Ekonomist, Şair ve Yazar (D. 25 Ocak 1933, Develi / Kayseri – Ö. 22 Mayıs
2021, Ankara). Kitaplarında tam adı olan Hayri Ruhi Sevimay, ayrıca Hayri R.
Sevimay, Hayri Sevimay imzalarını da kullandı. Babası Ali (Rıza) Sevimay İstanbul
Tapu Kadastro Yüksek Okulundan mezun Tapu Muhafızlarındandı. Babasının görevi
nedeniyle İlkokul 1. sınıfı Sivas İstiklal Okulu’nda, 2. sınıfı Çorum’da
İstiklal Okulu’nda, sonraki sınıfları Develi Merkez İlkokulu’nda okudu.
Hayri İlkokul üçüncü sınıftayken, 8 Ocak 1942 günü babası Ali Rıza
Sevimay’ın zatürreden vefatı üzerine, ailesi mali sıkıntı içine düştü. Aslında
çok zengin, büyük toprak sahibi ve geniş çapta ticaret yapan bir aileden
geliyordu. Büyük dedelerinden Hacı Hafız Mehmet Sünni’nin 1800’lü yıllarda
Develi’de geniş toprakları, İstanbul’da dokuma fabrikası, Antalya’da bir dokuma
ve bir çırçır fabrikası bulunuyordu. Fakat dedesi Hacı Halil Efendi 1912-1922
yılları arasındaki savaşlarda ve 1929-1932 dünya ekonomik bunalımında büyük maddi
kayıplara uğramış, topraklarını yanında çalışan köylülere dağıtarak köşesine
çekilmişti. Hayri’nin ailesinin de evi, tarlaları, bağları, dükkânları varsa
da, bunlar kalabalık ailenin geçimine yeterli geliri getirmiyordular. Bir hata nedeniyle,
aileye dul ve yetim aylığı da bağlanmamıştı. Annesi Fatma Hanım, bağları ve
büyük bir bostanı işçi yardımıyla işleyip çiftçilik yaparak ailenin geçimini
sağlıyordu. Çocuklar da tatillerde annelerine yardım ediyordular. Bir memur
ailesinden bir çiftçi ailesi doğmuştu.
Ailede, Hayri Sevimay’la birlikte en büyüğü Ortaokul 1. sınıfta, üçü
İlkokulda, biri iki buçuk yaşında beş çocuk kalmıştı. İki abla evliydiler.
Gelecekte nasıl bir malî durumla karşılaşacağını bilemeyen annesi Hayri’yi 1942
yazında, ayakkabıcılık öğrenmesi için bir kunduracı yanına çırak vermişti.
Hayri Sevimay, İlkokul ve Ortaokul boyunca, aynı zamanda kunduracı ustası
olmaya da çalışmıştı. Ortaokulu bitirdiğinde, bir kunduracı ustası olmuştu.
Bununla da kalmamış, terzi yanında çalışmış, pantolon ve yelek dikmeyi
öğrenmişti. Ceket dikimine de katkıda bulunuyordu.
Hayri Sevimay para kazanmaya kunduracı çıraklığı döneminde başlamıştı.
İlkokul sıralarındayken okul masraflarını karşılayacak kadar para kazanıyordu.
Ortaokulda kese kâğıdı üreterek, arkadaşlarının forma forma aldıkları dergileri
ciltleyip kitap haline getirerek de para kazanmaya, ailesine katkıda bulunmaya
başlamıştı. Tatil günlerinde de ailesinin bağ ve bostan işlerine yardım
ediyordu.
Ortaokulda çok başarılı öğrencilerdendi. Liseye Kayseri’de devam etmesi
gerekiyordu. Ama malî olanakları elvermediği için ailesi Onu Liseye göndermedi.
