Recai Şahin

Eğitimci, Yazar, Şair

Doğum
Eğitim
Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi

Eğitimci, şair ve yazar. 1941, İncirköy / Fethiye / Muğla doğumlu. İlkokulu köyünde, ortaokulu Fethiye’de okudu. Muğla Turgut Reis Lisesini bitirdikten sonra, 1964 yılında Muğla’da yayımlanan Ferayi dergisinde yayın yönetmeni olarak çalıştı. 1965-66 yıllarında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine devam etti. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Önlisans programını bitirdi. 1967 yılından itibaren İncirköy, İzmir, Çorum, Fethiye Yakabağ, Çatalarık ve Merkez Atatürk ilkokullarında öğretmen ve yöneticilik yaptı, 1995 yılında emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra bir süre de özel eğitim kurumlarında yöneticilik görevlerinde bulundu. Evli, iki çocuk ve iki torun sahibidir.

Yazmaya ilkokul yıllarında alfabedeki “Uyu Bebek Uyu” cümlesini “Uyan Bebek Uyan” diyerek başladı. 1966 yılında milliyet Gazetesi’nde bir öyküsü yayımlandı. Ferayi, Beşkaza, Çağrı, Su, Varlık, Sevgi Yolu, Ekin, Gürpınar, Aykırı Sanat, Anadolu Muğla Millî Eğitim, Fethiye dergilerinde ve Milliyet, İlkadım, Devrim, Önder, Simav, Gerçek Fethiye, Fethiye, Haber Akdeniz, Akdeniz, Beyaz Kalem ve gazetelerinde yazdı. Halen Milliyet Blog’da, Ferayi, Beşkaza, Su, Varlık, Fethiye ve Ne Haber gibi çeşitli gazete ve dergilerde yazmaktadır.

1990 yılında çevre beratı ve madalyası, 2003 yılında Muğla Gazeteciler Cemiyeti ödülü, EGAY-DER 2004 yılı Türk Kültürüne Hizmet Ödülü aldı. EGAY-DER, ADD ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri üyesidir.

ESERLERİ:

ŞİİR: Çim (1964), Nisan Yağmuru (2000).

ARAŞTIRMA-DERLEME: Fethiye Dili ve Deyimleri (2002), Onun Adı Şey (fıkralar, 2004), Köy Diye Diye (2007), Oyun ve Oyuncaklar (2007), Hoş/Beş, Eskiden.

ANI: Gülce Kız (2004).

KAYNAK: Ahmet Özdemir / Nisan Yağmuru (Bizim Gazete (16.8.2000), Talat Kırca / Nisan Yağmuru’nun Serinliği (Hürriyet Ege, 17.10.2000), İsa Kayacan / Nisan Yağmuru (Gülpınar dergisi, Kasım 2001), Ünal Şöhret Dirlik / Fethiye Dili ve Deyimler (Yeni Söke gazetesi, 11.1.2003), İsa Kayacan / Fethiye Dili ve Deyimleri (24 Saat gazetesi, 30.8.2003), Abdülkadir Güler / Fethiye’den Gelen Çiçekler (Söke Ekspres gazetesi, 29.11.2005), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009), Kendisinden alınan bilgiler (2016).

NE OLUR

Çağırırsam gelme, bakarsam gülme,

Işığı gönül penceremden seveyim.

Kaşlarını çatıp sakın üzülme,

Sen sevmesen de olur, ama ben seveyim.

 

(Nisan Yağmuru, 2000)

NİSAN BİR

Çirkinsin işte !

Hem de çarpık bacaklı,

Dişlerin gedik gedik,

Sana aşık değilim,

Martta kaldı aşkımız.

Artık yazmaya varmıyor elim,

Bugün

Bugün bir nisan sevgilim.

 

(Nisan Yağmuru, 2000)

AYŞEMATİK

AYŞEMATİK

 

ÜNAL ŞÖHRET DİRLİK

 

Titiz yazarlarımızdan biridir. Ufak/tefek yanlışlık yapmamak için elinden geleni yapar. Severek okuyacağınız küçük hikâyecikler, çok nefis anıları bulacaksınız bu yazılar içerisinde.

Recai Şahin kendini şöyle anlatıyor arka kapakta: Muğla ili, Fethiye ilçesi, İncirköy köyünde 1941 yılında doğdu .İlkokulu köyünde, ortaokulu Fethiye’de okudu, Muğla Turgut Reis Lisesini bitirdi.1964 yılında, Muğla’da yayınlanan Ferayi dergisinde yayın yönetmeni olarak çalıştı.

1965-1966 yıllarında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam etti.

1967 yılında öğretmen oldu.

Açık Öğretim fakültesi Eğitim Ön Lisans programını bitirdi. 1995 yılında emekli olduktan sonra beş yıl bir özel okulda yönetici olarak çalıştı. Meslek yaşamının tümü yöneticilikle geçti.

Ferayi,  Beşkaza, Çağrı, Su, Varlık, Fethiye dergileri başta olmak üzere bir çok dergi ve gazetede yazdı.

1966 yılında Milliyet Gazetesi’nde  “Mendildeki  İşleme” adlı öyküsü yer aldı.

1990 yılında, çevre Bakanlığı’ınca ülke genelinde düzenlenen yarışmada “Çevre beratı ve Madalyası”aldı.

Muğla Gazeteciler Cemiyeti,  EGAYDER (Yazar Bir) ve halk Kültürü Araştırma  Kurumu’ndan   halk Kültürüne Hizmet ödülleri aldı.Uluslararası Türk Kurultaylarında altı bildiri sundu.

Yazarın diğer Kitapları:

1-Çim  Şiirler-1964)  

2-Nisan Yağmuru (Şiirler-2000)

3-Fethiye Dili ve deyimleri:2002-2006

4-Onun Adı Şey (Fıkralar/2004

5-Gülce Kız Anılar/2004

6-Oyun ve oyuncaklar/2007

7-Köy Diye Diye /2007

8-Eskiden /2011

9-Ders Olsun/2011

 

Milliyet Blog'da yayınlandıktan sonra bir müddet bekleyip kitaplaştırdığı anılarında bir öğretmen olarak ben kendimi, okul çevresini, öğretmen arkadaşlarımızı, köyümüzü bizim mesleğin akıl küplerini (yani ilköğretim Müfettişlerini), yaşadığımız çevreyi buldum. Okuyucularımla paylaşacağım anıyı sonlarda buldum. Recai Şahin  Muğla’ya yeni gelen bir ilköğretim Müfettişini nasıl işlettiğini anlatıyor. Ayşematik sizin de dikkatinizi çekecek, siz de beğeneceksiniz sanırım.

Recai Şahin’i candan kutluyorum.Kitaptaki bir ç.ok anıyı( sayını yukarıda belirttim) Milliyet Blogda okuyabilirsiniz.Sözü uzatmadan 111. Sayfadaki AYŞEMATİK’i sunuyorum. İyi okumalar. Gülmek yok ha!

AYŞE MATİK

Yazan: Recai Şahin

“Anılar kocayan beyinlerin koltuk değnekleriymiş. Öğretmenin anısı çoğu kez ya  çocuk üstünedir ya da müfettiş üstüne. İşte müfettiş üstüne bir koltuk değneği:

Yıl 1983-84’ler. Fethiye Atatürk İlkokulu'nda yönetici olarak çalışıyorum. Odama çantalı bir adam girdi.”Ben müfettiş falanca…”Gördüğüm müfettişlerin en nur yüzlüsü, en tatlısı, ağabeyim yaşında, kanım  çabuk kaynadı, kısa sürede içli, dışlı olduk.

Bir gün konu çamaşır makinesinden açıldı nasılsa, müfettiş çamaşır makinesi almak istiyor, ama markalarını, iyisini-kötüsünü henüz bilmiyoruz. O zamanlar bizim de çamaşır makinemiz yoktu. Ben gır gır olsun diye; “Hocam  valla benim  bir çamaşır makinem var, hem yıkıyor, hem sıkıyor, kuruluyor,k urutuyor, hatta ütülüyor bile” dedim. Hocamın gözleri fal taşı gibi açıldı.” Markası ne?diye sordu. Ben de hiç düşünmeden “Ayşematik” deyiverdim. (Öğretmen olan eşimin adı Ayşe’dir) Odaya girenler-çıkanlar olunca konu oracıkta kapandı.

Müfettiş hafta sonu Muğla’ya döndü.

Canım müfettişim cumartesi günü erkenden kalkıp bir beyaz eşya dükkanına gitmiş. “Ben Ayşematik çamaşır makinesi almak istiyorum” demiş. Dükkancı işletildiğini düşünüp “Amca  bende yok ama, falan yerdeki mağazada herhalde vardır” demiş. Benim tatlı müfettişim o dükkanı da bulmuş. O dükkancı  bir başka dükkana yollamış. Müfettişim o dükkancıya, daha önceki iki dükkancının selamını götürmüş. Üçüncü dükkancı  müfettişimi tanımış. “Hocam seni işletmişler, ben yıllardır beyaz eşya satarım, daha Ayşematik diye bir marka duymadım” demiş. Müfettişim, “nasıl olur, bana onu koskoca Fethiye Atatürk İlkokulu'nun müdürü söyledi,yalan söyleyecek değil ya..”

Olayın sonrasındaki pazartesi günü odamda oturuyorum. Kapı hızla açıldı. Müfettiş  elindeki çantayı masamın üstüne savurup, Seni divan-ı Harbe vereceğim, seni sürdüreceğim, seni süründüreceğim, seni..”

Hemen masanın üstündeki çantayı düzelttim, paltosunu çıkarmaya çalışan müfettişime yardım ettim, hatta paltoyu askıya bile ben astım.

Ben yerime oturdum, müfettişim kollarını göbeğine bağladı ve pencerenin önünde durup dışarıyı seyrederek ayakta sorgu-sual vaziyeti aldı.

Sonra eşimin adının Ayşe olduğunu söyledim, hani bir matiği fazlaydı.

Müfettişim öylesine mükemmel  bir insandı ki. Oturup söyleşiye başlamamız, kahkahalarla gülmemiz hiç de uzun sürmedi.

Yıllar sonra Muğla Üniversitesi’nin bir davetinde karşılaştık. “Seni Ayşematik seni” diyordu, yani Ayşematik…

Müfettişimi sevgi ve saygı ile anıyorum.

 

(*) HOŞ 5/Recai Şahin,2014/ Sayfa:111/112

 

Yazar: ÜNAL ŞÖHRET DİRLİK
FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör