Mühendis, eğitimci, ıslahatçı
(D. ?, Narda / Yanya - Ö. 1836). Aslen
Mûsevî bir aileye mensup olup Türkiye’de modern bilimi
kuran öncülerindendir. Kaynaklarda adı Yanyavî
İshak” ve İshak b. Abdullah olarak geçmektedir.
18. Yüzyılın sonu ile 19. Yüzyılın başlarında, Osmanlı
Devleti’nde yenileşme devinimleri içinde orduyu
modernleştirme hedeflenerek Mühendishane-i
Bahri-i Hümayun (denizcilik
okulu) gibi askeri ve teknik yüksek okullar kurulmuş, Batıda gelişen modern bilimin Osmanlı
Devleti’ne girişini sağlayan bilim adamları arasındaki en önemli kişiliklerden birisi de İshak Efendi
olmuştur. İshak
Efendi’nin yaptığı geniş ve hızlı çeviriler, Tanzimat Dönemi öncesi Osmanlı bilim ve eğitim hayatında
yapılan köklü
değişikliklerden birisini oluşturdu.
İshak
Efendi, İbraniceyi aile çevresinde,
Yunancayı doğduğu kasabadan öğrenmiş;
Türkçe, Arapça ve Farsça eğitimi almış, medrese öğrenimi yanı sıra 1806-14
yılları arasında Mühendishane’de öğrenim görmüştür.
İshak
Efendi, Mühendishane’deki öğrenciliği sırasındaki zekâsı, bilgisi ve çalışkanlığıyla Başhoca Hüseyin Rıfkı Tamanî’nin
dikkatini çekmiş, Tamanî 1816’da Medine’deki kutsal binaların onarımı ile
görevlendirildiğinde, onu yardımcı
olarak yanında götürmüştü. Hüseyin Rıfkı Tamanî, Medine’de ölünce (1817), onun yerine atanan Ahmet Bey adında bir mühendisin
yardımcılığına getirmiştir.
1824 yılında Divan-ı
Hümayun çevirmenliğine resmen atanmış, bu görevi ile birlikte Mühendishane’deki kariyerini koruyarak halel gelmeden, 1829 yılının son aylarında Balkanlar ve kıyılardaki
istihkâmların kontrol ve onarımı işi ile görevlendirilmiştir.
Daha öğrenciyken matematik ve mühendislik alanlarında
sahip olduğu derin bilgi İshak Efendi'ye büyük ün
kazandırmıştı. Öğrenci iken Medine'ye
gönderildiği, dışarıdan kimi kişilerin ondan ders almak için geldikleri ve ayrıca
Mühendishane-i Bahrî Hümayun’da eğitim usullerinin
düzeltilmesi için onun bilgisine başvurulurdu. Mühendishane-i
Berri-i Hümayun’da eğitimin istenilen düzeye getirilmesi için, İshak Efendi Aralık 1830 tarihinde bu kuruma Başhoca
olarak atandı. İshak Efendi bu
göreve getirilince, Mühendishane’de birçok değişiklik yapma ve düzeni sağlama
yoluna gitmiş ve öncelikle, yetersiz hocaların işine son vermiştir. Bu
okulun eğitim düzeninde yaptığı değişiklikler,
dönemin yöneticileri kadar yabancıların da dikkatini çekmiştir.
İshak Efendi'nin 1833-34 yıllarında Mühendishâne'deki
derslerde yaptığı değişiklikler kapsamında; malzeme sağlanması yanında, öğretim düzenine de yeni
uygulamalar getirmiştir. 22 Ekim 1833 tarihli Takvim-i
Vekayi gazetesinde, hocalığını İshak
Efendi'nin yaptığı Mühendishane son sınıfının bir günlük eğitimi anlatılmıştır. İshak
Efendi, Mühendishane Başhocalığı sırasında, eğitim çalışmalarının yanında, fen eğitimi için gereksinim
duyulan birçok kitabı da yazmış ya da çevirmiştir. Bu
çalışmaları sırasında kimya eğitimine
katkılarda bulunduğu ve bu alanda bir eser yazdığı da söylenmektedir.
İshak Efendi, karakter olarak, görevine düşkün, çok çalışkan,
Mühendishane’de dersi olmadığı zamanlarda, gece ve gündüz, ya okuyarak ya çeviri yaparak ya da yazarak
zamanını değerlendirirdi. Dokuz yıl gibi kısa
bir zamanda birçok eser hazırlamış olması, onun ne kadar çalışkan olduğunun göstergesidir. Derslerinde gayet ciddi ve iyi
öğrenci yetiştiren bir öğretmendi.
Herkes tarafından sevilip sayıldığı, öldükten sonra Mühendishane'de anısına bir taş dikilmesinden anlaşılmaktadır. Çok renkli bir kişi olduğu ve tanıyanları etkilediği, kendine özgü birtakım
huyları ve merakları olduğu, özellikle nargile içmeyi sevdiği,
onu tanıyan öğrencilerinden bilgi derleyen Esat Efendi’nin
yazısından ve onunla yüz yüze görüşen J. De Kay’in
anılarından anlaşılmaktadır.
Şemseddin Sami Bey onun için; “Son Osmanlı döneminin en meşhur âlimi”
değerlendirmesini yaptı. Yetiştirdiği öğrenciler arasında kimyager Derviş Paşa,
Müşir (Mareşal) Emin Paşa ile Esat Paşa gibi daha sonraki dönemlerde
modern Batı biliminin, Osmanlı Devleti’nde gelişmesinde rol almış
birçok bilim, fen ve devlet adamı vardır. İshak Efendi, eğitimciliğinin yanında çevirdiği,
uyarladığı ve yazdığı eserler de çok önemlidir. Modern batı biliminin Osmanlı
Devleti’ne girmesini ve tanıtılmasını sağlayan en önemli kişilerden birisi olan
İshak Efendi’nin yazdığı eserlerin üzerinde geniş bir
araştırmaya ihtiyaç vardır. Özellikle yeni bilimsel
terminolojinin türetilmesindeki katkılarının, yeni
kavramların yerleşmesindeki etkisinin belirlenmesiyle onun Osmanlı bilim ve
kültür tarihindeki yeri daha iyi belirlenecektir.
Yalnızca Mühendishane-i Berrî-i Hümayun’da
etkili olmakla kalmamış; eserleri Osmanlı Devleti’nin diğer
modern askeri ve sivil okullarında da okutulmuştur. Mecmuâ-ı Ulûm-ı Riyâziye adlı eserinin
1841-45 yılları arasında Bulak'ta yeniden basılmış olması,
etkisinin Mısır'a kadar uzandığını gösterir. Eserlerinin bir bölümü basılmamıştır.
BAŞLICA ESERLERİ:
Rekzi ve Nasbu’l-Hıyam, Tuhfetü’l-Ümerâ fi Hıfz-ı Kıla (Bu iki kitap savaş teknikleri konusundadır),
Methal fi'I Coğrafya (1831), Usul üs-siyağa (Top Dökme Sanatı, Fransızca kitaplardan uyarlama,1831), Mecmua-i
Ulûm-ı Riyâziye (Osmanlı bilim
literatüründe; matematik, fizik, kimya,
astronomi, biyoloji, botanik, zooloji ve mineraloji gibi birçok doğa ve matematik bilimlerinin basılan Türkçe metinlerini bir arada
sunan ilk kitap,1831), Usûl-i İstîhkâmât (1834), Aksu’l Merâyâ fi Ahzi’z-Zevâyâ (1835, yükseklik ve mesafe ölçme aletlerinin
kullanımı ile ilgili bilgiler içermektedir).
KAYNAKÇA: Prof. Avram Galanti / Türkler ve
Yahudiler (1928), Bursalı Tahir Bey / Osmanlı Müellifleri (1915), Dr. A. Adnan Adıvar / Osmanlı
Türklerinde İlim ve Din (1943),
İsmail Soysal / Fransız İhtilali ve Türk-Fransız Diplomasi Münasebetleri
(1964), Muzaffer Erendil / Topçuluk Tarihi
(1988), Ekmeleddin
İhsanoğlu / Başhoca İshak Efendi: Türkiye'de Modern Bilimin Öncüsü (1989),
Alb. Nuri Aktaş / Topçu ve Füze Okulu’nun 200. Kuruluş Yıldönümü
1795-1995 (1995), TDV İslâm Ansiklopedisi (c. 22, 2000), İhsan Işık /
Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2, 2013) - Encyclopedia
of Turkey’s Famous People (2013) - Resimli ve Metin
Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2017).