HAYRİ K. YETİK
Şair ve yazar. 1 Ocak 1954,
Siverek / Şanlıurfa doğumlu. Asıl adı Hayri Yetik’tir. Hayri K. Yetik, Ahmed
Behlül, Hayri Kako, Hayri Kako Yetik, Hayri Kako Y. imzalarını da kullandı. İlk
ve ortaöğrenimini doğduğu şehirde tamamladı (1971). Diyarbakır Eğitim
Fakültesini (1977) bitirerek sırasıyla Malatya, Antalya, Manisa ve İzmir’de
Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaparak emekliye ayrıldı. Öğretmenliği
sürecinde sürgünler gördü, pek çok soruşturma geçirdi. Yurtdışı görevlendirmesi
için yapılan sınavlara disiplin cezası nedeniyle sokulmadı. Aktivist olarak
İzmir Barış Girişimi ve İzmir Sanatçılar Platformunun çağrıcıları arasında yer
aldı.
Edebiyatçılar
Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve İzmir temsilcisi, Türkiye Yazarlar
Sendikası ve PEN Yazarlar Derneği üyesidir.
İlk yazısı Siverek’in Sesi’nde
(1.23.1973), ilk şiiri “Ağu Akşamlarda Demlenme”, Sanat
Edebiyat 81’de (sayı: 19, Aralık 1982) yayımlandı. Varlık, Eski, Yazıt, Gösteri, Akköy,
Yaratım, Damar, Ünlem, Papirüs, Öteki-siz, Kum, E, Yom, Sanat Edebiyat, Temmuz, Eşik Cini,
İnsancıl, Karşı, Broy, Berfin, Kavram Karmaşa, Deng, Öğretmen Dünyası, Akropol,
Edebiyat Eleştiri, Pitoresk, İle, Eğitim İş, Lacivert, Bireylikler, Yasak
Meyva, Mortaka, Esmer, Deliler Teknesi, Evrensel, Demokratik Modernite, Kıyı
Dili, Üçnokta, Kaşgar, Kurgu Kültür, Kurşunkalem, Üçnokta gibi dergilerde
öyküleri, şiirleri, eleştiri ve incelemelerinin yanı sıra Siverek’in Sesi, Yankı, Gündem, Demokrasi, Birgün, Radikal gibi
gazetelerde denemeleri Cumhuriyet Kitap’ta eleştirileri, kitap tanıtım yazıları
yayınlandı.
Dil ve edebiyat konulu
araştırma, inceleme, eleştiri, öykü, deneme ve şiirleri değişik derleme
kitaplarda yer aldı.
Necati Cumali Roman Ödülü ve
Kurşunkalem Dergisi Öykü Ödülü Seçici Kurul Üyeliği yaptı.
Edebiyatçılar Derneği Genel
Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, İzmir Temsilcisi olarak İzmir Öykü Günleri ve
İzmir Şiir Festivali’nin gerçekleştirilmesine, Ayrım Şiir ve Agora dergilerinde
kurucu ve yazı kurulu üyesi olarak katkıda bulundu. Pen Yazarlar Derneği Türkiye
Merkezi İzmir Temsilcisi olarak Uluslararası İzmir Şiir Buluşması’nın hayata
geçirilmesinde ve Cumali Seferis Gökyüzü Derneğinin kurulmasında öncü görev
aldı.
Çeşitli etkinliklerde, radyo
ve televizyon programlarında sanat, edebiyat, felsefe ve siyaset konularında
konuşmacı olarak katıldı.
Çeşitli kurumlarda yaratıcı
yazarlık dersleri verdi.
İle (Kültür, Sanat, Edebiyat)
dergisinin yayın yönetmenliğini yaptı.
SES 2001 Behçet Aysan Şiir
Ödülünü aldı.
Cumhuriyet, Radikal, Zaman,
Birgün, Milliyet gibi gazetelerde ve pekçok dergide kitapları hakkında yazılar
yayınlandı.
“Günümüzde mitolojiyi geniş anlamda kullanan
şairler arasında Hayri K. Yetik’i görüyoruz. Yetik, Amytis Kederi’nde,
Mezopotamya mitolojisine egemen bir görüntü çizer. Sonuçta Amytis Kederi ‘dilin
kederi’ olarak ortak zihnimize katılır.” (Ahmet
Günbaş)
ESERLERİ:
ŞİİR: Mezopotamya Günlüğü (1989),
Amytis Kederi (2000), Dördüncü Hal (2003), Aşk Bir Hayal, Serhoş/Sâkînâme, Bilal
Tabirhanesi.
ARAŞTIRMA: Ç/alıntı (2005).
ELEŞTİREL DENEME: Ahmed
Arif’in Asi ve Mahzun Şiiri (2001), Romanın
Aranışı Arayışın Romanı, Romantik Ortadoğu/Metinlerarası Bir Deneme, Arkaik
Ortadoğu / Güncellenen Metinlerin Kurgusökümü.
DERLEME: Şiir Kitapları ve Hayat-2008 (Fergun Özelli’yle).
KAYNAKÇA: Ahmet Günbaş / Amytis Kederi’ne Eklenmek (Damar, sayı:
111, Haziran 2000) - Dördüncü Hâl’in Şiiri (Cumhuriyet Kitap, Haziran 2003),
Hüseyin Peker / Sesle Anlam Arası Cehennemin Yağmurluğu (Agora, sayı: 10, Ekim
2000), Özgün E. Bulut / Her Yer Şiir (Berfin Bahar, sayı: 29, Temmuz 2000),
Müslüm Yücel / Aslolan Yolculuk, Yanılmak İçinmiş Varış (Yeni Gündem,
19.12.2000), Ahmet Sümbül / Şiiriyle Ahmed Arif (Gündem Gazetesi, 29.12.2001),
Ferda İzbudak Akıncı / Hayri Kako Yetik (Söylem, sayı 97, Nisan 2003), Bülent
Yardımcı / Kitaplaşmış Şiirler (Agora, sayı 32, Temmuz-Ağustos 2003), Bülent
Yardımcı / Gözlüklerin Sarıysa Mavi Yeşil Görünür (Agora, sayı 32,
Temmuz-Ağustos 2003), Hüseyin Peker / İzmir’in Kelebek Ozanları (Hayvan,
Haziran 2003), Tacim Çiçek / Dördüncü Hâl Üzerine Söyleşi (Damar, Nisan 2004), İhsan
Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2. bas., 2009).
ben sevgili saymıştım uzunca bir zaman
yorgan edip örtükleriydi üstüme
tenim imiş gibi sarınmış
benim sanmıştım
o benim uykum
ben onun uyuyanı
birlikte bezemiştik düşleri yarın yerine
iman etmiştik
isyan
diye beslemiş büyütmüş
bir devrim gibi yaşamış günleri
koşmuştuk tarihe
bugün yaprak kederi güz
gülüyor orman altından
yarın, vardığım yer sanki
ve o hâlâ yarın…
silkinsem şöyle bir
kırılıp saçılacak zamanın paslı zincirleri
bir bir yerine ekleyip takvimleri
kendime geleceğim şöyle bir
silkinsem….
(Agora,
Mart 2003)
bidonda alev bakışla görüş arası
şarap küpüne oturmuş can baba, başında onlar
ezeli keder hafız hâldaşı fuzûlî
ve neyzen ve şehrengiz
şarap kadehi gibi meyro
sâkimiz mevlâna, aşk sundu mest olduk
sonra güneş kursundan ebu nuvas geldi
sevgilisi mi yanında yırtık pırtık adamın biri
paul valery mi ne kılavuzumuz
o meyhane senin bu meyhane benim.
dizinde cizirî’nin şehrazad konuştu biz içtikçe
mor ötesinde alfabesinin bir sinbad’ız bir alice
zamanı ikiye bölünce kılıç sesi müezzinin
yardığı yerinden ışık kanayan göğün
merdivenleri yıkıldı serhoş çekmekten önce
sonra fıçılar devrildi bulut buluta değdi
nuh gitti varını yoğunu toplayıp
boğulduk kaldık şarapta bütün bir kavim
remmo, hacı, remzi, keko, osman ve hasan
ben şehrazad’ı acuze görmemek için diyorum
siz acuzeyi dilber görmek için deyin
bu ibrişim yatağa gömüldük…
güneş gözlüklerini çıkarmış
sana bakıyor benden
çırıl çıplaksın ve hakikaten
konuşuyor hüneri ellerinin
ellerin kuşluk vakti, ellerin
el vakti, ellerinin sus vakti
hiçbir aşk diyor düşünden büyük
değil aşık kim ola…
düş arasından o kim, konuştukça
ellerin bembeyaz
başta kara bütün renklerin
toplanıp iç edildiği bir beyaz
çakıllara çevirmen dolaşan su
anamız gibi konuşuyor
benim söylemesini beceremediğim
kalben ne kim anlar?..
uzak denizlere küçük bir not
say bili sanıp yorumlama
ki o ayrığın ilmini tahsil eder
ölümün öbür yüzü
vakitlerden eski bir vakit olup
geçti bil sen şimdi…
işte onun boşluklarını siliyor
zaman anlamayalım diye
güneş gözlüklerini çıkarmış
benden baktığın
orası diyorum sidretü’l
münteha; çıplak görülmez ki
biraz soluna düşer göğüs
kafesinin bir kalp değil gizlediği
ne el verir ne dil, zamanın
gizi unutulmuş bir hatıra izi gibi…
burada sonsuza kadar bekleyen
bana senden bakan sen
montsegür’den bir yankı belki
aşk diye bahşedilmiş bizlere
ve daha neler neler, söyleyip
de anlatmadığı yoksunluğumuz
hayat diyelim biz buna düş kanı
kağıda isi düşecek
kalemin gölgesi, sesi olup
yazının göğsümüze geri dönecek…
daha anlamadığım anlayıp da
söyleyemediğim
dilimizdeki boşluğu dilimizin
boşluğu her neyse
bu olmalı diyorum hayat verenin
aldığı kobanê kardeşliği
Mezopotamya Günlüğü
“Mezopotamya Günlüğü, bütün olarak bir “misyon” şiiridir, bu nedenle işlevselliği elden bırakmaz. Egemen söylem, resmi tarih ve tabulara karşı çıkıştır bir bakıma. Bu nedenle şiirin bir başkaldırı olduğunu ısrarla vurgular ozan.” Kemal Gündüzalp, Hürriyet Gösteri Dergisi
Amytis Kederi
“Rüzgar gibi yaşamanın onurundan ödün vermeyen bir şairin arkasından Amytis Kederi’ne eklenmiş sayıyorum kendimi” Ahmet Günbaş, Damar Dergisi, sayı 111, Haziran-2000
“Yitik bir insanın bir kente sürgünlüğüyle o insanın bir dile sürgün olmasının bütün acılarını yol diye bellediği bir şiirle anlatıyor.” Müslüm Yücel, 2000’de Özgür Gündem
“Sözcüklerle sevişen bir şair karşımızdaki. Diline tutkun ama dilinden sürgün” Özgün E. Bulut, Berfin Bahar dergisi, s. 29 temmuz 2000
“Bir kez daha dinleyin onu. O farklı bir ozan. Başka bir çığlık, derin ve uğultulu.” Hüseyin Peker/Bireylikler dergisi
“Amytis Kederi bir roman olsaydı
keşke, Dördüncü Hâl’se bir oyun,
tragedya. Sahnelenmesi düşünülebilir, ben gönüllü yönetir(d)im!” Kemal
Gündüzalp, Hürriyet Gösteri Dergisi
“Amytis Kederi,
insanın yalnızca dünya içindeki değil, yaşamda işgal edilmiş yerlermize ve
değerlerimize göndermeler yapıyor.” Zehra Çam, Lacivert dergisi, sayı 5,
eylül-ekim-2005
Dördüncü
Hâl
“Dördüncü
Hâl’le birlikte Hayri K. Yetik zor bir şeyin altına giriyor. Bundan sonra
yazacağı her şiir, eğer bu ‘ileri’ bir aşamaysa, bu mihenk taşına vurulacak:
Geriye düşme olasılığı var, o zaman susmalı mı ozan? Bir beşinci hal/durum
olmadığına göre şimdilik, kendini böylesi bir metin’le bağlayan ozan,
şiir yazmamalı mı?” Kemal Gündüzalp,
Hürriyet Gösteri Dergisi, Haziran 2006
““Günümüzde mitolojiyi geniş anlamda kullanan şairler arasında Hayri K. Yetik’i görüyoruz. Yetik, Amytis Kederi’nde, Mezopotamya mitolojisine egemen bir görüntü çizer. Sonuçta Amytis Kederi ‘dilin kederi’ olarak ortak zihnimize katılır.”(…) “Şairimizin bir ayağı yine mitolojiye gömülü, ama diğeriyle uzayzamanı adımlayan, nereden gelip nereye gittiğimizi sorgulayan ağırbaşlı bir telaşla şiirini yapılandırır. (…) Yetik, Dördüncü Hâl’deki ışıklı akışıyla bizi bize bağışlıyor.” Ahmet Günbaş, Cumhuriyet Kitap, s. 694, 5.06.2003
Aşk Bir Hayal
“Hangi durumda olursa olsun, aşkın bir düş olmasının ötesinde bir gerçeklik olduğu da o denli kesindir: “birden bir gerçek/aşk dediğin bir hayal/neye yarar.../demesen de/ aşk bir hayal...” (s. 45) Aşk denilen duygunun bugünkü verili koşullarda somut/gerçek bir duygu olması, aynı zamanda bir düşsellik, gerçekleşemezlik yanının da olması ne yazık ki gerçeklik kazanmaktadır. O yüzden bu çift anlam sorgulanabilir olsa da yeni ve çağdaş bir yorumdur. Hayri K. Yetik, son noktayı şöyle koymuş sayılır: “aşk dediğin hayal mecazî gerçek” (s. 48) Çünkü aşk, düşten öte de olsa bir gerçekliktir.” Kemal Gündüzalp, Deliler Teknesi Dergisi,Mayıs-Haziran 2008
“Aşk Bir Hayal, adını verdiği son şiir kitabında ozan, aşkın insan yaşamındaki ulaşılamaz yüceliğini, aşk acılarının içimizi titreten derinliklerini şiirleştiriyor. Aşk Bir Hayal, kolay okunur bir şiir kitabı değil. İçe işleyen çok yoğun anlam katmanlarıyla örülmüş şiirlerden oluşuyor. Usta bir yontucunun taşı biçimlendirmesi gibi söze, sözcüklere egemen, yeteneğini şiir bilgisiyle taçlandırmış bir ozanın önem verilmesi ve gündemde tutulması gereken nitelikli bir yapıtı.” Bahri Karaduman, Bireylikler dergisi
“Hayr K. Yeti, her kitabında kendini yeniliyor. Sil baştan yaparcasına yeni bir şiir düzeni kuruyor. Yeni bir dil, anlatım. Şiir kitaplarının dördüncüsü bu. Belki de emeline en çok ulaştığı kitabı Aşk Bir Hayal. Doğulu olmanın malzemesinden, gizemlerinden yararlanıp eski doğulu şairlerin sesinden, ezgisinden yola çıkıyor.” Hüseyin Peker, Bireylikler dergisi
“Hayri K. Yetik şiiri farklı bir mecrada çıkılan bir yolculuk gibi. Şiirin içinden seslenen felsefi tümceler, mitosların yarattığı çağrışımlar, dilbilimsel olanakların sınırlarını aşma çabası, sözcüklerin ses, anlam çağrışımları ve onların geçmiş zamanlardaki anlamsal yapılanmalarının çağdaş tatlarla buluşturulmasıyla oluşan farklı bir şiir macerası…” Hülya Soyşekerci, Varlık dergisi, Eylül 2007
“İlk söylemem gereken şey şu: Hayri K. Yetik’in şiirine girmek zor bir iş aslında. Kendini ele veren bir şiir değil çünkü yazdığı. Önceki kitaplarında da böyleydi, şimdi de böyle. “Aşk Bir Hayal”i okuyunca yalnız şiirin değil, şairin de kendini ele vermediğini, hatta bunu özellikle yapmaya çalıştığını söyleyebilirim.” Mehmet Atilla/İle, Kültür Sanat Edebiyat dergisi, Ağustos 2007
EDEBİYATTA Ç/ALINTI
“160 dipnot, 82 kaynakça ve 200’ü aşkın şair ve yazar adıyla; Divan edebiyatı, Tekke edebiyatı, Halk Şiiri, Çağdaş Şiirimiz, ve Dünya edebiyatından harmanlanan iyi bir kaynakça hazırlamış Hayri K. Yetik; Hem okurlar hem şair ve yazarlar için bir başucu kitabı edebiyatta Ç/alıntı” Berfin Bahar dergisi, Ocak-2006
“Hayri K. Yetik’in edebiyatta Ç/alıntı kitabının kendi yazın tarihimizi oluşturan ürünlerin birbirlerine neleri borçlu olduğunu önceden yaşamış kimi yazarların diğerleri üzerinde kalıcı bir etki yaratabildiklerini , türk yazınının örtük dokusunu görebilmemiz açısından metinlerarası bir sorgulamada iyi bir bütüncenin oluşturulmasının temel olduğunu dikkate alırsak Yetik’in kitabının alış veriş işlemlerinin sorgulanması açısından yine önemli bir kaynak kitap değerine sahip olduğunu söyleyebilirim.” Kubilay Aktulum, Cumhuriyet Kitap, sayı 839
“Hayri K. Yetik’in yapıtını yani, bunca geniş coğrafyaya yayılmış, hemen bütün kültürleri kapsayıcı yaklaşımla ele alınmış kitabını tek başına kotarıp verimleyebilmiş olmasına şaşmadım desem yalan olur… Öyle ya bir grupça yürütülebilecek bu tür çalışmanın altına tek başına girmek ne demek öyle?” (…) “Bunda hiç kuşku yok, şair, öykücü, romancı yanlarının katkısı var Yetik’in. Sonuçta incelemenin dili, denemenin diliyle kaynaşırken eleştirinin yargılayan dilini de yanına alıyor. Böylelikle yazar, incelemenin yazınsal tad bakımından seyretilmiş çözümleyici dilini aşıp yazınsal eleştirinin yargılayan diliyle kitabına katkı sağlıyor.” M. Sadık Aslankara, Cumhuriyet-Kitap, 06.07.2006, sayı 855
“Hayri K. Yetik, Günümüz edebiyatından örneklerde de ihtiyatlı bir dil kullanıyor. Orhan Pamuk, İsmet Özel, Pınar Kür, Ahmet Altan, Leyla Erbil, İlhan Berk gibi şair ve yazarlarla ilgili çalıntı iddialarını hatırlatmakla yetiniyor, yargıyı okura bırakıyor. (…) Kitapta Divan Edebiyatı’nda şiirlerin hangi ellerde ne tür değişimler geçirdiği, ‘alıntı’ durumunun nasıl bir gelenek hâline geldiği ortaya konuluyor.” Murat Tokay/Kitap-Zaman, sayı 1
“Hayri K. Yetik, Edebiyatta
Çalıntı adlı kitabında, Batı edebiyatındaki “alıntı-çalıntı” tartışmalarının
kısa bir özetini sunuyor. Cervantes’ten Proust’a, Sterne’den Joyce’a,
Nabokov’dan Michel Butor’a kadar pek çok yazarın etrafında yaşanan çalıntı
tartışmasına değindikten sonra, “çalıntı” addedilen kimi öğelerin öncelikle
hangi sınıfa dâhil edilebileceğini belirlemeye çalışıyor. Çoğu zaman alıntı
olarak algılanan kimi örneklerin, hangi biçimlerde “çalıntı” sayılabileceğini
gösteriyor yazar. Kimi zaman “esinlenme”, kimi zaman “etkilenme”, kimi zaman da
başka bir metnin biçimsel veya anlamsal özelliklerinin bire bir ya da kısmen
alıntılandığı örneklerin hangi sınıfa dahil edilebileceği konusunda yöntemsel
bir çözüm öneriyor kitap.” Kaan Uysal/ Kitap-Zaman, sayı 37, 02.02.2009, Yazının tehlikeli sularında: (Ç)alıntı
SERHOŞ/SAKİNAME
“Hayri K.Yetik, Serhoş’ta her zaman ondan beklenen çok katmanlı anlamı da
elden bırakmadan, kapalı ve zor okunan ve ince bir üslupla kaleme aldığı diğer
şiirlerine kıyasla, daha yalın ve kolay girilen şiirlere yelken açıyor. Şair
duyarlılığını, kendi diliyle günümüze taşıyan Yetik, alışılageldik ve kaba
algının, ancak bir şairin idrakiyle dağıtılabileceğini ve evrene en güzel
anlamı, mey’in büyüsünden süzülen şiirle; evrenin doğal bilgisine duyulan aşkla
kavranılacağının şairce ilanını yapar.”(Halil İbrahim Özbay, Hürriyet Gösteri,
2011, Yaz sayısı)
“Hayri K. Yetik, bir edebiyatçı olarak bu sorularla sokuluyor
Ortadoğu’nun edebi hafızasına ;
karşılaştırmalı edebiyat üzerinden bütün Ortadoğu halklarının edebi metinlerini
didikliyor. Oradan devşirdiği romantik tatlarla bakıyor güne ve yaşanılan
boğucu kaosu edebiyatın vicdanı içinden aşmayı deniyor. Ortadoğu’nun ruhu,
yazara göre “ engellenmiş özne” dir ve soru şudur: “Şimdi, dışsal baskıyı atlatıp özerkliğini ve özgürlüğünü yaşayarak
etkinleşebilir mi? Okurla birlikte arayacağı yanıta hazırlık için sıkı bir
başlangıç metni kurmuş Romantik Ortadoğu kitabında.”(Celal Soycan, ORTADOĞU’DA “POLİTİKA” İÇİN “POETİK” BİR
ALAN SAVUNMASI, Cumhuriyet Kitap eki, sayı 1299, 08.01.2015)
“Hayri K. Yetik, bu yapıtında
yüzlerce belki binlerce yazarın, edebi ürünün gizemli dünyasına giriyor, farklı
bir gözle metinleri irdeliyor, karşılaştırıyor ve bunun üzerinden aslında
günümüzün ve geleceğin edebiyat dünyasına bir perspektif sunmaya çalışıyor. Bir
bakıma Ortadoğu’daki karmaşa ve kaos gibi onun edebiyatı da kuralsız ve kendine
özgü bir yapıdadır demeye getiriyor.” Rıfat Mertoğlu, http://blog.milliyet.com.tr/rifatmertoglu,
28 Şubat '15
“ “Romantik Ortadoğu”nun büyük bir emek ve birikimin ürünü olduğunu,
konusuna hâkim usta bir kalemin elinden çıktığını, disiplinlerarası yorucu ama
keyifli bir yolculuk vaat ettiğini vurgulamak gerekiyor.” Ayfer Genç, ROMANDAKİ
TARİH, TARİHTEKİ ROMAN,
Remzi Kitapevi/ RKitap Gazetesi/Ocak-2015
“Ortadoğu, oryantalistlerin düşündüğü gibi masalsı ve egzotik yönleri de
olsa esasında “romantik” değildir, acımasız gerçekleriyle insanı şaşırtır,
hatta çoğu zaman derin bir umutsuzlukla birlikte hayal kırıklığına uğratır.
Hayri K. Yetik, “romantik Ortadoğu” derken, bir yanıyla bu coğrafyanın
kuralsızlığını da vurguluyor.” (YAVUZ AKENGİN, 7 Ocak 2015, Çarşamba/Zaman
gazetesi)
“Kirli bir siyaset oyununun acımasızlıklarına karşı oluşacak cephenin
edebiyattan geçtiğine ve tarihin değil edebiyatın, romanın canlılığına
inananlardan Hayri K. Yetik. Bu cephenin kazançlarını da göz ardı etmemiş
olmasıyla beraber Romantik Ortadoğu’nun
metinlerarası okumalarında daha çok çatırdayan yanlarına tanık oluyoruz.” Zafer
Zorlu, Üçnokta Dergisi, 2015, Yaz sayısı
“Romanın Aranışı Arayışın Romanı dokuz yazara ve eserlerine dair geniş bir bakış açısıyla günümüze ve geleceğe dair roman’ının, ne ve nasıl olması gerektiğinin ipuçları ile bu romanların hangi özellikleri ile değerlendirildiğini ve değerlendirilmesi gerektiğine dair.
Ayrıca, onlarca kitaptan yararlanılarak yapılan alıntılar ile okuma dağarcığımızı ve yorumlama yetimize göndermelerle yüklü yazılardan oluşan bir kitap.” Mustafa Albayrak, Deliler Teknesi, Eylül, 2012
“Dolu dolu bir yapıt Romanın
Aranışı,
Arayışın Romanı; okuyup bilgilenmek isteyenler için bulunmaz bir
fırsat. Edebiyat içinse büyük zenginlik.” Emine Azboz, ARAYIŞIN ve ARANIŞIN
BÜYÜSÜ, Cumhuriyet Kitap, 19.2.2012
Toplarsak, bir gözlem, saptama ve içe vuran duygularla ele alınan bir söylemin dili Serhoş.
Ayrıca ötelenmiş ve yönetilenlerce sorunlar yumağına dönüşen art mekân ve yaşam alanlarındaki bireylerin; bir başka yönden ön mekânlarda yaşayanların göremediği, itilmiş bireylerin iç zenginliğinin köreltilmiş çığlığı.
Sonuçta mistizmle örtülerek dışa vurulan özlemin “ben” ile “ötekiler” arasındaki sesi denebilir Serhoş’a (sâkinâme).
*
SÖYLEŞİLER:
İçimde Serhoş Gibi Bir Rind Var(Cumhuriyet Kitrap Eki, Cuma-14.10.2011)
Hayri K. Yetik İle Halim Şafak’ın Serhoş/Sâkînâme Üzerine Söyleşisi, (Bireylikler Dergi, 2011, Aralık Sayısı)
“Sözün Yazılısı Kelam Katındadır Ortadoğu’da.” (Gamze Akdemir
Söyleşisi, Cumhuriyet Gazetesi,
08.01.2015 Tarihli Kitap Eki, Sayı 1299)
Hayri K. Yetik İle Romantik Ortadoğu Kitabı Üzerine Söyleşi,
Ortadoğu’da Cennet Ve Cehennem İzleri, İsmail Mert Başat(Mesele Dergisi,
Şubat 2015, Sayı 98)
“Yazar Kadınları Ortadoğu’nun Özgürlük Göstergesidir.” Hayri K. Yetik’le "Romantik Ortadoğu"Yu Konuştuk, Mine Ömer)Kurşun Kalem Dergisi, Mart-2015)
Romantik Ortadoğu, Asuman Susam Söyleşisi, Evrensel Kültür,
Aralık, 2015
Hayri K. Yetik’le Söyleşi (Bülent Yardımcı, Kıyıdili Dergisi, S. 3, 2015,
Haziran-Temmuz)