Ahmet Talat Koçyiğit

Hadis Bilgini, İlahiyat Profesörü, Araştırmacı Yazar

Doğum
03 Ağustos, 1937
Eğitim
Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi
Burç

İlâhiyat (Hadis) profesörü, araştırmacı yazar (D. 3 Ağustos 1927, Uşak – Ö. 18 Nisan 2011, Ankara). İlkokul, ortaokul ve liseyi Uşak’ta tamamladı. Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi (1957) mezunu. Öğretim üyeliğini bitirdiği fakültede doçentliğe (1967) ve profesörlüğe (1975) yükselerek sürdürdü.

Dedesi Kadıköylü Hafız Süleyman Efendi’den dolayı Uşak merkezde ‘Kadıköylüler’ olarak tanınan bir ailede yetişti. Dedesi, hafızlık, hocalık yapmış, İslami konularda oldukça bilgili, siyasi meselelerde görüş sahibi, hatırı sayılır bir kimse idi. İlkokula gittiği sıralarda dedesinden ve babasından temel dini bilgiler ve Kur’an-ı Kerim öğrendi.

Liseden mezun olunca kendi isteğiyle kayıt yaptırdığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden kaydını sildirip yeni açılan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine kaydını yaptırdı. Burada Prof. Tayyip Okiç’ten tefsir ve hadis konularında çok yararlandı. Mezuniyetinden sonra da bu hocanın asistanı oldu. 1957’de “Hadislerin Toplanması ve Yazı İle Tespiti”ne dair doktora tezini tamamladı. “Hadis” alanını seçmesinde hem Tayyip Bey’in hem de o zamanlar Ankara İlahiyat Fakültesi’nde bulunan Fuat Sezgin Bey’in büyük katkısı oldu.

Günümüzün İlahiyat fakültelerinde görev yapmakta olan birçok hadis öğretim üyesi, doktoralarını Prof. Dr. Ahmet Talat Koçyiğit’in danışmanlığında yapmışlardır. Merhum Selman Başaran ile Mücteba Uğur, şu an emekli olan Cemal Sofuoğlu, halen görevde bulunan Nevzat Aşık, Selahattin Polat, Ramazan Ayvalı, M. Hayri Kırbaşoğlu, İ. Hakkı Ünal, M. Emin Özafşar, Bünyamin Erul gibi hocalar bunlar arasındadır.

Arap dünyasından ilk olarak 1957 - 1958 yıllarında Bağdat’a gitti ve orada altı yedi ay kaldı. 1963’te kendi imkânlarıyla iki sene izinli olarak Tunus’a gitti ve orada 20 ay geçirdi. 1967’de doçent oldu. Daha sonra Fransızcasını geliştirmek üzere 1972 yılında bir yıllığına Fransa’ya gitti. 1975’de profesörlük kadrosuna atandı. 1980’li yıllarda 12 haftalığına Rusya (Azerbeycan, Özbekistan vb.), Mısır ve İngiltere’ye gitti. 1984’te hac, 1987’de ise umre yaptı.

Prof. Koçiğit, 1994 yılında yaş haddinden emekli oldu. Emekliliği döneminde İsmail Cerrahoğlu Hoca ile birlikte başladıkları ancak sonradan kendisinin tek başına devam ettiği Tefsiri yazmakla meşgul oldu. Nihayet bu tefsiri üç ay önce on cilt halinde tamamladı. Bu değerli eserin basım işini TDV üstlendi.

Mezun olduğu fakülteye 12 Eylül sonrası en zor yıllarda (19821985) dekanlık yaptı. Aslında idarecilik onun yapısına hiç uygun değildi. 1982’de ilk enfarktüsü geçirdi ve hastanede üç hafta kaldı. O günlerde fakülteyi ziyarete gelen Cumhurbaşkanı Kenan Evren Paşa’nın İlahiyat Fakültesi hocalarının karşısında içki konusundaki sarf ettiği sözlere Koçyiğit açıkça itiraz etmişti.

Görevine ve derslerine çok bağlı olan hocamızın akademik hayatı, Bahçelievler’deki evi ile İlahiyat Fakültesi arasında, evindeki kitapları arasında, Fakülte’de öğrencileri arasında geçti. Evi ile Fakülte arasını yürüyerek gider gelirdi. Oldukça sade sayılabilecek bir hayatı vardı. Mütevazı bir kişiliğe sahipti. Yıllarca öğle yemeği yerine bir simit ile çay içmek adeta onun sünneti haline gelmişti.