O yıllarda Ortaokul mezunları bankalara, devlet dairelerine memur olarak
girebiliyordular. Fakat Hayri Sevimay henüz 14 yaşındaydı. Memur olması yasal
olarak mümkün değildi. O yılı Arap harfleriyle okuma ve yazma, Kur’an’ı Kerim
okuma ve bir kısmını ezberlemeyle geçirdi. Ailesi ancak bir sonraki yıl, o da
okullar açıldıktan iki ay sonra Liseye devam etmesi için Kayseri’ye gitmesine
izin verdi.
Genel Lisede ve Ticaret Lisesinde kayıtlar kapanmıştı. Hayri Sevimay’a
“Seneye gel!” denmişti. Aile dostu Resim Öğretmeni İsmail Canatan’nın ısrarına
dayanamayan Ticaret Lisesi Müdürü Nuri Atabay, Hayri Sevimay’dan çok çalışma
sözü alarak kaydını yaptı. Bir aya varmadan birinci karneler alındı. Hayri’nin 10
üzerinden iki 4’ü vardı. Diğer dersler 7 – 8 arasında değişiyordu. Hayri çalışma
temposunu değiştirmedi. İkinci ve üçüncü karnelerde iftihara geçti. Mezun
oluncaya kadar da her karne iftihara geçti. Ders notları, bir 9 hariç, 10’du. Okulun
gözde öğrencisiydi. Duvar gazetesinde yazıları ve şiirleri yayınlanıyordu.
Birinci sınıfta, kışın kaldığı odada ders çalışırken, sabahları okula
giderken, başına geçirdiği papağın ağız ve burun delikleri buz tutuyordu. Ders
yılı boyunca çok zorluk çekti. Yaz tatilinde, okul masraflarını karşılamak
için, aileye ait ana cadde üzerindeki dükkânda, manavlık yaptı. İyi de para
kazandı. Hem ailesine yardım etti, hem okul ve yurt masraflarını karşıladı.
Giyeceklerini yaptırdı. Cebine o ders yılına yetecek ölçüde para koyabildi.
Lise 2. sınıfta, Nuh Naci Yazgan Talebe Yurdu’nda kalıyordu. Öğretmeni
Kazım Pekmezci, Hayri Sevimay’a, şehrin en zenginlerinden Osman İmamoğlu’nun
ofisinde bir muhasebe işi bulmuştu. Osman İmamoğlu, kültürlü, muhasebe işlerini
ve malî hukuku çok iyi bilen bir insandı. Hayri Ondan okuduğu muhasebe ve malî
hukuk derslerinin pratiğini öğreniyordu. Bir süre sonra Osman Bey muhasebe
işlerini Hayri Sevimay’a devretti ve aylığını 40 Liradan 80 Liraya yükseltti.
Hayri ailesine yardım olanağına kavuşmuştu. Yaz aylarında pastırmacılar
çalışmazdılar. Lise 3. sınıfa geçince Hayri, Osman Bey’in izniyle Develi’ye
döndü. Çalışmadığı için tabii ki ücret almayacaktı.
Annesinin manav dükkânını kiraya verdiğini gören Hayri Sevimay kendine yaz
ayları için iş düşünmeye başladı. Bu sıra aile dostu Avukat Hayrettin
Bıçakçı’dan birlikte çalışma teklifi aldı. Dilekçe ücretleri Hayri Sevimay’a ait
olacaktı. Temyiz dilekçelerini Hayrettin Bey hazırlayacak, Hayri yazacak ve
ücreti ikisi pay edecektiler. Hayri Sevimay da, Hayrettin Bey’in dava ve temyiz
dilekçeleriyle diğer yazılarını bir ücret talep etmeden yazacaktı. Hayri
Sevimay o yaz dükkânı Avukat ofisinde açmıştı. Okullar açılıncaya kadar
istidacılıktan iyi para kazanmış; ailesine yardım etmiş, giyim kuşam ve yurt
masraflarını karşılamış, cebine biraz da para koymuştu. Okumaya bolca vakit bulmuştu.
