İslâm bilgini, yayıncı (D. 1883, Küçük
Tarkanlı köyü / Simbir / Kazan – Ö. 27 Aralık 1946, Ankara). İlk ve
ortaöğrenimini Kazan’da yatılı okulda tamamladı. Ulutarhan’daki Medrese-i
Halîmiyye’de okudu (1897). Bu arada Rus Lisesinden mezun oldu. Daha sonra bir
süre Orenburg’taki Hüseyniye Medresesinde müderrislik yaptı. 1901’de İstanbul’a
geldi ve Mercan İdâdîsine (lise) girdi. Bir yandan da Fatih Camiînde devrin
tanınmış âlimlerinden olan Dağıstanlı Abdülfettah Efendi’den ders aldı. Mercan
İdâdîsinden (1906) sonra Dârülfünûn (İstanbul Üniversitesi) İlâhiyat Şubesinden
(1910) mezun oldu. Orta Asya’daki Türk toplulukları hakkında arıştırmalar
yapmak üzerine Altaylar’a kadar uzanan bir yolculuğa çıktı. Bu geziye ait
notları ve tespitleri daha sonra Altaylara Doğru adıyla seri makaleler
halinde Türk Yurdu dergisinde yayımlandı.
Halim Sabit Şibay, Türkiye’ye döndükten sonra
ulûm-i dîni (din bilgisi) öğretmeni olarak Gelenbevî İdâdîsine (1912) tayin
edildi. 1914’te Dârülfünûn’un Ulûm-ı Şer’iyye (İslami İlimler) şubesinde Mahmud
Esad Efendi’nin yanında târih-i din-i İslâm (İslâm tarihi) ve târîh-i edyân
(dinler terihi) dersleri müderris yardımcısı olarak başladı. Aynı yıl Mahmud
Esad Efendi’nin Şurâ-yı Devlet (Sayıştay) Tanzimat Dairesi başkanlığına
getirilmesi üzerine onun yerine müderris sıfatıyla ders vermeye başladı.
Dârülfünûn’un yeniden düzenlemesi sırasında Ziya Gökalp’in önerisiyle Edebiyat
Fakültesinin çeşitli kürsülerine davet edilen genç müderrislerin arasında Halim
Sabit de bulunuyordu. Buradaki görevi, okuttuğu dersin kaldırıldığı 1919 yılına
kadar devam etti.
Müderrislikten ayrılmak zorunda kaldığı
tarihten sonraki yirmi yıl içinde (1919-39) ticarî faaliyette bulundu. Bu
dönemde, zaman zaman Türkiye’ye gelip gittiyse de vaktinin büyük bir kısmını
belli başlı Avrupa şehirlerinde ve özellikle Baltık ülkelerinde geçirdi:
Almanya, Avusturya, Bulgaristan, İngiltere, İtalya, Macaristan, Romanya ve
Rusya’ya seyahatler yaptı. Bu ülkelere afyon, tütün, halı ve çeşitli gıda
maddeleri ihraç etti. Afyon ticaretinin devletleştirilmesi ve İkinci Dünya
Savaşı’nın başlaması üzerine 1939’da Türkiye’ye döndü. Aynı yıl, Avrupa’da
yayımlanan ve Türkçeye tercümesi için hazırlıklara başlanan İslâm
Ansiklopedisi’nde önce hazırlık memuru, daha sonra da yayın bürosu kâtibi
olarak 1944’e kadar görev yaptı. Son memuriyeti, 1944’te tayin edildiği Diyanet
İşleri Başkanlığı Müşavere Heyeti üyeliği oldu. Türk Bilgi Derneğinin İslâmiyat
Şubesi kâtipliği görevini üstlendi ve Türk Ocağının faaliyetlerine katıldı.
Türk-Alman Dostluk Cemiyetine girdi. Cumhuriyetten sonraki yıllarda da Türk
dili kurultaylarının ilk üçüne “sâbık Darülfünûn müderrisi” sıfatıyla davet
edildi. Ziya Gökalp’le birlikte Türk ocaklarının kuruluşuna katılıp daha
sonraki çalışmalarda görev aldı. Şeyhülislâm Mûsâ Kazım tarafından Islah-ı
Medâris (medreselerin düzenlenmesi) Kurulu üyeliğine seçildi ve 1914 yılında
yayımlanan İslâm Medâris Nizamnamesi’nin hazırlanmasına katkıda bulundu.
Yazı hayatına öğrencilik yıllarında başladı.
Rusya’dayken Tevcid-i Fennî, Şâkirdlik Âlemi, Cennet Malda Değil gibi
bazı risalelerle Çocuk Dünyası adlı bir dergi yayımladı, Türkiye’ye
geldikten sonra da, çoğu dergi sayfalarında kalan, birçok makale yazdı. İçtimâiyyat
Mecmuası, Yeni Mecmua, Sırât-ı Müstakîm, Bilgi Mecmuası, İslâm Mecmuası, Kırım
Mecmuası, Hikmet ve Türk Yurdu gibi dergilerle Vakit ve Cumhuriyet
gazetelerinde bir kısmı risâle ve kitap hacminde, çoğu araştırmalardan oluşan
makaleler yazdı.
ESERLERİ:
Amelî İlm-i Hâl (1328-1332), Ulemâ ve
Talebe-i Ulûm Efendilere – Islâh-ı Medâris Münasebetiyle (1329), Tevcid
Fennî, Çocuk Dünyası, Şakirdlik Âlemi, Amelî Ulûm-ı Diniye (5 cilt).
KAYNAK: A. Zeki Velidi Togan / Bugünkü Türkili
ve Türkistan ve Yakın Tarihi (1942, s. 480), Samet Ağaoğlu / Babamın
Arkadaşları (1969, s. 79), Mahmut Tahir / Kazan Türklerince Arap Harfleri ile
Yapılmış Neşriyatın Bibliyografyası (1976, s. 324), Hilmi Ziya Ülken /
Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi (1979, s. 325-326, 364), Abdülkadir İnan /
Rusya Sömürgeleri Müslümanlarının İstiklal Hareketleri Tarihinden (Türk
Kültürü, 1962, s. 410-411), Ali Birinci – Tûba Çavdar (TDV İslâm Ansiklopedisi,
1994, s. 336-337), Ertuğrul Yaman / Türkiye’deki Türk Dünyası (A.K. Bolaç – A.
Esatoğlu ile, 1998), Ertuğrul Yaman / Türkiye’deki Türk Dünyası (A.K. Bolaç –
A. Esatoğlu ile, 1998), İhsan
Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2. bas., 2009).