Hikâye ve roman yazarı, siyaset adamı (D.
1898, İstanbul - Ö. 12 Kasım 1943, Ankara). Ertem’den başka Etem, Ethem
soyadlarını da kullandı. Babası Jandarma Binbaşı İbrahim Ethem Bey’in görevi
dolayısıyla çocukluğu Anadolu’nun çeşitli
yerlerinde geçti. Büyükbabası Hasbî Dede, Mevlevî şairlerindendir ve Kütahya’nın Emet bucağındandır. Bir süre Üsküdar Askerî Rüştiyesinde öğrenim gördü. Üsküdar Sultanisi (1914), İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü (1920) mezunu. Gazeteciliğe Millî
Mücadele yıllarında Hakimiyet-i Milliye ve Yeni Gün gazetelerinde
başladı (1919-20, yazı işleri müdürü). Cumhuriyetin ilanından sonra Son
Telgraf gazetesinin başyazarlığını yaptı (1924-25). Gazetesi rejime
muhalefet yapmak suçundan kapatıldı, kendisi de İstiklâl Mahkemesinde
yargılandı. Beraat ettikten sonra İstanbul’da çeşitli okullarda öğretmenlik
yaptı (1924-31). 1930’larda Matbuat Umum Müdürlüğünde memleket işleri
danışmanlığına getirildi. 1932’den itibaren Ankara’da öğretmenliğe devam etti.
Kütahya milletvekili seçildi. Gazi Eğitim Enstitüsünde Felsefe Tarihi ve
Sosyoloji dersleri verdi. Kalp yetmezliğinden öldü.
İlk yazısı yaz
tatillerinde çalıştığı Tercüman-ı Hakikat gazetesinde 1912 yılında
yayımlandı. Üniversite öğrenciliği yıllarında Tanin gazetesinde de
yazılar yazdı. Edebî mahiyetteki ilk yazıları İstanbul’da Genç
Yolcular dergisinde çıktı (1917). Birinci Dünya Savaşı’na yedek subay olarak katılan Sadri Ertem, savaş hatıralarını Faniler
Arasında başlığı ile Ocak 1919’da Ümit dergisinde yayımladı. Vakit
gazetesinde günlük fıkralar yazdı. Bu gazetede güçlü bir öykücü grubun da
başındadır (1930-31) Basın Yayın Genel Müdür Yardımcısı iken Kütahya
Milletvekili seçildi (1939). Öldüğünde milletvekiliydi. Hikâye ve makaleleri
çalıştığı gazetelerin dışında Genç Yolcular (1917), Güneş, Resimli
Ay, Servet-i Fünûn, Yedigün, Varlık, Resimli Gazete, Son Dakika gibi gazete
ve dergilerde yayımlandı. Çıkrıklar Durunca (1931) adlı romanıyla ün
kazandı.
“Bu hikâyelerde ortaya çıkan bir başka özellik
de mutlak karamsarlıktır. Beşerî olan her şeyin mutlak mağlubiyeti,
kötülüklerin ve maddeciliğin mutlak hakimiyeti, bütün hikâyelerin baş
ilkesidir.” (Tahir Alangu)
“Alangu’nun yargısı ‘Ertem’in asıl hizmeti
gençliği yazması ve yetişmesi yolundaki yardımlarında, yol göstermelerinde
aranmalıdır’, Cevdet Kudret’in yargısı ise ‘söz konusu hikâyelerin bir döneme
tanıklık eden belge niteliğinden öte bir değer taşıdığı öne sürülemez’
biçimindedir.
“Sadri Ertem’in ‘doğru ve bilimsel düşünme’
ile ‘iyi niyet ve toplumsal sorumluluğun’ iyi yazar olmaya yetmeyeceği yolunda
bir başka örnek oluşturduğu söylenebilir.” (Ahmet Oktay)
“Geçmişe hayranlık duymaz Sadri Ertem. Gelen her yeni’yi de
onaylamaz. Lakin olup-biteni belki de yeni’dir, hiç değilse eski’den iyidir
diye – benimsemek gibi bir çaresizliği sanırım var. (…) Sadri Ertem’in el attığı konulardan
biri de yabancılar ve yabancı sermaye. (…) Sadri Ertem’in öykülerindeki
işçilik için de aynı eleştiriler geçerli. Kişiler kontrast: şehirli-köylü,
modern-geri gibi. (…) İç içe öykü anlatmayı seviyor Ertem. Kimileyin
usulünce oluyor bu, öyküyü çerçeveye alıyor ya da analitik kurguluyor, öyküye
sonuç olaydan başlıyor, yahut denemeyle giriyor.” (Necati Mert)
ESERLERİ:
HİKÂYE: Silindir Şapka Giyen Köylü
(1933), Bacayı İndir Bacayı Kaldır (1933), Korku (1934), Bay
Virgül (1935), Bir Şehrin Ruhu (1938).
ROMAN: Çıkrıklar Durunca (1931), Bir
Varmış Bir Yokmuş (1933), Düşkünler (1935), Yol Arkadaşları
(1945), Step.
İNCELEME: Hibe (1934), Modern Avrupa
İktisat Tarihi (1934), Politika Felsefesi (1935), Türk
İnkılabının Karakteri (1939), Avrupa’nın İskeleti (1940), Propaganda
I, II (1941-42).
GEZİ: Bir Vagon Penceresinden (1934), Ankara-Bükreş
(1937).
DENEME: Fikir ve Sanat (1930).
HAKKINDA: Mehmet
Behçet Yazar / Edebiyatçılarımız ve Türk Edebiyatı (1938), Murat Uraz /
Sadri Ertem Hayatı ve Eserleri (1940), Hasan Ali Ediz / Sadri Ertem (Yeditepe, sayı: 25, 15.11. 1952), Tahir Alangu /
Cumhuriyetten Sonra Hikâye ve Roman: 1919-1930 (c. 1, 1959), Mehmet Kemal /
Acılı Kuşak (1967), Hilmi Yavuz / Bacayı İndir Bacayı Kaldır (Cumhuriyet,
8.4.1970), Ömer Faruk Toprak / Sosyalist Kültür Ansiklopedisi içinde (1980),
Feridun Andaç / Gerçekçi Edebiyatımızın Öncü Yazarlarından: Sadri Ertem ve
“Bacayı İndir Bacayı Kaldır” Öyküleri (Yazko Edebiyat, sayı: 37, Kasım 1983), Atilla Birkiye / Yıllar Önce Yazılanlar ve
Roman Kuramı (Yazko Edebiyat, sayı: 37, Kasım 1983), Olcay Önertoy / Türk Roman
ve Öyküsü (1984), Ahmet Oktay / Sanayileşme Öykülerinden: Bacayı İndir Bacayı
Kaldır (Çağdaş Eleştiri, Mart 1984) - Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı 1923-1950
(1993), Erol Üyepazarcı / Sadri Ertem (Yazılı Günler, sayı: 18, Kasım-Aralık
1992), Mustafa Parlak / Sadri Ertem Üzerine Monografîk Bir Çalışma (Atatürk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, 1995), Ömer
Lekesiz / Yeni Türk Edebiyatında Öykü - 1 (1997), Mehmet Behçet Yazar /
Edebiyatçılar Alemi - Edebiyatımızın Unutulan Simaları (yay. haz. Mustafa
Everdi, 1999), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas.
1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (6. bas. 1999), Feridun
Andaç / Edebiyatımızın Yol Haritası (2000), Ahmet Oktay / Anlatıların Aynası:
Yazınsal Eleştiriler 2-1954-2000 (2001), TBE Ansiklopedisi (2001), Dr. Yakup Çelik / Sadri Ethem Ertem (Büyük Türk
Klâsikleri, c. 13, s. 105-106-107-108, 2002), Necati Mert / Sadri
Ertem’in Dönemi İdeolojisi Duruşu ve Öyküleri (Heceöykü, Ağustos-Eylül 2004).