Prof. Dr. Talat Koçyiğit, geçirdiği kalp krizi sonucu 18 Nisan 2011 Pazartesi günü Hakk’ın rahmetine kavuştu. Cenazesi 20 Nisan 2011 Çarşamba günü saat 11.30’da A.Ü. İlahiyat Fakültesine getirilmiş, ardından Hacı Bayram Veli Camiinde kılınan öğle namazına müteakiben Cebeci Asri Mezarlığına defnedilmiştir.

“Vefatına kadar tüm hayatını Hadis ilmine vakfetmiş, son on beş yılını ise tefsir yazmakla geçirmiş olan ülkemizin yetiştirdiği ilk hadis hocamıza, hocaların hocasına Yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ömrünü hadislerini anlatmakla-öğretmekle geçirdiği Rahmet Peygamberine komşu olmasını diliyor, değerli ailesine, meslektaşlarına, geride bıraktığı en büyük miras olan bütün talebelerine ve okuyucularına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.” (Bünyamin Erul)

ESERLERİ:

TELİF: Hadis Usulü, Hadis Tarihi, Hadis Istılahları, Hadisçi Kelamcı Münakaşaları, Hadis Külliyatı, Kur’an-ı Kerim Meal ve Tefsiri, Hadis Terimleri Sözlüğü (1992), Hutbeler Sohbetler Va’z ve Nasihatlar (1995), İslâmî Davetin Mahiyeti ve Hazret-i Peygamberin Hutbeleri (1995), Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar, Kur’an ve Hadiste Ru’yet Meselesi; Ahmed b. Hanbel, Kitabu’l-Ilel ve Ma’rifetu’r-Ricâl (İ. Cerrahoğlu ile birlikte, Tahkik), Hadis-i Şerif Külliyatı, Sahabiler Ansiklopedisi (Heyet ile birlikte, Tercüman Gazetesi); Hadislerin Işığında İman, İbadet, Ahlâk; Din Bilgisi, Orta 1 (İ. Cerrahoğlu, M. Uğur ile birlikte), Din Bilgisi, Orta 3 (İ. Cerrahoğlu, M. Uğur ile birlikte), Makaleler (ilmi dergilerde yayımlanmış makaleleri), Askere Din Kitabı (A. H. Akseki’den sadeleştirme)

ÇEVİRİ: Hemmâm İbn Munebbih’in Sahifesi (M. Hamidullah’tan çeviri), Hadis Istılahları Hakkında Nuhbetu’l-Fiker Şerhi (İbn Hacer’den çeviri), İslam Teşrii Tarihi (Abdulvahhab Hallaf’tan çeviri), Ashab-ı Kehf (Tevfîk el-Hakîm’den çeviri).

KAYNAKÇA: İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2007), Bünyamin Erul / Hadise Adanmış Bir Ömür: Talât Koçyiğit (mufredat.wordpress.com, 06.10.2012).

HADİSE ADANMIŞ BİR ÖMÜR: TALÂT KOÇYİĞİT

HADİSE ADANMIŞ BİR ÖMÜR: TALÂT KOÇYİĞİT

 

BÜNYAMİN ERUL

 

Dedesi Kadıköylü Hafız Süleyman Efendi’den dolayı Uşak merkezde ‘Kadıköylüler’ olarak tanınan bir ailede yetişti. Dedesi, hafızlık, hocalık yapmış, İslami konularda oldukça bilgili, siyasi meselelerde görüş sahibi, hatırı sayılır bir kimse idi. İlkokula gittiği sıralarda dedesinden ve babasından temel dini bilgiler ve Kur’an-ı Kerim öğrendi.

İlkokul, ortaokul ve liseyi Uşak’ta tamamladı. 1949’da Liseden mezun olunca kendi isteğiyle kayıt yaptırdığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne öğrenci olarak kabul edildi. Ancak bir gazetede Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin açıldığı ve öğrenci kaydına başlandığı haberini görünce düşüncesi değişti ve Tıp Fakültesinden evrakını geri alıp İlahiyat Fakül­tesine kaydını yaptırdı. İlahiyata kayıt yaptırırken, bitirdikten sonra ne olacağı konusunda hiç bir bilgisi yoktu. Din hakkındaki bilgisi ve bu sahaya olan merakı onu buraya meylettirdi. Böylece Cumhuriyet dönemi yüksek din eğitiminin ilk öğrencileri ve mezunları arasında yer aldı.

Fakülte’nin ilk yıllarında eğitim kadrosu yetersiz olduğu için derslerin bir kısmını kedi fakültesinde, diğer bir kısmını Dil-Tarih’de görüyordu. Fakülte yıllarında hocalarından en çok Tayyip Okiç’ten etkilendi. Boşnak asıllı samimi bir Müslü­man ve iyi bir hoca olan merhum Okiç’ten tefsir ve hadis konularında çok yararlandı. Daha talebelik yıllarında Tayyip Bey onu Fakülte’ye asistan almayı düşündüğünü söylemiş, bu sebeple, birinci sınıf­tan itibaren yabancı dil konusunda hazırlanmış ve mezun olduktan sonra da asistan oldu.

Türkiye’de hadis kürsüsünü her ne kadar Tayyip Hoca kurmuşsa da, çalışmalarına baktığımız zaman, hadis alanının temel konularını ilk ele alan Talat hocamız oldu. Çün­kü İlahiyat Fakültesi’ne 1953 yılında ilk hadis asistanı olarak alınmıştı. Hatta o dönemlerde akademik anlamda hadisle meşgul olan fazla kimse olmadığı için akademik çalışmaların çoğu merhum Talat hocamızın nezaretinde yapılmıştı.

Merhum hocamızın doktora tezi, “Hadislerin Toplanması ve Yazı İle Tespiti”ne dairdi. Belki de hadis sahasında Türkiye’deki ilk akademik çalışma sayılabilecek olan bu konuyu seçerken hem Tayyip Bey’in hem de o zamanlar Ankara İlahiyat Fakültesi’nde bulunan Fuat Sezgin Bey’in büyük katkısı oldu.

1957’de tamamladığı doktora tezinin ardından hocamızın kaleme aldığı Hadis tarihi, Hadis Usulü, Hadis Istılahları, Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar gibi her biri adeta klasikleşmiş eserler, Türkiye’deki hadis öğretimi ya da akademik hadisçiliğin en temel kaynakları olmuştu. Dahası alfabetik olarak hazırlanmış olan Hadis Istılahları adlı kıymetli eseri, o zamanlar itibariyle İslam aleminde de bir ilkti. Ayrıca hocamızın birçok ilim adamının da yetişmesinde payı fazladır. Bugün İlahiyat fakültelerinde görev yapmakta olan birçok hadis öğretim üyesi, doktoralarını hocamızın danışmanlığında yapmışlardır. Merhum Selman Başaran ile Mücteba Uğur, şu an emekli olan Cemal Sofuoğlu, halen görevde bulunan Nevzat Aşık, Selahattin Polat, Ramazan Ayvalı, M. Hayri Kırbaşoğlu, İ. Hakkı Ünal, M. Emin Özafşar, Bünyamin Erul gibi hocalar bunlar arasındadır.

Arap dünyasından ilk olarak 1957 - 1958 yıllarında Bağdat’a gitti ve orada altı yedi ay kaldı. 1963’te kendi imkânlarıyla iki sene izinli olarak Tunus’a gitti ve orada 20 ay geçirdi. 1967’de doçent oldu. Daha sonra profesörlükte lisan imtihanına Fransızcadan girmek istedi ve Fransızcasını geliştirmek üzere 1972 yılında bir yıllığına Fransa’ya gitti. 1975’de profesörlük kadrosuna atandı. 1980’li yıllarda 12 haftalığına Rusya (Azerbeycan, Özbekistan vb.), Mısır ve İngiltere’ye gitti. 1984’te hac, 1987’de ise umre yaptı.

Hocamız 1994 yılında yaş haddinden emekli oldu. Emekliliği döneminde İsmail Cerrahoğlu Hoca ile birlikte başladıkları ancak sonradan kendisinin tek başına devam ettiği Tefsiri yazmakla meşgul oldu. Nihayet hocamız bu tefsiri üç ay önce on cilt halinde tamamladı. Bu değerli eserin basım işini TDV üstlendi.

