Eğitimci,
şair. 1958, Gürün / Sivas doğumlu. İlk ve ortaokulu Gürün’de bitirdi. Ankara
Halide Edip Kız Lisesinden mezun olduktan sonra Ankara’da başladığı
yüksek öğrenimini İstanbul’da bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Felsefe Bölümü mezunudur. Öğretmen olarak görevini çeşitli illerde, uzun yıllar
Ankara’da sürdürdü. İki Gözüm adlı bir şiir kitabı vardır.
"Emekli felsefe
öğretmeni Rabia Deveci, eğitimi içselleştirmenin dışında şiiri, varoluşunun
soluğu olarak kabul eder. Başlangıçta İkinci Yeni çizgisinden yola çıkmasına
rağmen, zamanla güncel olayların etkisini özümseyip onları evrensele taşıma
bağlamında toplumsallığa da yönelmiştir. Kendisini odak yaptığı, bireysellikle
toplumsallığın iç içe geçtiği şiirlerinde, bireyselliğini en ince damarlarına
kadar yansıtmaya çalışır. Tutkuları yaşama sanatına dönüştürmeyi dener. İnsanı,
bütünselliği ve çelişkileri içinde ele alır. Kendine özgü varsıl, değişik
yapılı imgeler kullanır. Şiirlerinde öne çıkan izlek; kadınlık dünyası, sevi,
insan- insan kişiliği ve çocukluklarını geri isteyen ürkütülmüş çocuk
çığlıklarıdır.
Kısa şiirleri de olan şair kimi konularını biraz uzun
tutarsa da, kullandığı diyalog akışlı dil aracılığıyla destansı bir hava sağlamayı
amaç edindiği içindir. Çok yönlü tedirginlik dolu iç dünyasını sanat
çalışmalarıyla ödünlemeye çalışırken, kendisini her alanına geniş yüreklikle
uzandığı doğanın bir parçası olarak duyumsar. Dizem ve ezgi yönünden baştan
sona akıcı bir şiir dil kullanan ve Türkçenin tüm gizil güçlerini dizelerine
serpiştiren şair, derinlikli şiirler yazmaktadır." (Mehmet Aydın)
ESERLERİ
(Şiir):
İki Gözüm (1998), Bir Ömür Gezmesi (2016).
KAYNAKÇA: Mehmet Ali Öz / Gürünlü Şairler (2002), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007), Mehmet Aydın (Afrosyas Sanat, 2014), Kendisinden alınan bilgiler (Şubat 2016).
BOSNALI KADIN VE
ÇOCUK
RABİA DEVECİ
düşlerimde bile dokunamam sana
ellerim yanar bosnalı çocuk
gözlerinden akan yaşın denizinde boğulurum
koş gül oyna diye
ellerimi büyütüp ölümü toplamak isterim
gökyüzünden günahçasına yağan
nafile
ellerim paramparça
kollarım iki yanımda utanırım
oysa görselerdi Bosnalı çocuk
senin gözlerinde ılık rüzgârlar eser
senin gözlerin sevgiler denizi
senin gözlerin öfkenin panzehiri
senin gözlerin bosnalı çocuk ertelenmiş bir bahar
senin gözlerin yaşanmamış yazları saklar
senin gözlerin gökkuşağı
evrenimizi bir uçtan diğerine sarar
baksalardı gözlerine ısınırlardı bebeğim
kış gelmiş yürekleriyle gözlerinin alevinde
ve Bosnalı kadın Bosnalı ana
kadın olmak ne güzeldi oysa
başka canlara can verirken bedenin
sevgiyle sarıp sevgiyle sarılırken
sen bosna’da ben burada
çığlığın öfkemi şaha kaldırıyor
yüreğimin pınarları kurumada
bil ki onurun onurum
umudun umudum
çirkinsiz yarınlara ertelenen
ama sevgini ertleme yarınlara
günahtan doğan sevapçasına sar bebelerini
yüreğini koy onların yürekleri yanına
hem duydum ki hava soğuk
rüzgârlıymış hâlâ orada
o bebeler ki benim de bebelerim
çok uzaklar da olsa da
İki Gözüm- Kasım 1998 (öteki) / (s. 28-29-30)