Kafkas kahramanı (D.
1790’ların sonları, Hunzak / Avaristan - Ö. 5 Mayıs 1852, Nuha / Rusya). Doğum
tarihinin 1813 olduğunu yazan kaynaklar da vardır. Şeyh Şamil döneminde yaşamış
olan İmam Şamil’in naiplerinden olan Avar kökenli Kafkasyalı bir kahraman savaşçıdır.
Avar Hanlığı’nın merkezi olan Hunzak kenti yakınlarındaki Zai köyünde
doğdu. Annesinin Avar hanlarının çocuklarına sütanneliği yapması dolayısıyla,
Avar sarayında, akranı olan prenslerle birlikte büyüdü. On dört yaşında evlendi
ve ilk ciddi savaş deneyimini, Şubat 1830’da Ruslara karşı cihad eden Şeyh Gazi
Muhammed’in Hunzak’a saldırısı sırasında yaşadı. Kuzey Kafkasya’da Rus
yönetiminin yerleşmesini destekleyen Avar hanlığına karşı savaş açmış olan
Hamzat Bey’in öldürülmesi olayına katıldı (1834). İmam olarak Hamzat Bey’in
yerine geçen Şeyh Şamil’le Ruslar arasında bağlantı kurmak imkânından
yararlanarak el atından Şeyh Şamil’i destekledi.
Ruslarla 1830’da
yaşanan çarpışmada, Gazi Muhammed’e karşı Avar Mani’nin eşi Bahu Bike’nin yanında yer alan Hacı Murad, saldırıda
başarısız olan Gazi Muhammed’in müritlerinden kalan bayrak ve flamaları
toplayarak, ‘Avarların Ruslara bağlılığını göstermek’ amacıyla Tiflis’e
gönderdi. Gazi Muhammed’in ölümünden sonra yerine geçen Hamza, 25 Ağustos 1834’te Hunzak’ı ele geçirerek, Bahu
Bike ve oğullarını öldürttü.
Hacı Murad, Kafkasya’nın II.
İmam’ı Hamzad Bek’in, Avar Hanları’nın çocukları olan Hunzak prenslerini
öldürmesinden sonra ağabeyi Osman’la sütkardeşleri olan prenslerin intikamını
almak için Hamzad Bey’e bir suikast düzenledi. Suikast başarılı oldu ve
bunun üzerine de camideki Hamzad Bek’in müritleri ve suikastçılar birbirlerine
girdi ve bu arbededen sadece Hacı Murad kurtuldu. Sonra da Rus Çar’ının özel
iltifatlarını görerek Tiflis’e gönderilir.
Daha sonra Hacı Murad,
Hamzad Beyi ağabeyi Osman’la birlikte öldürmeye karar verdi. Hamzad’ı öldüren
Osman, aynı anda yakalanıp katledildi. Hamzad’ın ölümünden sonra Hunzak halkı
Hacı Murad’ın etrafında toplandı. Hamza’nın müritlerini kılıçtan geçiren Hacı Murad,
Hunzak’ta duruma hakim oldu. Sonra Avar Hanlığına getirilen Ahmet Han,
Kafkasya’da güçlenmekte olan Şeyh Şamil’e karşı, Ruslara, Hunzak’a bir askeri
garnizon yerleştirmelerini önerdi. Aslında Ahmet Han bununla, Hacı Murad’ın
gücünü ortadan kaldırmayı hedefliyordu. Nitekim, Ruslar 1837’de Avaristan’a bir
sefer düzenlediler. Bu durumdan yararlanan Ahmet Han, Hacı Murad’ın Şeyh Şamil’le
gizli ilişkisi olduğunu Ruslara bildirince, Rus Garnizonu Komutanı Lazaryef, 13
Kasım 1840’da Hacı Murad’ı tutuklattı. Hunzak’ta 10 gün boyunca bir topa
zincirlenen Hacı Murad, daha sonra Temirhanşura (Buynaks)’ya doğru yola
çıkarıldı. Ancak götürülürken Bustro köyü civarında, kendisini onlarca metrelik
bir uçurumdan aşağı atarak kurtulup kaçtı ve Hunzak yakınlarındaki Tsetmes’e
yerleşti.
Bu olaydan sonra
bir ayağı aksayarak yürümek zorunda kalan Hacı Murad, uzun bir süre sonra
yaptığı hatanın farkına vararak, zamanın İmamı olan Şamil’e bir mektup gönderdi
ve ona iltica etti. Şamil onu yanına çağırarak, onunla ilişkilerini geliştirdi.
Bundan sonra Hacı Murad, Rus generallerine birçok zorluk çıkarır ve yaptığı
manevralarla özellikle Avar süvarilerinden oluşan küçük birliklerle Rus
tabyalarını darmadağın eder. Dağlarda gerilla taktiği uygulayan Hacı Murad’ın
kullandığı taktikleri Ruslar anlamakta güçlük çekmiş ve karşısında hiçbir taktik
geliştirememişlerdir.
Hacı Murad’ın bağışlanma isteğini
kabul eden Şamil, Hacı Murad’ı Ocak 1841’de Avaristan’a naip (tahtta hükümdar
olmadığı zaman ya da hükümdarın çocukluğu sırasında devleti yöneten kimse)
tayin etti. Bunun üzerine iki bin kişilik bir Rus birliği 17 Şubat 1841'de
Tselmes üzerine yürüdü. General Bakunin’in ağır yaralandığı çarpışmadan sonra
Ruslar geri çekildi. Çarpışmada babasıyla iki kardeşini kaybeden ve kendisi de
yaralanan Hacı Murad, 29 Kasım 1841de Şeyh Şamil'in Avaristan seferine katıldı.
Bu seferde, Hunzak hariç, Avaristan’daki bütün Rus kaleleri ele geçirildi.
1846'da Kabardey bölgesine yapılan akınlara da katılan Hacı Murad, Terek Irmağı
kıyısında büyük bir Rus ordusunu bozguna uğrattı.
Hacı Murad, Gerbegil köyünde
bulunduğu sırada (Haziran 1848) Rus ordusunun yoğun top saldırısına uğrayarak bin
kadar kayıp vererek geri çekildi. Ancak 1849’da küçük bir süvari birliğiyle
Temirhanşura’yı bastı. Temmuz 1851’de, Şeyh Şamil tarafından, Hazar Denizi kıyılarındaki
Kaytak ve Tabasaran halkını Ruslara karşı ayaklandırmakla görevlendirildi. Ancak
Hacı Murad’ın, sert uygulamaları bölge halkının tepkisine yol açtı ve
şikâyetler Şeyh Şamil’e kadar ulaştı.
Bu ve benzeri şikâyetler, Şeyh Şamil ile Hacı Murad’ın arasını açtı. Şamil’in,
oğlu Gazi Muhammed’i halef seçmesi, ilişkilerini daha da gerginleştirdi ve
Şamil, Hacı Murad’ı naiplikten uzaklaştırdı.
Bu iki lider arasındaki ilişkinin,
ortalıkta dolaşan söylentilerin de etkisiyle giderek bozulması, Şamil’in
Çeçenistan’ın Avturi köyünde gizlice toplanan Naibler Meclisi’nde Hacı Murad’ı
hıyanette suçlaması ve Meclisin de onu gıyabında ölüme mahkum etmesiyle sonuçlandı.
Karardan haberdar olan Hacı Murad, 25 Kasım 1851’de Vodveezhenskoye (Chakheri)
Kalesi’ne giderek Ruslara sığındı. Kale komutanı Prens Vorontsov Hacı Murad’ı
Tiflis’e gönderdi.
Daha sonra, dağ hayatına ve
ailesine duyduğu özlem yüzünden bir rivayete göre de yeniden Şeyh Şamil’e
katılmak üzere kaçmaya karar veren Hacı Murad, atla yaptığı bir akşam gezintisi
sırasında dört arkadaşıyla birlikte kaçmaya başlar. Ancak Nuha’da, Albay
Korganov’un kendisini izlemesi sonucu kıstırılarak, arkadaşlarıyla birlikte 5
Mayıs 1852’de öldürüldü. Kesilerek Tiflis'teki Kafkasya Genel Valisi
Prens Vorontsov’a gönderilen başı, sonra kafatası halinde korunarak Rusya
Kunstkammer müzesinde sergilenmektedir. Hacı Murad’ın mezarı Azerbaycan
sınırları içinde olan eski Avar bölgesi Qekh’te bulunmaktadır.
Mezarının
Azerbaycan’nın Tengit köyü yakınlarında olduğu 1957 yılında Azeri bilim
adamları tarafından tespit edilen Hacı Murad’ın sefer nişanı, bayrağı,
seccadesi, testisi, sefer yemek takımı ve ölümünden bir süre önce çekilmiş olan
fotoğrafı Dağıstan Tarihi Müzesi’nde korunmaktadır. Serüvenlerini ünlü Rus
yazarı Leon Tolstoy“Hacı Murad” (1896) adlı eserinde romanlaştırmıştır. 1967
yılında Hacı Murad hakkında Cüneyt Arkın’ın da oynadığı bir sinema filmi
çekilmiştir.
HAKKINDA: Şerafeddin Erel / Dağıstan
ve Dağıstanlılar (1961), “Şeyh Şamil” (Büyük Larousse Ansiklopedisi, c.
18, s. 11064-11065, 1986), Büyük Larousse Ansiklopedisi (s. 4907, 1986),
TDV İslam Ansiklopedisi (c. 14, s. 490, 1996), Muhammed
Tahir el-Karakî / Dağıstan
Kılıçlarının Parlaması (1999).