Okul açılınca, Osman Bey ve Kazım Bey Hayri’ye başka işler de buldular:
Şekerciler Şirketi’nin, bu şirketin ortağı bazı şekercilerin ve helvacıların
muhasebe defterlerini o tutuyordu. Fakat temel işi Osman Beyin Muhasebesini
yapmaktı. Derslerini ihmal etmiyor, yurtta arkadaşlarıyla konuşma fırsatı
bulamıyor, ders çalışıyordu. Üçüncü sınıfta da üç dönem iftihara geçmişti.
Haziran 1952’de, muhasebe işleriyle ilgisini kesti, yerine arkadaşlarını
yerleştirdi ve Ticaret Lisesi Mezunu olarak Develi’ye döndü. Hayrettin Beyin
yine yardımcısı yoktu. Ağustos ortalarına kadar Onun bürosunda çalıştı. Geçen
seneye göre daha çok para kazanmıştı. Ailesine daha çok yardım etme olanağı
buldu. İstanbul’da yükseköğrenim yapmaya başlayacak kadar parası vardı.
1952-1953 ders yılında Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu’na kaydını yaptırdı.
İstanbul’a gidişinden bir süre sonra Mehmet Kalem’in toptan tekstil ticaret
işletmesinin muhasebeciliğini üstlendi. Daha sonra başka firmaların muhasebe
işlerini de üzerine aldı. Sabah 08.00’den öğleyin 14.30’a kadar okulda oluyor,
okuldan sonra akşama kadar muhasebesini yürüttüğü işyerlerinde çalışıyor, sonra
Laleli’deki Nuh Naci Yazgan Talebe Yurdu’na dönüyor ve ders çalışmaya
başlıyordu. Tatillerde de İstanbul’da kalıyor ve sürekli çalışıyordu. 1954 yılı
yazında işleri arasına demir ticareti ve demir dökümcülüğü de katılmıştı. Hayri
Sevimay bu işlerin ve derslerin yanında bir süre İstanbul Belediyesi
Konservatuarının Türk Müziği bölümüne, bir süre de akşamları Dr. Bedri
Ruhselman’ın Sıraselviler Camcılar Çıkmazı sokaktaki ruh ve kâinat toplantılarına
katıldı. Kazancı, ailesinden başka, kimsesiz ve ailesinden harçlık gelmeyen
arkadaşlarına da yardım edecek düzeye erişmişti. 6 Şubat 1956 günü İstanbul
Yüksek İktisat ve Ticaret Okulundan mezun oldu. Muhasebe işleri çoğalmış, bir
ofis açmış ve evlenmişti. İyi para kazanıyordu. Doktora yapmayı planlıyordu.
Daha önce dışardan sınava girerek İstanbul Pertevniyal Lisesi’nden mezun olmuş,
Hukuk Fakültesine kaydolmuştu. Numarası 3838’di. Buradan aldığı tecillerle
doktora yapacaktı. Bu planı başarıyla ulaşmadı. Develi Askerlik Şubesine gönderdiği
teciller işlenmemiş, Askerlik Şubesi Develi’deki adresine celp çıkarmış ve
annesi de kabul etmişti. 1959 yılı Haziran ayında, muhasebe bürosunu tasfiye
ederek askere gitmek zorunda kaldı.
Öğrenciliği CHP’nin iktidarı, Demokrat Partinin muhalefeti ve iktidara
gelişi; CHP’nin muhalefete geçişi, iktidar muhalefet kavgaları, devrimlere
saldırılar, ekonomide önce gelişme, ardından bunalım, enflasyonun ve
karaborsanın patlaması; iktidar partisinin demokratik değerleri ve güveni
aşındırmaya yönelik girişimleri içinde geçti. İş adamları, öğrenciler bu
konuları tartışıyordular. Yurttaşlar ikiye bölünmüş gibiydiler. 6-7 Eylül 1955 olaylarına, İstanbul’u imar
çalışmalarına, Levent Çiftliği’nin yerleşime açılmasına tanık oldu.
