sayı: 3, erişim 16.08.2014), Mehmet Hayri Kırbaşoğlu / İbn-i Haldun'un Mukaddimesinin Yeni Bir Tercümesi Üzerine (Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 27, erişim tarihi: erişim 16.08.2014).
FACEBOOK KURUCUSU ZUCKERBERG BAKIN HANGİ KİTABI TAVSİYE ETTİ
İki haftada bir kitap bitirmeyi başaran Facebook kurucusu Mark Zuckerberg, 2016’yı 23 kitapla tamamlamış ve herkese okumasını tavsiye ettiği kitaplardan bir liste hazırlamış. Listenin en başında İbn-i Haldun’ın Mukaddime adlı eseri var.
“Giriş” anlamına gelen “Muqaddimah”, İslam tarihçisi İbn-i Haldun tarafından 1377’de yazılmıştır. Tarihsel kayıtların önyargılarını ortadan kaldırmak ve insanlık gelişiminde evrensel öğeler bulmak için yapılan bir girişimdir.
Khaldun’un tarihle ilgili devrimci bilimsel yaklaşımı onu, modern sosyoloji ve tarihçiliğin ataları arasına soktu.
Zuckerberg kitap hakkında şöyle söyledi:
“İnanılan şeylerin çoğunun 700 yıllık ilerleme sonrasında hala kanıtlanmış olmamasına rağmen, o zaman anlaşılmakta olanı ve genel dünya görüşünü görmek ilginç.”
KAYNAK: (turkishnews.com,
05.06.2017;
http://www.businessinsider.de/mark-zuckerberg-favorite-books-2016-2?op=1).