Devlet adamı,
sadrazam (D. 1827, Lika köyü / Siroz / Selanik – Ö. 9 Kasım 1901, İstanbul).
Gürcü Halil Rifat Paşa olarak da bilinir. Yöresinde tanınmış olan Bölükbaşı
ailesindendir. Osmanlı bürokrasi içinde en altı alt kademe olan tahrirat
kâtipliğinden en üst makam olan Sadrazam (Başbakan)’lığa kadar yükselmiştir.
Sultan II. Abdülhamid dönemindeki Sadrazamlık görevinden önce Sivas ve İzmir’de
valilik yapmıştı.
Sıbyan mektebini
bitirdikten sonra İstanbul Mülkiye Mektebi’ne (Siyasal Bilgiler Okulu)
gönderildi. Okulu bitirdikten sonra Serez (Siroz) ile Selanik’te tahrirat;
Vidin, Edirne, Erzurum gibi illerde divan kâtipliği görevlerinde bulundu.
1864’te Tuna vilayeti idare meclisi başkâtibi, daha sonra aynı vilayetin
mektupçusu (yazı işlerini yöneten yüksek görevli) oldu. İlerleyen yıllarda,
çeşitli illerde divan katipliği, mektupçuluk, mutasarrıflık, valilik ve sonra
Dahiliye Nazırlığı (İçişleri Bakanlığı) ve Sadrazamlık (Başbakanlık) yaptı.
Memuriyet yaşamındaki en parlak icraatlarını Sivas, Aydın (İzmir) ve Manastır
valilikleri dönemlerinde gerçekleştirdi. Balkanlarda eşkıyaya karşı ilginç
mücadele taktikleri ve Anadolu’da bayındırlık alanında vatandaş-devlet
işbirliği ile gerçekleştirdiği çalışmalarla tanındı.
Halil Rifat Paşa
1882’de, o dönemde eyalet merkezi olan Sivas’a vali olarak atandı. Yol, içme
suyu, tarım ve orman alanlarında bölgede önemli çalışmalar yaptı. Özellikle yol
yapımına verdiği önemle tanınmıştır. Ünlü; “Gidemediğin yer senin değildir”
sözü onundur.
Sivas’tan sonra
atandığı İzmir’de, 1885-86 ve 1889-91 yılları arasında iki dönem valilik yaptı.
Bu döneminde, devletin parasızlıktan dolayı bir türlü yaptıramadığı ve yaklaşık
olarak 70-80 yıl kadar ertelediği, İzmir’deki ilk askeri hastaneyi (bugün
bulunmayan) karantina mahallesi’ne, büyük çabalarla beş yılda inşa ettirdi.
Sadrazamlık döneminde yaşanan Türk-Yunan Savası, Osmanlı devletinin zaferi ile
sonuçlanmış, Sason İsyanı’nın bastırılması olayı onun döneminde
gerçekleştirilmiştir.
Halil Rifat
Paşa’nın Dahiliye Nazırlığı (İçişleri Bakanlığı)’nın ilk yılları ile
Sadrazamlığının ilk yıllarında en çok ilgilendiği sorun Ermeni isyanlarıydı.
Dahiliye Nazırlığı görevindeyken başlattığı Darülaceze projesinin
Sadrazamlığının altıncı ayında tamamlanmasıyla resmi açılışını bizzat yaptı.
1899'da Şûrayı devlet üyesi olan oğlu Cavit Bey'in Yanyalı Mustafa adlı bir
Arnavut tarafından Köprü üstünde öldürülmesi üzerine görevinden istifa ettiyse
de, kendisiyle uyum içinde olan Abdülhamid tarafından bu isteği kabul edilmedi.
Aydın valisi olarak görev yaptığı sırada (1886) İzmir'de yayımlanan Hizmet gazetesine ve bu gazetenin
yazarlarından Halit Ziya (Uşaklıgil), Tevfik Nevzat gibi gençlere destek oldu. II.
Abdülhamid döneminde bütün işlerin Saray’dan yürütüldüğü ve sadrazamların
nispeten az rolünün bulunduğu bir zamanda, yumuşak huyluluğu ve padişaha
bağlılığı ile ölümüne kadar Sadrazamlık makamını korudu. Altı yıllık (7 Kasım
1895 – 9 Kasım 1901) Sadrazamlık döneminde de başarılı hizmetlerde bulundu. Öldüğünde,
Çemberlitaş Divanyolu Caddesi üzerinde Sultan Mahmut Türbesi’nde toprağa
verildi.
Halil Rifat
Paşa’nın güçlü bir kaleme sahip olduğu ve güzel şiirler de yazdığı söylenir.
Bugün İzmir’de bir semt ve yine İzmir Konak’ta bir köşke onu adı verilmiştir.
Sivas’ta da bir büstü bulunan Halil Rifat Paşa’nın aynı yerde adını taşıyan bir
lise vardır. Bir tip olarak “Elveda
Rumeli” adlı TV dizisinde de canlandırılmıştır. Ayrıca ülkenin değişik
yerlerinde kimi semt ve eğitim kurumları ile spor kuruluşlarına da adı
verilmiştir.
HAKKINDA: İbrahim
Alâeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Nurettin Birol / Halil Rifat Paşa
(Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2003), Nurettin
Birol / Halil Rıfat Paşa Dönemi ve İcraatı (2009).