Çevirmen,
yazar. (D. 1912, İstanbul - Ö.1972?, Ankara). Muvakkar Güran’ın eşi, şair Nâzım
Hikmet ile ressam Nazmi Ziya’nın yeğenidir. Ağırlıklı olarak çevirmenlik yaptı
ve dünya edebiyatından Türkçeye önemli eserler kazandırdı. Sosyalist düşünceye
inanmış ve TKP (Türkiye Gizli Komünist Partisi)’ye üye olmuştu. Tüm
sosyalistler gibi, önder saydığı Stalin’in 1953 yılında ölümünden sonra, milyonlarca insanın ölümünden sorumlu tutuluyor olması
nedeniyle, Rasih Güran bunalıma girdi ve bir türlü bu büyük yıkımın etkisinden
kurtulamadı: “Bize ya önceden yalan söylüyorlardı ya da şimdi yalan
söyleniyor.” diye düşünmeye
başladı ve bu nedenle kandırılmış olduğu düşüncesine kapıldı. Bu durumu
onuruna yediremedi; 1970’li yılların başında kanser sanısıyla hastaneye
yatırılması üzerine öleceğini umarak sevindi. Ancak kanser olmadığı anlaşıldı.
Bu haberi alan Rasih Güran, yatmakta olduğu Hacettepe Hastanesi’nin
üçüncü katından kendisini atarak hayatına son verdi. İntiharı
üzerine Rasih Nuri İleri, "Rasih Güran, dostların gayet iyi bildiği
etkiler karşısında, kalbinde Sinan Cemgil'in acısı, pencereden atlayıp intihar
etmiştir." diyordu.
ESERLERİ(Çeviri):
Gazap
Üzümleri (1961), Pippin IV’ün Kısa
Süren Salatanatı (1963), Bitmeyen
Kavga (John Steinbeck’ten, 1967); Ses
ve Öfke (William Faulkner’dan, 1965); Albert
Camus ve Başkaldırma Edebiyatı (John Cruickshank’tan, 1965); Kerenski ve Rus İhtilali (Aleksandr
Kerenski’den, 1967); Dünyayı Sarsan On
Gün (John Read’den, 1967), Nazi
İmparatorluğu: Doğuşu Yükselişi ve Çöküşü (3 cilt, William Lawrence
Shirer’dan, 1968), Troçki (Isaac
Deutscher, 1969), Çıplak ve Ölü
(Norman Mailer’den, 1970).
HAKKINDA:
Turgay Fişekçi / Kriz Günleri ve Rasih Güran (Cumhuriyet, 21 Ocak 2009).