1 Temmuz 1959 günü, Eskişehir yolu üzerindeki Ankara Piyade Okulunda sınıf
belirleme sınavlarına girdi. Bu sınavda belli bir düzeyin üstünde not alanlar
ikici bir sınava daha tabi tutuldular. Bu ikinci sınavda komptrolör olacak
yirmi iki kişi seçildi. Hayri Sevimay da bunlar arasındaydı. Yedek Subay
Okulu’na Ankara Piyade Okulu’nda başladı. Ordu’nun hali iyi görünmüyordu. Hayri
Sevimay’ın ve bazı arkadaşlarının Yedek Subay Okulu’nu bitirinceye kadar silahı
olmadı. Bu, Ordu’da yeteri kadar tüfek yok demekti. Hayri Sevimay’a ve birkaç
arkadaşına uzun bir zaman yatacak yer, üniforma ve postal verilemedi. Hayri
Sevimay Ulus’taki Cirit Palas’ta yatıyor, sabah kahvaltısını ve akşam yemeğini
bu otelde yiyor; yoklamaya yetişmek için okula taksiyle gitmek, askerî eğitime
sivil elbiseleriyle katılmak zorunda kalıyordu. 2 Ocak 1960 günü Genel Kurmay
Başkanlığı, Levazım Daire Başkanlığında Asteğmen rütbesiyle göreve başladı. Enflasyon,
hayat pahalılığı tırmanıyordu. Memur ve subay aylıkları çok düşük kalmıştı, geçim
sıkıntısı vardı. Başbakan Adnan Menderes’in “Ben kendime esbak – eski –
Başbakan dedirtmem” sözü, “Vatan Cephesi’nin kurulması, ana
muhalefet partisi aleyhine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir Tahkikat
Komisyonunun faaliyete geçirilmesi tedirginlik yaratmıştı. 1 Temmuz 1960 günü Teğmen
rütbesi verilen Hayri Sevimay, 1 Aralık 1960 yıllık izine ayrıldı ve 31
Aralık 1960 günü itibarıyla terhis oldu. Bu bir buçuk yıl içinde daha çok okuma
olanağı buldu. Maliye, ekonomi, tarih ve anılar bu dönemde okuduğu kitaplar
içinde ağırlıktaydılar. Kendine yeni bir yol çizmişti. Muhasebeciliğe
dönmeyecekti. Müfettiş Muavinliği sınavlarına girecek, Müfettiş olacaktı.
Amacı ekonominin tümünün içinde bulunmaktı. Buna elverişli olan da T.C.
Ziraat Bankası’ydı. Ocak 1961 ortalarında açılan yazılı sınavı, ardından sözlü
sınavı kazandı ve Müfettiş Muavinliğine atandı. 1964 yılı Aralık ayında da yeterlik
sınavını kazanarak Müfettiş oldu. Raporlarıyla ünlendi. Eğitici müfettişlerden
biriydi. 1967 yılında Teftiş İzahnamesi’ni yazmakla görevlendirildi.
Bankada yayınlanan talimatnamelerin bir kısmının hazırlanmasında görev aldı.
1971 yılında Bankalar Sistemi ve Kredi Düzeninin Eleştirisi adlı kitabı
yayınlandı. Kitap Türkiye’de çok ses getirdi. Ekim 1972’de banka tarafından,
mesleki bilgi ve görgüsünü artırması amacıyla Brüksel’e gönderildi. Hayri
Sevimay bu fırsatı Banque de Bruxelles’in ekonomik araştırmalar birimine
yerleşerek, Belçika’nın ve diğer önemli Avrupa ülkelerinin bankalar sistemini,
tarımsal alanda mülkiyet rejimlerini araştırmada değerlendirdi. O yılarda
Avrupa’da, ulusal ekonominin denetiminde etkin bir araç olarak kullanılan,
sosyal amaçlar da içeren “Tüketim Kredileri” sistemleri ile kredi
kartları sistemini inceledi. Yurda dönüşünde 1974 yılında, hazırladığı Belçika
Ekonomisi Hakkında Notlar, T. C. Ziraat Bankası Teftiş Bülteninde
yayınlandı. Ayrıca, Türkiye’nin Tüketim Kredileri sistemine geçmesini ve
sistemin kurallarını içeren, “Ekonominin Yönetilmesinde ve Denetiminde
Tüketim Kredileri” başlıklı geniş bir rapor düzenleyerek Teftiş Kurulu
Başkanlığı’na sundu. Raporun kopyaları ilgili makamlara da gönderildi. Konu, o
yıllarda tüketiciyi soyan taksitli satışları da içeriyordu. Yetkililer bu
sistemi uygulamaktan çekindiler. Ama uzun yıllar sonra Türkiye, sistemin
gerektirdiği yasalarla ve uygun araçlarla donatılmadan, tüketim kredileri
uygulamasına geçti. Bankalar, özellikle özel bankalar, bu krediler aracılığıyla,
bir tefeciden daha ağır faizler alarak Türk ailesinin malî yapısını ve millî ekonomiyi
tahrip ettiler. Aşırı kazançları gören yabancılar, Türk özel Bankalarından
bazılarının ağırlıklı hisselerini ele geçirdiler, Türkiye’yi ve ihtiyaç sahibi
Türk insanını insafsızca sömürdüler. Hayri Sevimay, Türkiye ve Türk insanı daha
fazla zarara uğratılmadan, sistemin özüne dönülmesini sağlamak amacıyla, 1990
yılında Maliye Yazıları adlı derginin 23. sayısında Tüketim Kredileri
Sistemi adlı 40 sayfalık bir makale yayınladı. Makalesinde sistemi
doğuran felsefeyi, sistemin amacını, araçlarını, Avrupa ülkelerinde nasıl
işlediğini ve Türkiye’de neler yapılması gerektiğini açıkladı (a.g.d. s 23 –
62). Fakat bir yararı olmadı. Tüketim kredileri ve kredi kartları, milyonlarca
Türk insanının malî yapısını kemiren, onu daha da yoksullaştıran bir canavara dönüştürüldü.
Canavar yıldan yıla güçlendi, Türk ekonomisini tahrip etmeyi ve onun dengesini
bozmayı sürdürdü.
Bankada Müfettiş Muavinliğinden, Müfettişliğin en üst kademesi olan Müşavir
Müfettişliğe kadar yükseldi. 1961-1977 yılları arasında 300 dolaylarındaki il
ve ilçede teftiş, inceleme, araştırma ve soruşturma yaptı. On binlerce sayfa
rapor düzenledi. Ülkenin önemli bir bölümünü, olanaklarını ve ihtiyaçlarını
tanıdı. 1977 yılında Cumhuriyet Senatosu, İç Tüzüğü’nün 133. ve Anayasa’nın 88.
maddesi uyarınca ziraî kredileri araştırma komisyonu kurulmuş, bankada
oluşturulan komisyonun başkanlığına da Hayri Sevimay getirilmişti. Sonradan
komisyonun görevi, Türkiye’de kredi sisteminin ve kredilerin araştırılmasına
dönüştü. Hayri Sevimay bu konuda Türkiye’deki durumu ve alınması gerekli önlemleri
içeren bir rapor düzenledi. Senato bu raporu da tartıştı ve Hükumete bazı
önerilerde bulundu.
Hayri Sevimay, 1978 yılı sonlarında Teftiş Kurulu Başkanlığı görevine
getirildi. 1980 yılında Genel Müdürlük Müşavirliğine, 1982 yılında Tetkik
Kurulu Üyeliğine atandı. 1979-1980 yıllarında GİMA A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliği
ve Başkanlığı, 1983 Yılında Maliye Bakanlığı’nı temsilen Hisarbank ve Odibank
Yönetim Kurulu Üyeliği; 1983-1984 yıllarında Hisarbank, Odibank ve İstanbul Bankası
ile bu bankaların 50 kadar iştiraki şirketin T.C. Ziraat Bankası’na
katılmalarında Genel Koordinatörlük yaptı. 1983-1989 yıları arasında ASMA A.Ş.
Yönetim Kurulu Üyeliği, Başkanlığı ve Murahhas Azalığı görevinde bulundu.
Hiçbir dönemde mesleğine politikayı sokmadı.
Müşavirlik ve Tetkik Kurulu Üyeliği dönemlerinde daha çok okuma olanağı
elde etti. Osmanlı tarihini ve ekonomisini, Kurtuluş Savaşı’nı, Cumhuriyet
dönemini araştırmaya koyuldu. Eski yıllarda olduğu gibi bazı edebiyat ve
politika dergilerini izledi. 1989 yılında eski Maliye ve Ticaret Bakanlarından,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlarından ve Büyükelçilerden Ziya Müezzinoğlu
ve bazı arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Ekonomik ve Mali Araştırmalar
Vakfını kurdular. Hayri Sevimay bu vakfın Denetim Kurulu Başkanlığını ve
1990-1993 yılları arasında vakfın yayın organı olan Maliye Yazıları dergisinin
genel koordinatörlüğünü yaptı. 1995 - 1996 yıllarında Aktüel Para Dergisinde
köşe yazarı olarak ekonomi düzenlemelerini ve düşüncelerini sunma olanağı buldu.
1997-1998 yıllarında Başak Dergisi’nde, 2018-2019 yıllarında Düşün Dergisinde
yazıları yayınlandı. 25 Ocak 1998 günü emekli oldu. Ama çalışmayı bırakmadı.
Hayri Sevimay 2011 yılında, Türkiye’de ve bazı ülkelerde Temsilde
Cinsiyet sorununu inceledi. Başarısız yönetimlerin temsilde kadın erkek
eşitliğinin sağlanmamasından doğduğu kanısına vardı. Hazırladığı raporu
Türkiye’deki tüm kadın derneklerine yollayarak, yerel ve genel seçimler sonunda,
halkı temsilde kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına çalışılmasını önerdi.
(Örneğin: ne kadar erkek Milletvekili, o kadar da kadın Milletvekili.) Rapor,
amaca yönelik olarak Anayasa’da, Siyasal Partiler Kanunu’nda ve Seçim Kanunu’nda
yapılması gereken değişiklikleri de içeriyordu. Sevimay konu üzerindeki
çalışmalarını sürdürmektedir.
Hayri Sevimay’ın Sibel (1957), Dilara (1961), Ayça (1977), Seyrani (1978)
ve Sevi (1980) adlı beş çocuğu var. İkisi Dilara’dan (Beril Tekin ve Birand
Özer), biri Ayça’dan (Mert Cavcav) üç torunu bulunuyor.
Vefatı:
Hayri Sevimay, 22 Mayıs 2021 günü Ankara’da vefat etti. Cenazesi aynı gün ikindi
vakti kılınan namazdan sonra Ankara İncek Mezarlığında toprağa verildi.
ESERLERİ:
Hayri Sevimay’ın makaleleri ve köşe yazıları dışında, kitap olarak ve
dergilerde araştırma olarak yayınlanan çalışmaları da oldu. Bunlardan kitap
olarak yayınlananlar:
Bankalar Sistemi ve Kredi Düzeninin Eleştirisi (1971 yılında
Eskişehir Sanayi Odası tarafından yayınlandı. 8+92 sayfa.)
