Hoca Neş’et

Divan Şairi

Doğum
Ölüm
Diğer İsimler
Süleyman

 Divan şairi (D. 1735, Edirne – Ö. 1807, İstanbul). Asıl adı Süleyman’dır. Şiirle ilgilenen gençlere yol gösterdiği ve her birine uygun mahlaslar verdiği için Hoca lakabı ile anıldı. Babası Enderunda (saray görevlilerinin yetiştirildiği okul) yetişmiş, tezkiresi bulunan ve III. Ahmed ile I. Mahmud’un musahibi Ahmed Refî Efendi’dir. Babasıyla gittiği hac dönüşü Konya’da Mevlâna’nın türbesini ziyaretleri sırasında, Ebûbekir Çelebi tarafından kendisine Mevlevî sikkesi (dervişlerin giydiği keçe külâh) giydirildi. Hayatına Mevlevî tarikatı yön verdi. İstanbul’da Yâsinîzâde gibi devrin tanınmış hattatlarından nesih tarzı yazı öğrendi. Tahmasb Kulu Nâdir Şah’ın hekimi şair Eymenî’den Farsça dersleri alarak bu dilde şiir yazacak düzeye ulaştı. Neş’et mahlasını Dâyezâde’den aldı. 1754’te Nakşibendî ve Mevlevî şeyhi Bursalı Mehmed Emin Efendi’nin etkisinde kalarak Nakşibendî tarikatına girdi.

1768-74 Osmanlı-Rus savaşına katıldı. Bu sırada şahit olduğu bazı savaş sahnelerini şiirlerine de yansıttı. Savaştan sonra Farsça dersleri verdi, Mesnevî okuttu. Molla Gürânî semtindeki konağı devrinde âdeta bir okul işlevi gördü. Öğrencilerine ikramda bulunması, hayırseverliği, zekâsı ve nüktedanlığı ile şöhret kazandı ve pek çok şairin yetişmesine aracı oldu. Mezarı, Topkapı dışındaki Sakızağacı Mezarlığında, Mesnevî şârihi (şerh eden) Sarı Abdullah Efendi’nin mezarının yanında diğer aile bireyleriyle biraradadır.

“Hoca Neş’et’in asıl önemi, ortaya koyduğu eserlerden çok yetiştirdiği öğrenciler ve özellikle devrinde İran edebiyatının âdeta yeniden keşfedilmesine vesile olmasından ileri gelmektedir. XVIII. yüzyıla girilirken İran edebiyatının Türk edebiyatı üzerindeki etkisi azalmaya başlamıştı. Hoca Neş’et’in, Şeyh Galib’in de aralarında bulunduğu genç şairlere İran edebiyatını ve sebk-i Hindî’nin öncülerinden Sâib-i Tebrîzî ile Şevket-i Buhârî’yi okutup sevdirmesi sonucunda Osmanlı şairleri üzerinde sebk-i Hindî üslûbunun ve genellikle İran şiirinin etkileri yeniden artmış, böylece bu etkiyi şiirlerinde yansıtan bir grup şair ortaya çıkmıştır. Bu şairler sebk-i Hindî’nin temel özellikleri olan giriftlik, ıstırap ve tasavvufî konulara şiirlerinde büyük ölçüde yer vermişlerdir.” (Mustafa İsen)

ESERLERİ:

Divan (1836), Tercüme-i Şerh-i Dü Beyt-i Mollâ Câmî (Abdurrahman-ı Câmî’den, 1846-47), Tercümetü‘l-ışk (Muhammed Nakşibendî’den), Tûfân-ı Ma’rifet (Mirza Bîdil’in Tûr-ı Ma’rifet adlı eserine nazîre), Muharrerât-ı Husûsiyye-i Neş’et (mektuplar).

HAKKINDA: Muallim Nâci / Osmanlı Şairleri (1889-90, s. 64-70), Vasfi Mahir Kocatürk / Büyük Türk Edebiyatı Tarihi (1964, s. 551-552), Bursalı Mehmed Tahir / Osmanlı Müellifleri I (1972), Agâh Sırrı Levend / Türk Edebiyatı Tarihi (c. 1, 1973, s. 403), Büyük Türk Klâsikleri (c. 7, 1985-90, s. 97), Fuat Köprülü / Şeyh Galib (Servet-i Fünûn, sayı: 1110, 1909, s. 415-416), Ali Güzelyüz / Hoca Neş’et’in Hayatı Eserleri ve Tûfân-ı Ma’rifet’teki Tasavvufî Görüşleri (İlmî Araştırmalar, sayı: 5, 1997, s. 167-l75), Abdülkadir Karahan / Neş’et (Türk Ansiklopedisi, c. 25, 1943-86, s. 206), Fevziye Abdullah Tansel / Neş’et (İslâm Ansiklopedisi, c. 9, 1940-88, s. 212-214), Mustafa İsen / TDV İslâm Ansiklopedisi (c. 18, 1998, s. 191-192).

 

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör