Şair (D. 1842, Güngörmez
mahallesi / İstanbul – Ö. 1907, İstanbul). Asıl adı Mehmed Ali Hilmî
Dedebaba’dır. Sultan Ahmet semtindeki, Güngörmez Camii imamı Nuri Efendi’nin
oğludur. Merdivenköy’deki Şahkulu tekkesinde yetişerek Hasan Baba’dan Aşçı Ali
Baba rehberliğinde ikrar (görüşünü açıklama yetkisi) aldı. 1863’te
Merdivenköyü’ndeki Şahkulu Sultan Bektaşî Tekkesinde boşalan posta seçimle
getirildi. Şahkulu Sultan Dergahının son postnişini (tekke şeyhi) oldu. Aynı
yıl Hacı Bektaş’a gitti, Türâbî Ali Dedebaba’dan el alıp Türbedar Mehmed Tahir
Baba’nın rehberliğinde kemale erişerek İstanbul’a makamına döndü. 1867’de
tekrar Hacı Bektaş’a gidip Selânikli Hasan Dedebaba’dan hilâfet (halifelik)
aldı. Dönüşünde bir vakıf kurarak Şahkulu Dergâhını onartıp şeyhliğine devam
etti. Merdivenköy dergâhı naziresine gömüldü.
Hilmi Baba, aruz ve heceyle
şiirler yazdı. Tasavvufî halk edebiyatını örnek alarak yazdığı nefesleriyle
tanındı. Birçok şiiri sağlığında ve ölümünden sonra bestelendi. Divan’ı
İstanbul’da 1909’da Ahmed Mehdi Baba tarafından basıldı. 1986’da Doç. Dr. Bedri
Noyan tarafından sözlük eklenerek yeni yazıyla yeniden yayımlandı.
HAKKINDA: Ali Emirî / Tezkire-i
Şu’arâ-yı Âmid (1910), Refik Ahmet Sevengil / Çağımızın Halk Şairleri (1967),
İsmail Özmen / Alevî Bektaşî Şairleri Antolojisi (c. 4, l995), İbnülemin Mahmut
Kemal İnal / Son Asır Türk Şairleri (c. 2, 2000), TDE Ansiklopedisi (c. 4,
1977), Nail Tuman / Tuhfe-i Nailî (c. 1, 1999), TDOE –TDE Ansiklopedisi (c. 5,
2004).