17.
Yüzyıl şairlerinden (D. 1621, Diyarbekir - Ö. 1703, Diyarbekir). Asıl adı Ahmed
Çelebi olup, "Hamd" mahlasıyla yazmıştır.. Gerek Salim tezkiresi ve
gerekse o zamanın bu cinsten diğer eserleri, Hamdî'nin ticaretle meşgul
olduğunu, hali vakti yerinde olup şiire ve şairlere yakınlık gösterdiğini,
tekellüften uzak güzel şiirler yazdığını kaydederler. Diyarbekir'de vefat
etti. Mürettep divanı yoktur.
Hamdî,
zarif, sohbeti sevilir, espritüel, hazırcevap bir şairdir. Bu hususiyetlerine
sanat oyunları ve nesir simetrisi içinde tezkireler de işaret etmektedir.
Hamdî gibi
sâgar-keş-i her meclis olan pîr
Hasret mi çeker
fevti-i eyyâm-ı şebâba
tarzında
bazı beyitleri de onun, ihtiyarlık günlerinde bile eğlenceden, dost meclislerinden
vazgeçmediğini göstermektedir.
Hamdı,
şiirlerinde en çok çağdaşı olan büyük şair Urfalı Nabî'nin tesiri altında
kalmış gözükmekle birlikte; Diyarbekir 'in özellik ve güzelliklerini çevresinde
olduğu edebiyat ortamının verdiği imkânlar dairesinde eserlerine yansıtabilmiş
değerli bir sanatçıdır. Meselâ, güzelliği Diyarbekir 'de, Dicle kıyılarında
yaşamış olanlarca daha derinden hissedilebilen ve insana Diyarbekir bostanlarının
hasretini duyuran şu güzel şiir, divan edebiyatının pekte hayati olmayan soyut
doğa tasvirleri yanında ne kadar canlıdır.
KAYNAK:
Şevket Beysanoğlu / Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (2. bas. 1996, c. 1,
s. 151; Tşa), Mehmet Zeki Bey (c. 1, s. 135), İhsan
Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) – Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim
Adamları Yazarlar ve Sanatçılar (2014) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).