12 Eylül sonrası en zor yıllarda (19821985) dekanlık yaptı. Aslında idarecilik onun yapısına hiç uygun değildi. Muhtemelen bir emri vaki sonucu bu göreve getirildi. O yıllarda ortaya çıkan başörtüsü yasağı ve öğrencilerin eylemleri hocayı çok rahatsız etti. Bunun sonucu olarak birkaç ay sonra 1982’de ilk enfarktüsü geçirdi ve hastanede üç hafta kaldı. O günlerde fakülteyi ziyarete gelen Cumhurbaşkanı Kenan Evren Paşa’nın İlahiyat Fakültesi hocalarının karşısında içki konusundaki sarf ettiği sözlere Koçyiğit hocamızın açıkça itiraz etmesi de oldukça manidardır.

Görevine ve derslerine çok bağlı olan hocamızın akademik hayatı, Bahçelievler’deki evi ile İlahiyat Fakültesi arasında, evindeki kitapları arasında, Fakülte’de öğrencileri arasında geçti. Evi ile Fakülte arasını yürüyerek gider gelirdi. Oldukça sade sayılabilecek bir hayatı vardı. Mütevazı bir kişiliğe sahipti. Yıllarca öğle yemeği yerine bir simit ile çay içmek adeta onun sünneti haline gelmişti. Hoşlanmadığı için sempozyumlara ve benzeri ilmî toplantılara da pek katılmadı. Yazılarında kullandığı dil ve üslup Türkçe açısından oldukça başarılıydı.

 

 Eserleri

 

Hocamızın yayımladığı birçok makale, Ansiklopedi maddesinin yanı sıra telif, tahkik ve tercüme ettiği ve çeşitli zamanlarda yayımlanan birçok eseri bulunmaktadır:

 

1-Hadis Usülü,

2-Hadis Tarihi,

3-Hadisçilerle Kelamcılar Arasındaki Münakaşalar,

4-Hadis Istılahları,

5-Kur’an Ve Hadiste Ru’yet Meselesi,

6-Hz. Peygamber’in Hutbeleri,

7-Kur’an Meali,

8-Kur’ân Tefsiri (10 cilt olup, basıma hazırdır)

9-Hemmâm İbn Munebbih’in Sahifesi, (M. Hamidullah’tan çeviri),

10-Hadis Istılahları Hakkında Nuhbetu’l-Fiker Şerhi, (İbn Hacer’den çeviri),

11-İslam Teşrii Tarihi, (Abdulvahhab Hallaf’tan çeviri),

12- Ashab-ı Kehf, (Tevfîk el-Hakîm’den çeviri)

13- Ahmed b. Hanbel, Kitabu’l-Ilel Ve Ma’rifetu’r-Ricâl, (İ. Cerrahoğlu ile birlikte Tahkik)

14- Hadis-i Şerif Külliyatı, (Tercüman Gazetesi)

15- Sahabiler Ansiklopedisi, (Heyet ile birlikte, Tercüman Gazetesi)

16- Hadislerin Işığında İman, İbadet, Ahlâk.

17- Din Bilgisi, Orta 1, (İ. Cerrahoğlu, M. Uğur ile birlikte)

18- Din Bilgisi, Orta 3, (İ. Cerrahoğlu, M. Uğur ile birlikte)

19- Makaleler, (ilmi dergilerde yayımlanmış makaleleri)

20- Askere Din Kitabı, A. H. Akseki’den sadeleştirme.

 

Muhterem Hocamız Prof. Dr. Talat Koçyiğit, geçirdiği kalp krizi sonucu 18 Nisan 2011 Pazartesi günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 20. 04. 2011 Çarşamba günü saat 11.30’da A.Ü. İlahiyat Fakültesine getirilmiş, ardından Hacı Bayram Veli Camiinde kılınan öğle namazına müteakiben Cebeci Asri Mezarlığına defnedilmiştir. Vefatına kadar tüm hayatını Hadis ilmine vakfetmiş, son on beş yılını ise tefsir yazmakla geçirmiş olan ülkemizin yetiştirdiği ilk hadis hocamıza, hocaların hocasına Yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ömrünü hadislerini anlatmakla-öğretmekle geçirdiği Rahmet Peygamberine komşu olmasını diliyor, değerli ailesine, meslektaşlarına, geride bıraktığı en büyük miras olan bütün talebelerine ve okuyucularına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.

KAYNAK: Bünyamin Erul / Hadise Adanmış Bir Ömür: Talât Koçyiğit (mufredat.wordpress.com, 06.10.2012).

Yazar: BÜNYAMİN ERUL
FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör