Gazeteci-yazar (D. 1937, Suşehri / Sivas – Ö. 20 Ekim 2023, İstanbul). İlköğrenimini Gemlik’te tamamladı, Bursa Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunudur.
Rauf
Tamer, 1959 yılında Cumhuriyet gazetesinde spor muhabirliğiyle
başladığı gazetecilik mesleğini Ekspres, Tasvir, Yeni İstanbul,
Halka ve Olaylara Tercüman, Hürriyet, Bayram, Sabah, Star, Dünden Bugüne
Tercüman, Bugün gazetelerinde sürdürdü. Tercüman, Hürriyet ve Sabah gazetelerinde
de fıkra yazarlığı yaptı.
2000
yılında adı bir davaya karışınca Sabah gazetesinden
ayrıldı. Köşe
yazarlığına Daha sonra Posta gazetesinde devam etti. Yazılarından yaptığı seçmeleri kitap
olarak da yayımladı.
2010'da
Burhan Felek Basın Hizmet Ödülüne layık görülen gazeteciler arasında yer
almıştır.
Vefatı:
Türk
basınının önemli isimlerinden Rauf Tamer, 20 Ekim 2023 günü öğle saatlerinde
evinde geçirdiği kalp krizi sonrasında hastaneye kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelere
rağmen kurtarılamayarak 86 yaşında hayatını kaybetti.
Rauf
Tamer, 22 Ekim 2023 Pazar günü İstanbul Zincirlikuyu Camii'nde öğle vakti
kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Usta gazetecinin ani ölümü siyaset, medya ve spor camialarında üzüntüye neden
oldu. Birçok isim, başsağlığı mesajı yayınladı.
ESERLERİ:
Sözün Kısası (1973), Zanane Tüccarları (1975(,
Solun Namusu (5. bas., 1975, 1978), Düzen Kavgası (3. bas., 1975, 1978),
Yarınlar Kimin (1975), Düzene Çekidüzen/ Kavgamız (1977), Öbür Taraf (1984),
Pazar Kahvesi (1988), Pazar Kahvesi Bir Kaç Resim Bir Kaç İsim (1988), O Kafa, Taş, Baş ve Aş (2012),
Rauf Tamer İçin Ne Dediler?
Rauf Tamer’i iki satıra sığdırmak için onun ince
zekâsına, kıvrak kalemine ve güzel Türkçesi’ne sahip olmak gerekir. Yıllarca,
bir mücevherci titizliğiyle işlediği yazılarında, az kelimeyle ve sade bir
üslupla çok şey anlatmayı başardı. (Nazlı Ilıcak)
***
Yaşadığımız dönemde “Türkçeyi en iyi kullanan köşe
yazarı kimdir” sorusu sorulduğu zaman akla ilk gelecek isimlerin başında gelir
Rauf Tamer… Benim içinse “Arkadaş denilince akla ilk gelen isim kimdir”
sorusunun cevabıdır Rauf Tamer… Şimdi bu önemli yazarın ve bu seçkin arkadaşın
yazıları bu kitapla her an elimin altında olacak. Mutluyum. (Mehmet Barlas)
KAYNAK:
Yurt Ansiklopedisi (c. VIII, 1982-83), Cemal Süreya / 99 Yüz (2004), Mehmet Selim Sivritepe "III. Rauf
Tamer (1937-)" - Dünden bugüne Bursa Erkek Lisesi , (2006), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009), Rauf Tamer
Hayatı ve Biyografisi – Haberler (haberler.com, 10.03.2022), Rauf Tamer
kitapları (kidega.com, kitapyurdu.com, sozcukitabevi.com, 10.03.2022), Gazeteci Rauf Tamer hayatını kaybetti (haberturk.com,
milliyet.com.tr, 21.10.2023),
Kaç yıldır papatya görmüyordum.
Hayret...
Papatya geri gelmiş.
Gelincik hiç görmüyordum.
O da geri gelmiş.
Çimenler, çok güzel.
İstanbul amma da çok ağaçlanmış
meğer.
“Bahar geldi beyim, evde
durulmaz.”
•
Dün, birkaç tane de uçurtma gördüm.
Bir tanesi koptu gitti... Kimbilir
çocuk ne üzülmüştür.
Balonlar gördüm rengârenk.
-Hepsi kaç para diye sordum.
Satmadı.
-Hepsi olmaz dedi.
-Sana ne yahu, parasıyla değil mi?
-Olmaz dedi.
Ne hoş adam... Çocukların hakkını
yemek istemedi.
•
Güneş, hınzırca yakıyordu yüzümü.
Yaksın.
Baktım, erik de çıkmış. Henüz
küçük ama idare eder...
Çağla ise tam kıvamında.
15 güne kalmaz, kiraz da çıkar.
İçimde anlaşılmaz bir sevinç,
dilimde o şarkı:
-Erişti nevbahar.
•
Nisan, şahsiyetli bir aydır.
Cıvıklık sevmez.
Kaypaklık yapmaz.
Hiç aldatmaz.
Ne ise odur nisan.
Güneşi lezzetli, yağmuru
bereketli, ilhamı kudretlidir.
Onu, yudum yudum içerim her yıl...
Her saniyesinin kıymetini bilirim.
Tıpkı Suzidil gibi:
Ey gonca açıl,
Zevkini sür fasl-ı bahârın.
GAYET BASİT
Çankaya meselesi, tam 1 yıl
gündemde kalacak. 2006 Nisan'dayız.
2007 Mayıs'ına kadar Çankaya'yı
konuşacağız.
Odak noktası, Tayyip Erdoğan...
Şimdiden çıkıp evet, aday olacağım
dese bile, tartışma bitmeyecek. Zaten neden desin? Elbet bir stratejisi var.
Ama çıkıp dese ki:
-Kesinlikle aday olmayacağım.
İşte o zaman tartışma bitecek.
Siyasi tansiyon düşecek.
Geriye ne kalacak?
-Kim olabilir?
Mühim değil.
Herkes birini yakıştıracak
Çankaya’ya.
Yakıştırsın. Hiçbir beis yok.
Demek ki bu mesele, Çankaya değil
Tayyip Erdoğan meselesi.
Tamam da.
Onu Çankaya'ya yakıştıramayanlar,
sanki Başbakanlığa yakıştırıyorlar mı?
Hattâ, İstanbul Belediye
Başkanlığı'na yakıştırdılar mı?
Efendim, sandıktan çıkmış.
Kim takar sandığı?
"Ben varsam demokrasi vardır,
ben yoksam demokrasi yoktur."
İşte o kadar.
....................
Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin
diyeceğim ama millî irade'ye saygı duymayacaksak, onun da bir faydası yok.
Yâni diyeceğim şudur:
Cumhurbaşkanı kim olursa olsun,
benim için fark etmez. Ama çoğunluğun tahakkümü kadar azınlığın da haddini
bilmesi gerekmez mi?
KAYNAK: Rauf Tamer- NİSAN NE GÜZEL
(12 Nisan 2006 )