Ömer Nasuhi Bilmen

Fıkıh Bilgini, Tefsir Bilgini

Doğum
Ölüm
12 Ekim, 1971

Fıkıh ve tefsir âlimi (D.1883, Salasar Köyü / Erzurum – Ö. 12 Ekim 1971, İstanbul). Babası Hacı Ahmet Efendi, annesi Muhibe Hanım’dır. Küçük yaşlarda iken ba­basını yitirmesi üzerine, Erzurum Ahmediyye Medresesi müderrisi (hocası) ve nakibüleşraf kaymakamı olan amcası Abdürrezzak İlmi Efendi’nin koruması altına girdi. Amcası ile Erzurum Müftüsü Narmanlı Hüseyin Efendi’den dersler aldı. Bu iki hocası da yakın aralıklarla ölünce, 1908’de İstanbul’a giderek derslerine devam ettiği Fatih Medresesi hocalarından Tokatlı Şakir Efendi’den icazet (diploma, yeterlilik) aldı. Açılan sınavı kazanarak 1912’de dersiâmlık  (medrese hocalığı) diploması aldı. Bu arada okumakta olduğu Medresetü’l Kudat’ı da bitirdi. Arapça ile Fars­çayı çok iyi bilen, Türkçe ile birlikte üç dilde şiir yazabilen Ömer Nasuhi, bu arada Fransızcayı da çeviri yapacak kadar öğrenmişti.

Ömer Nasuhi Efendi, 1912’de Bayezit Medresesi dersiâmı olarak çalışmaya başladı. 1913’te Fetvahane-i Âli müsevvid (yazı taslaklarını hazırlayan kâtip) mülazımlığına atandı. Bir yıl sonra başmülazımlığa terfi ettirildi. 1915’te Heyet-i Te’liffiyye üyesi oldu. 1916’da medresede fıkıh (İslam hukuku) müder­risliğine, Nisan 1917’de Mahkeme-i Temyiz Şer’iyye Dairesi mümeyyizliğine nakledildiyse de Mayıs 1920’de tekrar Hey’et-i Te’lîfiyye üyeliğine getirildi. 1922’de bu dairenin kaldırılması üzerine medrese hocalığına döndü. 1923’te Sahn Medresesi kelâm (imanî esasların aklî deliller kullanılarak izahı) müder­risi oldu. Fakat bu medrese de bir yıl sonra kapatıldı. 14 Şubat 1926’da İstan­bul Müftülüğü müsevvidliğine getirildi, 16 Hazi­ran 1943’te de İstanbul Müftüsü olarak atandı. 30 Haziran 1960 tarihinde Di­yanet İşleri Başkanlığına getirildiyse de henüz bir yılını doldurmadan 6 Nisan 1961’de emekli oldu.

Ömer Nasuhi Bilmen, uzun memu­riyet hayatının yanında yine uzun yıllar boyunca eğitimcilik hizme­tlerinde bulundu. Dârüşşafaka Lisesi’nde yirmi yıla yakın bir süre ahlâk ve yurttaşlık dersleri okut­tu. İstanbul İmam-Hatip Okulu’nda ve Yüksek İslâm Enstitüsü’nde usûl-i fıkıh (nazarî hukuk) ve kelâm dersleri verdi. Hayatının sonu­na kadar ilmî çalışmalarını sürdürdü ve sekiz ciltlik Kur’ân-ı Ke­rîm’in Türkçe Meâl-i Âlîsi ve Tefsiri adlı dev eserini emekli olduktan son­ra tamamladı. 12 Ekim 1971’de İstanbul’da vefat eden Ömer Nasuhi Bilmen, Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’nde toprağa verilmiştir.

Ömer Nasuhi Bilmen, İstanbul Müftü­lüğüne atandığı tarihten itibaren ölünceye kadar gerek ilmî ve ahlâ­kî otoritesi, gerekse gösterişsiz dindarlığı, tevazuu ve dinî konularda yetkinliğiyle Türkiye’de Müslüman halkın başlıca güven kayna­ğı olmuştur. İnançta, ibadet ve ahlâkta Ehl-i sünnet mezhebini şahsında tam bir yeterlilikle temsil ettiği için herkesin saygı ve sevgisini kazanmıştı. Bunda, yaşadığı sürece aktif günlük politikanın dışında kalmasının da önemli rolü var­dır. Aslında Diyanet İşleri Başkanlığı görevinden on ay gibi çok kısa bir sürede ayrılmasının gerçek nedeni, o günkü yö­netimin Türkçe ezan ve benzeri konu­larda Ömer Nasuhi Bilmen’i kendi poli­tik amaçları doğrultusunda yönlendirmeye kalkışması­dır. Zira Bilmen de kendisinden sonra gelenler gibi dinî konular söz konusu olunca asla ödün ver­meyen bir yapıya sahipti. Nitekim 1960’lı yıllarda dinde reform görüntüsünü Türkiye’­nin gündeminde tutmak için büyük ça­ba gösteren çevrelere karşı, “Bozulma­yan bir dinde reform mu olur?” diyor ve İslâm’ın ortaya koyduğu iman, ahlâk ve hukuk ilkelerinin özgünlüğünü, evrensel­liğini kendinden beklenen yetkinlik ve ce­saretle savunuyordu.

Beş yıl süreyle bulunduğu Hey’et-i Te’lîfiyye üyeliği Ömer Nasuhi Bilmen’e tam bir hukuk yetkinliği kazandırmış­tı. Burada derleyip düzenlediği malze­meyi “Hukîık-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu” adlı eserinde değer­lendirdi. Bu kitap yayımlandığı zaman akademik çevrelerde büyük bir yankı uyandırmıştı. Onun Türkiye ölçeğinde ta­nınmasını sağlayan diğer önemli bir ese­ri de “Büyük İslâm İlmihali”dir. Ömer Nasuhi Bilmen, eski dersiamlardan Cum­huriyet döneminde de yaşamını yazarlıkla sürdüren birkaç bilginden birisidir. Kendisi Erzurum ağzı ile konuştuğu halde, eserlerinde kul­landığı söylem ağdalı, ama kusursuz denilecek kadar sağlamdır. Gençlik döne­minde yazdığı Türkçe ve Farsça şiirlerin­de de duygu, düşünce ve ölçü açısından oldukça başarılıdır.

Ömer Nasuhi Bilmen’nin Beyânülhak, Sırât-ı Müstakim ve Sebîlürreşâd dergilerinde çeşitli maka­leleri yayımlandı. Ayrıca gençlik yıllarında Farsça olarak yazıp Türkçeye de çevirdiği Nüzhetü’l-Ervâh (İstanbul 1968) adlı bir divançesiyle 1904’te yazdığı İki Şükûfe-i Taaşşuk adlı bir romanı da vardır. Yaşamının büyük bir bölümünü yazarlıkla geçiren Bilmen, temel İslâmî bilimler ala­nında çok sayıda eser verdi.

BAŞLICA ESERLERİ:

Hukûk-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu (Mezhepler arası karşılaştırmalı sistematik bir İslâm hukuku kitabı, yeni bas. 8 cilt, 1999), Büyük İslâm İlmihali (Akaid hakkında özet bil­gilerle başlayan kitapta ibadetle ilgili ko­nulara geniş yer verilmiştir. Eserin son kısmı İslâm ahlâkına ve siyere ayrılmıştır. Önce fasiküller ha­linde neşredilen [İstanbul 1947-1948] ki­tap daha sonra tek cilt olarak birçok de­fa basılmıştır.), Kur’ân-ı Ke­rîm’in Türkçe Meâl-i Âlîsi ve Tefsiri (8 cilt, İstanbul 1963-1966), Büyük Tefsir Tarihi (I-II, An­kara 1955-1961), Kur'ân-ı Kerîm'- den Dersler ve Öğütler (İstanbul 1947), Sûre-i Fethin Türkçe Tefsiri İ’tilâ-yı İslâm ile İstanbul Tarihçesi (İstanbul 1953, 1972), Hikmet Goncaları (500 hadisin çeviri ve açıklaması, İstanbul 1963), Muvazzah İlm-i Kelâm (İstanbul 1955), Mülehhas İlm-i Tevhid Akaid-i İslâmiye (İstanbul 1962, 1973), Yüksek İslâm Ahlâkı (İstan­bul 1949, 1964), Dinî Bilgiler (Ankara 1959).

KAYNAKÇA: Osman Öztürk - Bekir Topaloğlu / Cumhuriyet Devrinde Yayınlanan İslâmî Eser­ler Bibliyografyası: 1923-1973 (1975), Ahmet Selim Bilmen / Ömer Nasuhi Bil­men: Hayatı - Eserleri - Anılar (1975), Veli Ertan - Haşan Küçük / Cumhuriyet Dev­rinde Din Eğitimi - Din Müesseseleri ve Din Alimleri (1976), Vehbi Vakkasoğlu / Osmanlıdan Cumhuriyete İslâm Alimleri (1987), Orhan Balcı / “Diyanet İşleri Başkanlarımız” (Diyanet Gazetesi, s. 336, 1987), Hulusi Yavuz / Siyaset ve Kültür Tarihi Açısından Osmanlı Devleti ve İslâm (1991), Rahmi Yaran / TDV İslâm Ansiklopedisi (c. 6, 1992),  İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör