Muallim İbrahim Cûdî

İslam Bilgini, Eğitimci, Yazar

Doğum
Ölüm
12 Nisan, 1926

Eğitimci, İslâm bilgini, yazar (D. 1864, Trabzon – Ö. 12 Nisan 1926, Trabzon). Küçük İbrahim Ağazade İskender Paşa müderrislerinden Yomralı Hacı Mehmed Efendinin oğludur. Hacı Kasım Mahalle Mektebinde okuduktan sonra Debbağhâne Mekteb-i İbtidâisini bitirdi. Müfti Medresesinde Hacı Faik, Hoca Durmuş gibi ünlü âlimlerden dersler aldı. Bir ara yanında ticaretle uğraştığı Kazazzâde Hacı İbrahim Efendi yanında tarafından on yedi yaşlarında iken Arapça öğrenim görmesi için Hicaz’a gönderildi. Üç yıl Cidde’de ve bir yıl kadar da Mısır’da kaldıktan sonra Trabzon’a döndü. Gençlik döneminde şiire ilgi duydu, Kur’an-ı Kerim’i ezberledi. Sonraki yıllarda yüksek medrese derslerine devam ederek Semercizâde Hacı Mehmed Efendi’den 1900 yılında icazet (yeterlilik) aldı.

İlk görevi, Trabzon’da Ali Naki Efendi’nin özel olarak açtığı Hamidiye Mektebinin Türkçe öğretmenliği ve ilk bölümünün yöneticiliği oldu. Yirmi dokuz yaşında iken sınavla Trabzon Ticaret Mahkemesi üyeliğine atandı. Bir süre mahkemeye başkanlık etti. İl Jandarma Teşkilatının düzeltilmesi için açılan Efrad-ı Cedide’de din dersleri, Posta Kumandanları Mektebinde Türkçe dersleri okuttu. Trabzon Gazetesi başyazarlığı, Maarif Meclisi üyeliği gibi hizmetlerde bulundu. Asıl ün yaptığı ve bütün ömrünce emek verdiği yönü öğretmenliği ve yazarlığı oldu. 1898’de yeni yapılan ve kuruluşunda katkıları da bulunan Zeytinlik Mektebinin ilk müdürü oldu. Ölümünden iki yıl sonra (10 Aralık 1928) Vilâyet Encümeni kararıyla bu okulun adı onun anısına İbrahim Cüdi Bey Mektebi olarak değiştirildi. Zeytinlik Mektebinin müdürlüğü ile birlikte İranlıların Trabzon’daki Mekteb-i Nâsıri adlı okulunun müdürlüğünü de yürüttü. Ayrıca, Fransızlara ait Frerler Mektebinde, Rum ve Ermenilere ait okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Türkçe, Arapça, Farsça ve kırâat (Kur’an-ı Kerim’i usûlüne uygun okuma) gibi dersler okuttu. Bazı okullarda Farsça, tarih, kitabet (kompozisyon), belâğat (edebiyat kuramları) ve aruz gibi dersler verdi. 1910 tarihinde yapılan sınavı kazanarak Trabzon Lisesi Arapça, Farsça ve din dersleri öğretmenliğine atandı. Ayrıca Kız Rüştiyesi (ortaokul) öğretmen ve müdürlüğü, Askerî Rüştiye tarih ve Türkçe öğretmenliği de yaptı.

Birinci Dünya Savaşı’nda Trabzon’dan gittiği Ünye’de (Ordu) bir yıl kaldı. Burada Muhcirçin Şefkat Hey’eti Başkanı olarak çalıştı. Millî Mücadele’de de Trabzon’da kurulan Muhâfaza-i Hukuk-i Milliyye Cemiyeti Başkanı oldu. Ayrıca her Ramazan ayında, camilerde vaaz ve nasihatlerde bulundu, halkla yakın ilişki kurdu. Ankara Sultânisi Arapça ve Dâru’l-Muallimât (Kız Lisesi) din dersleri öğretmenliği yaptı. Trabzon’un işgalinin sona ermesi üzerine 1918’de Trabzon’a dönerek lisedeki Farsça öğretmenliğine devam etti. İki kere teklif edilen Trabzon milletvekilliği önerisini reddetti. Gırtlak kanserinden öldü. Hatuniye Mezarlığında toprağa verildi. Daha sonra bu mezarlık kaldırılarak park yapıldı, cenaze de Şehir Mezarlığına (Sülüklü) nakledildi. Hammâmizade İhsan, onun ölümüne şu tarihi yazdı:

 

“Dest-i bidad-ı zaman fevtiyle

Açdı bir safha-i, hûnîn-i siyâh

Çıkdı bie cevherî târîh İhsan

Gitdi Cûdi gibi fâzıl eyvâh

 

“Gerçekten, onun başı yastıktan çok rahlesi üzerinde dinlenmiş, onun kalbe dönük gözleri ömrünün bütün şafaklarını seyretmiştir. Tanıyanlar bilirler ki, İbrahim Cûdî merhumun narin yapısı, sessiz gösterişsiz hali ve manevi yönü, muazzam bir tezat teşkil ederdi. Kısaca, sade ve ucuz bir zarf içinde çok değerli bir mazrufun çok pahalı bir mücevherin bulunduğuna açık seçik bir örnektir o...” (Şevket Çulha)

ESERLERİ:

ARAŞTIRMA-İNCELEME-SÖZLÜK: Teshîl-i Elifbâ-yı Osmâni (1894), Kırâat-ı Türkiye-Yahut Ahlâk (1899), e1-Kenzu’l-esnâ Fi Şerhi’l-Esmâ’i’l-Hüsnâ (1907, Allah’ın 99 isminin manzum şerhi), Ulûm-ı Dîniyye Dersleri (1909), İmlâ ve Kırâat (1909), Teshîl-i Sarf-ı Osmâni (1909), Kırâat-ı Türkiye Yahut Ahlâk Kitabı (1909), İlk Talim-i Kırâat (1909), Târih-i Enbiyâ ve İslâm (1910), Küçük Tarih-i Enbiyâ (1910), el-Haytu’l-Ebyad Yahut Ramazan Vâizi (1910), Talim-i Kırâat (1910), Rehber-i Avâmil (1911), et-Tarâif ve’z-Zarâif (1912, Arapça), Lugat-ı Cûdî (1913), el-Kenzü’l-Esnâ fî Şerhi’l-Esmâi’l-Hüsnâ (haz. Murat Yüksel).

ÇEVİRİ: Nevâdir-i Nefise (öykü, 1891, Arap Edebiyatından).

KAYNAK: Mahmut Goloğlu / Eğitimciliğin Önemi Eğitim Hareketleri (1970), Abdülkadir Karahan / V. Millî Türkoloji Kongresi (Türk Edebiyatı Seksiyonuna verilen ilk bildiri, 1983), Hüseyin Albayrak / Kuruluşunun 100. Yılında Cüdibey İlkokulu (1988), Murat Yüksel / Trabzonlu Mallim İbrahim Cûdî-Hayatı İnsanî ve Edebî Kişiliği (1989) - Trabzon’daki Türk-İslâm Eserleri ve Kitabeler (1991) - Geçmişten Günümüze Trabzon Şairleri 1: Osmanlı Dönemi (1993), İbnülemin Mahmud Kemal İnal / Son Asır Türk Şairleri (c. I, 1999), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).

GAZEL

Güzelsin pek güzelsin şive-gersin işve-persin

Nigâr-ı Nâzeninsin  dil-rübâ-yı  nâzenin-tersin

 

Sen ey ârâm-ı rühum rüh-ı neş’em neş’e-i ömrüm

Hayât-ı cân u dilsin cân u dil tahtında muzmersin

 

Nedir bu hüsn-i cân efrüz u evzâ’ı  tahammülsüz

Meğer sen ey ferişte-zâd bir rüh-ı musavversin

 

Açıl ey gonce-fem olsun bahâr-ı aşk nükhet-zâr

Nesim-i cân ile perverde üşküfe-i tersin

 

Ser-â-pâ cân evinden sözlerin Cüdi bürüz eyler

Ne rüh-engiz bir hiss-i rakik-i aşka mazharsın

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör