D. Mehmet Doğan

Sözlük Yazarı, Araştırmacı Yazar, STK Yöneticisi, Gazeteci

Doğum
04 Eylül, 1947
Eğitim
Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksek Okulu Radyo-Televizyon Uzmanlık Bölümü
Burç
          Gazeteci-yazar, fikir adamı, sözlükçü, STK yöneticisi, Türkiye Yazarlar Birliğinin kurucusu, Türkiye Yazarlar Vakfı Başkanı. 4 Eylül 1947, Kalecik / Ankara doğumlu. Asıl adı Mehmet Doğan olup, benzer isimlerle karışıklığa neden olmamak için eserlerinde D. Mehmet Doğan imzasını kullanmaktadır.

Kalecik’te Cumhuriyet İlkokulunda başladığı ilköğrenimini ailesinin Ankara’ya taşınmasının ardından Ankara’da Ulus İlkokulunda bitirdi. Cebeci Ortaokulundan sonra orta öğrenimini Ankara Gazi Lisesinde tamamladı (1968). Aynı yıl SBF. Basın ve Yayın Yüksek Okulu'na (şimdi Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi) girdi. Bu okulun radyo-televizyon uzmanlık bölümünden mezun oldu (1972). Mezuniyetten sonra Türk Tarih Kurumu Yeni Türkiye Araştırma Merkezinde dökümantalist olarak çalıştı (1972-1974). Askerlikten (1974-1975) sonra Dergâh Yayınlarında (yayın yönetmeni, 1975-1977), TRT Kurumu'nda (Genel Müdür Danışmanı, 1977-1978), tekrar Dergâh yayınlarında (1978) çalıştı.

Yayıncılığa ara vererek Ankara’ya döndü ve Büyük Türkçe Sözlük'ü hazırlamaya başladı, Türkiye Yazarlar Birliğinin kuruluş çalışmalarını yürüttü ve Birlik Yayınlarını kurdu (1978-80). 1980’de Kültür Bakanlığı Sinema ve Telif Hakları Dairesinde sözleşmeli film yapımcısı ve senaryo yazarı olarak çalışmaya başladı, Film Denetleme Kurulu üyeliği yaptı. 1986’da Kültür Bakanlığından ayrıldı. Zaman gazetesinin yayın kurulunda yer aldı ve bu gazetede Kimlik başlığı altında günlük yazılar yazdı (1986-87). Tunuslu yazar Gannuşi ve arkadaşlarının ağır cezalara çarptırılmasını protesto etmek için Tunus elçiliğinin önüne siyah çelenk koyduğu iki arkadaşıyla birlikte tutuklandı ve Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM)’nde yargılandı (1987), beraat etti. Aynı yıl Zaman gazetesinden ayrıldı. Bir süre Yörünge dergisinde haftalık yazılar yazdı (1991-92). Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesinde yazarlık dersleri verdi. (1991-93). Vakit (Akit) gazetesinde günlük yazılar yazdı (1994-96) ve Birlik Medya AŞ’nin genel müdürlüğünü yaptı (1994-96). TBMM tarafından 22.05.1996’da Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğine seçildi. Bu görevi, Temmuz 2005’te sona erdi.

Halen Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Başkanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Evli ve 3 çocuk babasıdır.

 

Yazı Hayatı / Kültürel Hizmetleri

 

Mehmet Doğan'ın ilk yazıları üniversite öğrencisiyken Fikir ve San’atta Hareket dergisinde ilk yazıları yayımlandı. Hareket dergisi dışında seyrek olarak Türk Edebiyatı, Mavera, İslâm, İlim ve Sanat, İzlenim, Nehir dergilerinde yazdı. Yeni Devir, Zaman (1986-87), Yörünge (1991-1992), Vakit, Akit (1994-1996, 2009-2014), Vahdet (2014-2016) gazete ve dergilerinde günlük ve haftalık yazıları yayımlandı.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’nin yayınını planlayan ve ilk ciltlerinin yayınını yöneten Doğan, bu ansiklopedinin çeşitli maddelerini de yazdı. Ayrıca Türk Aile Ansiklopedisi’nin (3 cilt, 1991-92) yayınını yönetti.

Daha çok sosyal ve iktisadî tarih, fikir ve basın tarihi, dil gibi alanlarla ilgili olarak çalışmalar yaptı, televizyon metinleri ve senaryolar yazdı, çeşitli televizyon program ve filmlerinin yapımında görev aldı. Türkiye Yazarlar Birliği, Mehmed Âkif Fikir ve Sanat Vakfı, Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfının kurucularından olan Doğan, uzun süre Türkiye Yazarlar Birliğinin genel başkanlığını (1978-96, 2006-) yürüttü ve bu kuruluş tarafından yayımlanan Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı’nın yayınını (1984-96) yönetti. TYB Vakfının da kurucu başkanı olan Doğan, bu vakfın mütevelli heyet başkanlığını da (1991-96) yürüttü.

Yazarlık alanının tanımlanması, yazarların meslekî bir kuruluş çatısı altında toplanması, geçmiş büyük yazarlarımızın ve yaşayan yazarlarımızın tanıtılması yönünde çalışmalar yaptı. Safahat ve İstiklâl Marşı şairi Mehmed Akif Ersoy’un sürekli olarak anılması, Ankara’da Millî Mücadele sırasında ikamet ettiği Taceddin Dergâhı’nın korunmasını sağladı.  Taceddin Dergâhı etrafındaki kanunsuz ve ruhsatsız yapıların yıkılarak bölgenin İstiklal Marşı Bahçesi / Parkı haline getirilmesi için proje hazırladı. Milletin milli mutabakat metni olan İstiklâl Marşı’nın TBMM tarafından kabul edildiği 12 Martın millî gün şeklinde kutlanması için çaba harcadı. TYB Vakfı bünyesinde Mehmed Âkif Araştırmaları Merkezi kurarak Mehmed Âkif bilgi şölenlerinin yapılmasına öncülük etti. Yapılan şölenlerin bildirileri 8 cilt halinde yayımlandı.

Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı çatısı altında Türkçenin temel metinlerinin okunması için 1998’de “Safahat dersleri”ni başlattı. Ülke içinde Dursunbey / Suçıktı, Çorum, Konya gibi ilçe ve il merkezlerinde şiir şölenlerinin yapılmasına öncülük etti. “Yazar Okulu / Yazarlığa hazırlama seminerleri”ni planladı ve Türkiye’de yazarlık öğretimi konusunda ilk adımların atılmasına öncülük etti (2000). Millî Eğitim Bakanlığı’nın kelime yasakçılığı ve edebiyat müfredatını kısıtlayıcı uygulamalarına karşı mücadele etti (2001-2002).

D. Mehmet Doğan, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından gelenekselleştirilen birçok faaliyete öncülük etti. Bunlar arasında bilhassa Ahlâk Şûraları, Şehir Tarihi Yazarları kongreleri ve Tarihi Roman ve Tarihte Roman bilgi şölenleri sayılabilir.

Türk Dünyası ile münasebetlerin yeniden kurulması sürecinde, kültürel ve edebî ilişkilerin gelişmesinde önemli yeri olan Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenlerinin düzenlenmesine öncülük etti.

İlki 1992’de Türkiye’de, ikincisi Kazakistan’da, üçüncüsü Türkmenistan ve dördüncüsü Kıbrıs’ta, beşincisi Fransa/Strazburg’da, altıncısı Ukrayna/Kırım Akmescid’de, yedincisi Makedonya Üsküp’te, sekizincisi Azerbaycan Bakü’de, dokuzuncusu Kosova Prizren’de, onuncusu Kırgızistan Bişkek’te ve on birincisi Tataristan Kazan’da yapılan bu şölenler yanında, Türk dünyasının yazar kuruluşları başkanları arasında zirve toplantıları yapılması için çaba sarfetti. İlki 1993'de Ahmed Yesevi'nin hatırasına Türkistan'da (Yesi-Kazakistan) yapılan zirve, ikinci olarak Konya'da Mevlâna'nın hatırasına ithafen yapıldı (1996).

 

Ödülleri:

 

Tarih ve Toplum adlı eseriyle Türkiye Millî Kültür Vakfı teşvik ödülü (1978), Büyük Türkçe Sözlük’le Türkiye Yazarlar Birliği Dil Ödülü (1982) ile Büyük Türkçe Sözlük’ün geliştirilmiş 10. baskısıyla Özbekistan Yazarlar Birliği’nin Uluslararası Kaşgarlı Mahmud Mükafatına lâyık görüldü (1995). Türk dünyası ve Balkan Türklerinin kültürüne hizmetlerinden ötürü 7. Balkanlar Türk Kültürüne Hizmet Ödülünü aldı (2004). 2016 Kültür Bakanlığı Özel Ödüllerinden Edebiyat Ödülü D. Mehmet Doğan’a verildi. Karaman'da düzenlenen 735. Türk Dil Bayramı kapsamında, Büyük Türkçe Sözlük'ün geliştirilmiş yeni baskısından ötürü Karaman Dil Ödülü’ne layık bulundu (2012).

 

ESERLERİ:

 

Fikir Kitapları:

 

Batılılaşma İhaneti (1975, 36. bas. 2015), Tarih ve Toplum - Toplum Yapımızın Tarihi Oluşumu (1977, gen. 4. bas. 1998), Dil Kültür Yabancılaşma (1984, gen. 5. bas. 2013), Halka Karşı Demokrasi (1988, 5. bas. 1997), Camideki Şair - Mehmed Âkif (1989, gen. 5. bas. 2013), Türkiye'de Darbeler Müdahaleler ve Siyasî Sistem (1990, 5. bas. 2017), Kemalizm (1992, genişletilmişi: Bir Savaş Sonrası İdeolojisi: Kemalizm adıyla 1994), Kültürel Savaş ve Savaş Kültürü (1992, gen. 2. bas. 2005), İletişim veya Dehşet Çağı (1993), Kitaplık Kılavuzu (1996), Türkistan-Türkiye Gergefinde İran (1996),  Türkendülüsiye - Hilâl Operasyonu (1998, 2. bas. 2014), Bir Lügat Bulamadım (2001, 2. bas. 2014), Yüzyılın Soykırımı (2004, 3. bas. 2013), Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu (2007, 3. baskı 2012), Devlet Sözlük Yazar mı? (2007), İslâm Şâiri İstiklâl Şairi Mehmed Âkif (2008, 2. bas. 2013), Türkistan Türkiye - Türk Kimliğinin Coğrafyaları (2010), Son Darbe Ergenekon (2010), Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş (2013, 4. bas. 2014), Ömrüm Ankara - Bir Ankara Şehrengizi (2014), Kelimelerin Seyir Defteri (2015), İki Yol Açıcı: Nureddin Topçu ve Necip Fâzıl (2016), Neden Klasiklerimiz Yok? (2016). Ortadoğunun Türkçesi (2017).

 

Sözlükler:

 

Büyük Türkçe Sözlük (1981, geliştirilmiş 25. bas. 2014), Okullar İçin Büyük Türkçe Sözlük (1984, 6.bas. 1996), İlk Sözlük (1989), Temel Büyük Türkçe Sözlük (1994, 3. bas. 1996)

 

Film Metinleri ve Senaryolar:

 

Sanat Sözlüğü (1977), Ulucami (1977), Şairler Meydanı (1978), Kaybolan Şehirler (1985), Nureddin Topcu (1985), Mehmed Âkif (1986), Yaşayan Geçmiş (1987), Mimar Sinan (3 bölümlük dramatik belgesel,1988).

 

KAYNAKÇA: Sedat Yenigün / Batılılaşma İhaneti (Ortadoğu, 26.11.1975), Mete Tunçay (Milliyet Sanat, 28.11.1975), İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007, 2009) -  Ünlü Fikir ve Kültür Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 3, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Fomous People (2013),  Âfet Ilgaz / Kitap Mevsimi Kitaplar Lisan (Millî Gazete, 25.11.2001), D. Mehmet Doğan’la Dil Sözlükler ve Türkçenin Geleceği Üzerine (Akit, 29.11-2.12.2001), Taha Akyol / Türkçenin Zenginliği (Milliyet, 11.12.2001), Rasim Özdenören / Anlama Aczi (Yeni Şafak, 9.12.2005), M. Orhan Okay / Türkçe Nereye Gidiyor? (Zaman,  6.2.2005), Bekir Fuat-Mehmet Doğan (Gerçek Hayat, sayı: 228, 4.3.2005). 

D. MEHMET DOĞAN, TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNE GİRİŞ

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, inkılapları, gerçekleşme, uygulama ve sonuçları bakımından tartışılagelmiştir. Dönemin isimlendirilmesi dâhil olmak üzere, inkılaplarının tanımlanmasında kullanılan kavramlar üzerinde, sosyal bilimciler arasında birliktelik sağlamak mümkün olmamıştır. Yaşanılanın aktarılması, geleceği inşa etmek için yapılanların kutsanması ya da ötekileştirilmesi ikilemlerinde gerçek, niyetlere kurban edilmiştir. Türk İnkılap Tarihi, Devrim Tarihi, İstiklal Mücadelesi gibi kavramlaştırmalar tüm bu tartışmaların görünen sonuçlarıdır. Yazar D. Mehmet Doğan; gazeteci, fikir adamı, sivil toplum kuruluşu yöneticisi ve edebiyatçı kimliği ile Türkiye Cumhuriyeti tarihine yeni bir anlayışla yaklaşmak ve resmî tarih anlayışını sorgulamak düşüncesiyle kitabı kaleme almıştır. D. Mehmet Doğan, halen Yazarlar Birliği Vakfı Başkanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

D. Mehmet Doğan’ın, Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş kitabı; sunuş yazısı, giriş, dokuz bağımsız bölüm ve eklerden oluşmaktadır. Sunuşta yazar; Türk İnkılap Tarihi anlayışlarını değerlendirerek, resmî söyleme eleştirel bakışını ifade etmektedir.

Yazarın, “Cumhuriyetin ilk yıllarında demokratik bir rejim ortaya çıkmış mıdır?” sorusu, bize kitabın muhtevası hakkında ipucu vermektedir.

Bir hayli uzun tutulan girişte (s. 13-207), Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazılırken kullanılan terimler ve terimlerin ihtiva ettiği anlamlandırmalar üzerinde değerlendirmeler yapılmaktadır. Doğan, düşünce zemini ve adlandırmalar üzerinden, yeni bir Cumhuriyet Tarihi yazımı önerisi sunmaktadır. Alışılmış girişlerin aksine yazar, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin tartışmalı konularının tamamına, burada yer vermiştir. Millî Mücadele’nin, medrese ve tekke mensupları ile birlikte gerçekleştirildiğini, ancak zaferden sonra, harp sırasında omuz omuza vuruşanların, yeni devlet mekanizmasından uzaklaştırılarak, savaşılan düşmanın medeniyetinin benimsenmesine çaba harcandığını ifade etmektedir. Girişin sonuç kısmında, I. Dünya Savaşı’ndan Cumhuriyetin ilanını kadar yaşanan hadiseler, ayrıntılı bir kronoloji ile sunulmuştur. Genelde kronolojilerin kitabın sonunda ek olarak verilmesi, alışılmış bir usul olmasına karşın, D. Mehmet Doğan, kronolojiyi girişte okuyucu ile buluşturmuştur. Ancak Doğan’ın zaman bilgisi sunumu, geleneksel metodun dışında, ayrıntılı bir anlatım şekline dönüştürülmüştür. Bu yönü ile yazar, yeni bir tarih yazım denemesi de önermektedir.

Birinci bölümde, Millî Mücadele’nin muharebeler safhası incelenmiştir. Türk-Yunan harbi ve harbin Türkiye’nin zaferi ile sonuçlanması neticesinde imzalanan Mudanya Mütarekesi ve Lozan Barış Antlaşması, eleştirel bakış açısı ile ve perde arkası gelişmelerle sunulmuştur. Burada, Lozan Antlaşmasının imzalanmasının tercih mi, mecburiyet mi olduğu tartışılır. Bizzat imzalayan irade tarafından, antlaşma hükümlerinin ilerleyen zamanlarda değiştirilmeye çalışılması nedeni ile, Lozan Antlaşmasının bir mecburiyet olarak anlaşılması gerektiği ifade edilir. Lozan Antlaşmasından on üç yıl sonra Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalanması ve Hatay Meselesi gibi konular,

Lozan’ın imzalayanlar tarafından da bir mecburiyet olarak benimsendiğinin kanıtı olarak gösterilmiştir.

İkinci bölümde, yeni Türk devletinin yönetim biçiminin belirlenerek, Cumhuriyetin ilanı çerçevesinde Ankara’nın başkent yapılması, devlet yönetim biçiminin belirlenmesi konuları incelenmiştir. Mehmet Doğan, Mustafa Kemal Paşa’nın cumhuriyetin ilanına hızlı karar vererek, uygulamaya koyduğunu kendi beyanı ile açıklamaktadır. Esasen dönemin siyasi şartları gereğince, cumhuriyetin ilanının enikonu tartışılacak bir yönü bulunmamaktadır.

Yeni Türk devleti yönetim biçiminin cumhuriyet olacağı İngilizler tarafından bilinmektedir. Henüz 1919 yılında, İngiltere yüksek komiseri Joan de Roberck raporunda; “Mustafa Kemal’in hareketi Anadolu’da müstakil bir cumhuriyete doğru inkişaf ediyor” ifadesi ile durumu değerlendirmiştir.

Üçüncü bölüm, Hilafetin kaldırılması ve Osmanlı bakiyesi müesseselerin varlıklarına son verilen inkılapları ihtiva etmektedir. Halifeliğin kaldırılması, Osmanlı hanedan mensuplarının sürgüne gönderilmesi ve Halifeliğin kaldırılmasına dünyada oluşan tepkilerin incelendiği bu bölümde yazar, “yirminci yüzyılda dünyanın gidişatını etkileyen en önemli olayın 1917 Bolşevik İhtilali değil, Osmanlı Devleti’nin yıkılışı olduğunu” ifade eder.

Cumhuriyet devri Tek Parti idaresinin incelendiği dördüncü bölümde, kısa bir özet şeklinde Tevhid-i Tedrisat, Diyanet İşleri Riyaseti, Erkân-ı Harbiye-i Umumîye Riyaseti ve 1924 Anayasası değerlendirilmiştir. Burada, önemli konu başlıklarına ayrı bir bölüm ayrılmış fakat, iki sayfalık bir özetle bölüm bitirilmiştir.

Tek Parti idaresinin kurulma süreci, beşinci bölümde incelenmiştir. Burada, Türkiye’de siyasal iktidarın şekillendirilmesi, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın yönetimde tek başına mutlak söz sahibi olması ve muhalif parti denemeleri ele alınmıştır. Yazar, Kâzım Karabekir, Rauf Bey ve Adnan Bey’in Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin, Cumhuriyetin ilk muhalefet partisi olarak kurulmasını incelemiştir. Aynı dönemde Şeyh Sait İsyanının başlaması, isyan gerekçe gösterilerek ilk muhalefet partisinin kapatılması vb. hadiseler Türkiye’de Tek Parti yönetiminin kökleşmesi çerçevesinde değerlendirilmiştir. Yazara göre bu dönem, aynı zamanda inkılapların radikal biçimde ve büyük bir hızla gerçekleştirildiği, yeni Türkiye’nin şekillendirildiği zaman dilimi olmuştur. Genç cumhuriyetin iç problemlerinin arttığı sıralar görev verilen İstiklal Mahkemeleri, bu dönemde devrimlerin topluma benimsetilmesinin önemli araçlarından birisi olmuştur. Devlete seküler anlayışın yerleşmesinde, gerçekleştirilen devrimler kadar, devrimlerin önündeki engelleri

D. Mehmet Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş kaldıran İstiklal Mahkemelerinin de rolü olmuştur. Zorunlu değişimin ilginç anekdotları, yazar tarafından burada verilmiştir. Diyanet İşleri Reisinin, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl Başkanı olması, dönemin farklı ve ilgi çekici uygulamalarına bir örnektir.

Atatürk inkılaplarının tasnifinin yapıldığı altıncı bölümde yazar, inkılapları; Osmanlı Devleti’nin sona erdirilmesi ile ilgili uygulamalar, dinî durumlara ve dinî sayılan unsurlara karşı uygulamalar, teknik değişiklikler, Kemalizm’i ideolojileştirme ve statü kurulmasına ilişkin uygulamalar olarak sınıflandırmıştır. Yazara göre, Osmanlı kültürünü hatırlatan ve yaşatan değerlerin yasaklanması (klasik müzik gibi), batı kültürünün Türkiye’de benimsenmesini kolaylaştırmıştır.

Yedinci bölümde, Türkiye’de ikinci çok partili siyasi rejim denemesi ve sonuçları incelenmiştir. Yazar, Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulması ve Menemen olayını, toplum tepkisini ölçmeye ve inkılapların benimsenme derecesini görmeye yönelik manevralar olarak değerlendirmiştir. Bu gelişmeler neticesinde Cumhuriyet Halk Partisi, devletle bütünleşmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın ölümü, cenaze namazının kılınması, cenaze merasimi ve 1951 yılında çıkarılan Atatürk’ü Koruma Kanunu bu bölümde değerlendirilmiştir.

Doğan’a göre bu kanun, “Atatürk Kültü” oluşturmaya hizmet etmiştir. Cumhuriyetin A’dan Z’ye değerlendirilmesinin yapıldığı sekizinci bölümde, Atatürk’ün ölümü sonrasında yaşanan sistem tartışmaları, Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri arasında Atatürk’ün vefatından sonra ortaya çıkan anlaşmazlıklar ve iktidar mücadeleleri incelenmiştir. Türkiye, artık mirasçısı olduğu Osmanlı Devleti’nin aksine yöneticileri tarafından ulus devlet olarak tanımlanmaktadır.

ABD ve İngiltere gibi dünya siyasetine yön veren ülkeler, Türkiye’nin Anadolu’da bir ulus devlet olarak varlığını sürdürmesini benimsemişlerdir. Türkiye’nin siyaset yapıcıları da büyük devletlerin bu politikasına hem düşünce planında hem de siyaset planında itiraz etmemişlerdir.

Dokuzuncu bölümde, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasal sistemi değerlendirilmiştir. Yazar, Türkiye’yi tek adam yönetimine dayalı, oligarşik ve bürokratik bir cumhuriyet olarak tanımlamıştır.

Cumhuriyet Türkiyesi’nin, temel hak ve hürriyetler konusunda en hassas probleminin devletin mahiyeti konusunda teori ve pratiğin çakışması olduğunu ifade eden yazara göre; Türkiye her fırsatta Osmanlı Devleti’nin devamı olmadığını belirtirken, devlet bürokrasisi Osmanlıdan tevarüs eden alışkanlıklarını devam ettirmiştir. Özellikle 1924 yılından itibaren devlet, laik olarak tanımlandığı halde, siyasi gelişmeler ve iç sorunlar üzerine, ihtiyaç duyulduğunda kutsal devlet kavramı kullanılmaktan çekinilmemiştir.

Bölümler içerisinde, incelenen konularla bağlantılı bazı görüşler ve gelişmeler, “Çerçeve Yazı” başlığı ile sunulmuştur. Bu yöntemle, konu bütünlüğü bozulmadan, farklı bakış açıları değerlendirilebilmiştir. Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’ni, ana kaynağı, Nutuk olan, resmî tarih söyleminden farklı bir bakış açısı ile D. Mehmet Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş değerlendirmiştir. Cumhuriyet tarihi okuyucularına, Nutuk ile birlikte, diğer Millî Mücadele komutanlarının yazdıklarını ve İngiltere, Fransa, İtalya vb. ülkelerin kaynaklarını da değerlendirmelerini tavsiye etmiştir.

 

Halil İbrahim ÇELİK

Öğr. Gör., Necmettin Erbakan Üniversitesi Seydişehir Meslek Yüksek Okulu.

 

 

 

Yazar: Halil İbrahim ÇELİK

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör