İktisatçı, hukukçu,
düşünce adamı (D. 8 Mayıs 1911, İstanbul – Ö. 1 Temmuz 1983, İstanbul). Babası
son devir din bilginlerinden Mehmet Fehmi Efendi. Annesi Emine Behice
Hanım’dır. Baba tarafından dedesi İsmail Necati Efendi Nakşibendi şeyhiydi.
Anne tarafından dedesi ise Hasan Sabri Paşa’dır. Ailesi, Osmanlı’da devlet –
tekke ünlülerini toplayan siyasi – manevi –iktisadi bir çevrenin içindedir.
Anne tarafından askeri aristokrasiye ve baba tarafından da tasavvuf ve edebiyat
dünyasına yakındı. Askeri kanat “İttihatçı” idi. İsmail Necati Efendi,
Gümüşhaneli Ahmed Ziyaeddin Efendi’nin halifesi sıfatıyla sarayda “Huzur
Dersleri” hocalığı yapmakta idi. Siyasi ve kültürel hayatın
merkezinde idiler. Osmanlıyı çözen ve Cumhuriyet’i kuran
süreçteki tüm tartışmaları, fikri ayrılıkları, kavgaları yaşamış bir ailede
yetişti. Ali Fuat Cebesoy, Kazım Karabekir, Nazım Hikmet, Mehmet Ali Aybar, Samih
Rıfat, Oktay Rıfat Horozcu gibi isimler akrabalarıydı.
Sabri Ülgener, 1935’te
İstanbul Darülfünunu Hukuk Fakültesi‘ni bitirdi ve 1936 ‘da İstanbul
Üniversitesi İktisat Fakültesi‘nde asistan olarak görev yapmaya
başladı. Bu fakültede uzun yıllar
öğretim üyesi olarak görev yaptı. İktisat ve iktisat tarihi alanlarında
araştırmalarda bulunmak üzere birkaç kez yurtdışına çıktı. Ülgener, Weber,
Sombart vb. sosyolog ve ekonomi tarihçilerinin görüşlerinden yararlanıp
“Değişmelerde ideolojik faktörlerin belirleyiciliği” konusunda yaptığı araştırmalarıyla
tanındı. Hitler‘den kaçan Alman hocalar ile çalıştı. 1941’de
Doçentliğe ve 1951’de Profesörlüğe yükseldi. 1947 – 1948 tarihleri arasında J.
A. Schumpeter ve A. Hansen‘in seminerlerine katıldı. Münih ve Colombia
üniversitelerinde farklı yıllarda dersler verdi. 1981 yılında emekli oldu. 1
Temmuz 1983 günü vefat etti.
İktisat ve ahlak üzerine
akademik eserler vermiş olan Sabri Ülgener’in hayatı ve eserleri hakkında
en önemli kaynak öğrencisi Ahmed Güner Sayar’ın oldukça geniş bilgiler
içeren “Bir İktisatçının Entellektüel
Portresi- Sabri F. Ülgener “ adlı eseridir.
İslam dünyasının
gerileme sebepleri üzerinde kafa yoranlardan biri olan Ülgener, Batı’da
sanayiye doğru giden yolun bizde niçin gerilemeye neden olduğu hakkında
soruyu tasavvufun yol kavşağına gelmesi ile açıklar: Bir taraf dünya hırsının
hiç bir zaman takdir edilenden fazlasını veremeyeceğini öne sürer; öbür taraf
ise peygamber ve veliler yolunda gücü yettiğince çalışmaktan geri durmamayı
öğütler.
Bu noktada
Ülgener İslam tasavvufunu a) Bâtınilik, b) Melamilik kavramlarıyla
sınıflar. O’na göre Osmanlıyı çöküşe götüren süreç ticaret yollarının değişmesi
olduğu kadar, Osmanlı iktisat zihniyetinin “rant kapitalizmi”ne doğru
değişmesidir ve müsebbibi de batıni sufiliktir. Batınî tasavvuf
anlayışında dünyadan el etek çekme anlayışı hâkimdir. 'Melami tasavvuf'
anlayışına göre ise; insan hem dünyayı hem Ahireti inşa etmelidir. Melamilere
göre; Ülgener’in fikirleri bu noktaya kadar ufuk açıcı olmuş ama bu noktadan
sonra değişik yazarlarca farklı sonuçlar elde etme doğrultusunda
yorumlanmıştır.
Ülgener’in
ailevi bağlılığı nedeniyle, Melami yolunun, Batı’da görülen “burjuva”
kimliğinin çalışkanlık, tutumluluk, zahidlik özelliklerine haiz olduğu hakkında
bilgisi vardı. Weber‘in İslam’ı tekdüze gören anlayışından rahatsızdı.
'İktisad ahlakı'na dinin etkisinin tasavvuf kanalından nüfuz etmiş veya yürümüş
olabileceği kanısındaydı. Kapitalizmin ortaya çıkmasına engelin “Ortaçağ
ahlakı” olduğunu düşünüyordu.
Ülgener, Osmanlı
toplumunu değişik kültür verileri üzerinden okur. Bir beyit ya da Kapalı
Çarşı’nın kitabesinde yazan bir ibare düşünce dünyasını çalkalamaya yeter. Ülgener’e
göre, Anadolu’da ekonomi hayatına ve sosyal adalet anlayışına yön veren Bayramî
Melametiliği’dir, ancak bu zihniyet zamanla tasfiye edilmiştir. Melami şeyhleri
edilmiş, Anadolu’da dirlik – ahilik sistemi kasıtlı olarak levanten –yabancı tüccarlar
karşısında eritilmiş,. Melami neşvenin kollektivist ama küçük esnafça yaşanan
ruhu değiştirilip bozulmuştur. Melami çizgisi imha edilince, yeni bir ruhun
zuhur etmesi, büyük holdinglerin kurulması için gerekli teşebbüs fikrinin
güçlenmesi kaçınılmazdı. Ülgener, melami zihniyeti ortaya çıkarmaya azmetmişti.
Ömrü bu zihnin uzanacağı kıyılara varmaya yetmedi. (Ülgener, Zihniyet ve Din, 1981).
ESERLERİ:
İktisadi İnhitat Tarihimizin Ahlâk ve Zihniyet Meseleleri (1951; İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası adıyla, 1981 ve 1995), Tarihte Darlık Buhranları (1951, Darlık Buhranları ve İslam İktisat Siyaseti adıyla, 1984), İktisat Dersleri (1952), Millî Gelir İstihdam ve İktisadi Büyüme (1962), Çözülme Devri Zihniyeti (1981), Zihniyet ve Din (1981), Zihniyetler Aydınlar ve İzm’ler (1983).
KAYNAKÇA: Ahmed Güner Sayar / Bir İktisatçının Entelektüel Portresi: Sabri F. Ülgener (1998), Vitrindekiler (Cumhuriyet Kitap, 9.7.1998), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Fikir ve Kültür Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 3, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).