Hattat, ebru ve cilt
sanatçısı (D. 29 Ocak 1883, İstanbul - Ö.
5 Ocak 1976, İstanbul). Tam adı Mehmet Necmeddin Okyay’dır. Okuçuluğu olan
sevgisi nedeniyle soyadı kanunu çıktığında “Okyay” soyadını aldı. Babası
Üsküdar Mahkeme-i Şer'iyye başkâtibi ve Yeni Vâlide Camii imamı Abdünnebî
Efendi, annesi Binnaz Hanım'dır. Karagazi (Karakadı) mahalle
mektebini bitirdikten sonra Kasapzâde Hâfız Mehmed Efendi'nin yanında hıfza
başladı. Ravza-i Terakkî Mektebi'nde tahsilini sürdürürken hocasının vefat
üzerine hıfzını bu mektebin hocası Hâfız Şükrü Efendi'den tamamladı. Mektebin
hat muallimi Hasan Talat Bey'den rik'a, divanî, celî divanî yazılarını
öğrenerek icâzet aldı. Hasan Talat Bey, 1902 yılında onu Nuruosmaniye
Medresesi'ndeki yazı odasına götürerek Filibeli (Bakkal)
Hacı Arif Efendi'nin derslerine devam etmesini sağladı.
Üsküdar İdâdîsi'ndeki
öğreniminin ikinci yılında okuldan ayrıldı. Sâmi Efendi'den ta'lik, sülüs-nesih
yazılarından icazet aldı (1905-06). Bir taraftan da okçubaşı Seyfeddin Bey'den
kemankeşlik, Üsküdar'da Özbekler Dergâhı'nın şeyhi Edhem Efendi'den ebru
yapmasını öğrendi. Ayrıca ünlü ciltçi Baha Efendi'den ciltçilik ve Konyalı Hoca
Vehbi Efendi'den hat mürekkebi yapmasını, Tuğrakeş İ. Hakkı Bey'den
(Altunbezer) tuğra çekmesini öğrenen Okyay'a bu geniş ilgi alanı nedeniyle
“hezarfen” (çok yönlü sanatçı) lakabı verildi.
1907’de babasının vefatı üzerine Yeni Valide Camii'nin imamlığına
geçti. 1916'da Medresetü'l-hattâtîn'de ebru ve âhar hocalığına tayin edildi.
Daha sonra buranın mubassırlık vazifesini de üstlendi. Yine aynı yıllarda
Süleymaniye'deki Kanunî Sultan Süleyman Mektebi ile Bostancı ve Erenköy
mekteplerinde rik'a yazısını öğretti. Hocalığı sırasında yazılı ebru denilen
tarzı ve çiçekli ebruyu buldu. Lâle, karanfil, sümbül gibi çiçekleri aslına uygun
şekilde ebru teknesinde resmetmeyi başardı. Bu yüzden çiçekli ebrulara sanat
çevrelerinde "Necmeddin ebrusu" adı verildi. 1925'te cilt sanatıyla
ilgilendi ve elindeki eski kapların tamiri dışında yeni cilt kalıpları elde
etmek için galvanoplasti metodunu öğrendi. 1926 yılından itibaren eski tarzda
kitap kapları ve deriden yazı çerçeveleri imal etti. 1927’de Cumhurbaşkanı Gazi
Mustafa Kemal'in lüks baskılı
Nutuk nüshalarına biri ötekine benzemeyen desenlerle cilt
kalıpları hazırladı.
Şark Tezyînî Sanatlar Mektebi'nin Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi'ne Türk Tezyînî Sanatları Şubesi adıyla bağlanmasının (1936)
ardından görevine burada da devam etti. Ocak 1948'de emekliye ayrıldıktan sonra
sanat faaliyetlerini daha ziyade evinde öğrencileriyle çalışarak ve
isteyenlere levhalar yazarak sürdürdü. Eserleri özel koleksiyonlarda,
kütüphanelerde, Mimar Sinan Üniversitesi'nde bulunur. Topkapı Sarayı'nda büyük
bir levhası vardır. Pierre Loti'nin oturduğu Türbe semtindeki evin yazıtı da
Necmeddin Okyay’a aittir.
HAKKINDA: Emin Barın / 93 Yaşında Kaybettiğimiz, Eski Türk
Sanatlarının Büyük Ustası Necmeddin Okyay (Hayat Mecmuası, sy. 3, s. 13, 1976),
Abdülbaki Gölpınarlı / Hat, Ebrû ve Cilt Ustası Necmeddin Okyay'ın Ölümüyle Bir
Âlem, Bir Devir Kapandı (Milliyet Sanat Dergisi, sy. 168, s. 10-11-31, 1976),
M. Uğur Derman / Türk Sanatında Ebrû (s. 40-47, 1977) - Türk Hat Sanatının
Şaheserleri (1982) TDV İslam Ansiklopedisi (c. 33, s. 343-345, 2007), Nezih
Uzel / Hattat Necmeddin Hoca'nın Hâtırasına: Dersaadet'ten İstanbul'a (s.
187-189, 1993).