Osmanlıdan Günümüze Denizcilik Sektörü – Politikalar, Uygulamalar,
Sorunlar, Çözümler (Kazancı Kitap A.Ş – 1992 İstanbul, 12+151 sayfa)
Cumhuriyete Girerken Ekonomi – Osmanlı Son Dönem Ekonomisi
(Kazancı Kitap Ticaret A.Ş. İstanbul 1995, 12+413 sayfa)
Kurtuluş’un Romanı, 3 cilt, 1778 sayfa, Öztunç Matbaa, Ankara
2020; C 1 İSBN 978-605-031-553-0, C 2 İSBN 978-605-031-447-2, C 3 İSBN
978-605-031-448-9
Elem Peteği (Şiir - 1974), Ay Yıldız Matbaası, Ankara (138 sayfa)
Kır Öyküleri (Şiir - 1980), Kazancı Kitap AŞ, İstanbul (86
sayfa)
Güz Çiçekleri, (Şiir - 2013), Nobel yayıncılık, Ankara (138)
Sayfa
Küçük Prensin Dönüşü (1980), Kazancı Kitap A.Ş. İstanbul (123
sayfa)
Hayri Sevimay’ın Osmanlı’nın Romanı (1299 -1918) adlı 3 Ciltlik
1850 sayfalık çalışması yayın aşamasına gelmiş bulunuyor. Son çalışması ise Cumhuriyet’in 1923 – 1938 yıllarını konu edinmekte. Kitapların
telif hakları tümüyle Hayri Sevimay’a aittir. Dergilerde yayınlanan diğer araştırmaları
ise aşağıda gösterilmiştir:
Kredi Teorisi (Teksir olarak yayınlandı ve meslek içi eğitimde
kullanıldı, 1978)
Tüketim Kredileri Sistemi (Maliye Yazıları S 1990/23, s 23-62)
Bankalar Düzeni (Mevzuat, Uygulama, Eleştiri ve Öneriler – 5
sayıda 215 sayfalık bölümü yayınlandı. Maliye Yazıları S
1990/25-27 s 101-150, S 1990/28 s 80-122, S 1991/29 s 80-137, S 1991/30 s 62-78, S 1991/32, s 30-60 )
Türk Ekonomisinin Hukuk Çevresi (Ekonomi Kanunları ve Tüzükleri Maliye
Yazıları S 1991/31 s 77-122)
Ekonominin Liberalizminde ya da Ekonomiye Müdahalede Anayasal
Sınırlamalar (Maliye Yazıları, 73 Temmuz- Eylül 2001/78 Ocak-Mart 2003)
Hayri Sevimay’ın kitapları ve araştırmaları hakkında çok yazıda haber,
yorum yapılmış; kitapları bazı çalışmalarda kaynak gösterilmiştir.
Hayri Sevimay’ın yayınlanmamış araştırmaları da var. “Osmanlının Geri Kalma Nedenleri ve İyileştirme Hareketleri (196 s), Kemalizm Prensipleri, Özal’ın Olumsuzları” bunlar arasındadırlar. Onuncu Yıl Marşının Öyküsü Türkiye’nin 1920-1933 yılları arasındaki ekonomik ve sosyal alandaki kalkınmasını içermektedir (196 s)
HAKKINDA - KAYNAKÇA:
İhsan Işık, “Yazarlar Sözlüğü” , Risale Basın Yayın -
Limitet Şirketi, İkinci Baskı, İstanbul 1998. s 530 ve 531.
İhsan Işık Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi. C. VIII. Ankara: Elvan Yayınları 2007 İstanbul, s 3177.
Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi, Atatürk Kültür Merkezi
Başkanlığı Yayınları, C. VII. 2007 Ankara, s 576.
Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, Yapı Kredi Yayınları 2010
İstanbul, C. II, s 911.
Ahmet Gürlek, Develili Yazarlar ve Şairler, Vatan Yayınları, 2009
Kayseri, s 229 - 246
İstanbul’daki Kayserililer Rehberi, KDİ, Kayserililer Danışmanlık
ve İletişim Şirketi, Hedef Ofset, 1990 İstanbul s. 24-27
http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/sevimay-hayri