Ressam (D. 1857, Üsküdar / İstanbul – Ö. 1930, Üsküdar / İstanbul). Babası süvari binbaşılarından Üsküdarlı Mehmet Rüştü Bey, aynı zamanda hat sanatı ustasıdır. 1878 yılında girdiği Mekteb-i Harbiye (Kuleli Askeri Lisesi)’de Nuri Paşa, Miralay Süleyman Seyit Bey ve Mösyö Kes isimli yabancı bir hocadan resim dersleri aldı. Harbiye Mektebi’nden mezun olduğunda (1882) Nuri Paşa’nın asistanlığına atandı. Buradaki görevine devam ederken aynı zamanda Harbiye matbaasının baş ressamlığını üstlendi. O dönemde canlı modelden çalışma olanağı olmayan öğrenciler için kendi resimlerinden oluşan albümler bastırarak ders aracı olarak dağıttı.
Hoca Ali Rıza Bey, 1909’da kurulan Osmanlı Ressamlar Derneği’ne bir süre başkanlık etti. 1911’de Harbiye’deki görevinden emekli olduktan sonra Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Fakültesi), Çamlıca İnas Sultanisi (Çamlıca Kız Lisesi), Erkek Ameli Hayat Mektebi (Erkek Sanat Okulu) gibi okullarda resim öğretmenliği yaptı. Medresetü’l Hattatîn’de, aralarında ünlü sanatçı ve bilim adamı A. Süheyl Ünver’in de bulunduğu öğrencilerine karakalem ve suluboya dersle ri verdi.
Hoca Ali Rıza’nın suluboya, yağlıboya, karakalem, etüt, kroki ve tablo şeklinde birçok eseri vardır. Bunlar içinden en ünlüleri; İstanbul’un doğasını, denizini, tarihi binalarını en ince ayrıntılarına kadar işlediği tablolarıdır.
“Kara kalem, sulu boya, yağlı boya, etüt. kroki
ve tablo şeklinde pek çok eseri vardır. Bilhassa İstanbul ve Boğaziçinin
semasını, denizini, ağaçlarını, eski evlerini, tarihî binalarını en ince
teferruatına kadar işlenmiş olarak gösteren tabloları sanatkârın ruhundaki
inceliği, temizliği ve samimîliği yaşattığı için eşsiz bir cazibe taşır.
Herkese iyilik yapmakla tanınmış gayet halûk ve pek mütevâzı ve kâmil bir
insandı.” (İbrahim Alaeddin Gövsa)
“Ali Rıza'mn dış dünyaya karşı tutumu sadık bir izleyicinin davranışıdır. Ondan önce gelenler de (Şeker Ahmet Paşa, Hüseyin Zekâyi Paşa, Süleyman Seyyit ve Osman Hamdi) bu çizgide çalışmış, gördüklerini değiştirerek yorumlamışlardı. Ali Rıza'nın teknik bakımdan onlara üstünlüğü, doğaya karşı tükenmez hayranlığı, doğa güzelliklerini, değişik görünümleri içinde tuval ve kâğıda aktarmada gösterdiği bağlılıktır. Dış ve iç görünümler olarak belli başlı iki bölüme ayırabileceğimiz çalışmalannda dikkati çeken başka bir ustalığı da çizgi gücüdür. Ev içleri, kahve içleri, balkonlardan görüntüler, asılmış giysiler, sedirler, iskemleler, üstleri gündelik ev eşya- sıyle dolu masalar onun bu ustalığının örnekleridir.” (Türkiye Ansiklopedisi)
KAYNAKÇA: Süheyl Ünver / İstanbul ve
Boğaziçi Ressamı Ali Rıza Bey (1930), Nurullah Berk / Türkiye’de Resim (1943), İbrahim
Alaeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Türkiye Ansiklopedisi (1974, c.1, s. 99,100), Kemal Erhan / Hoca Ali
Rıza (1980), Zahir Güvemli / Çağdaş Türk Resminden Örnekler (1982), Adnan
Turanî / Batı Anlayışına Dönük Türk Resim Sanatı (1984), Şennur Aydın – Veysel
Uğurlu / Hoca Ali Rıza (1988), İhsan
Işık / Ünlü Sanatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 5, 2013) -
Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).