Şair, yazar ve eğitimci. 16 Mayıs 1953, Konya / Bozkır / Bağyurdu doğumlu. Konya Öğretmen Okulu’nu bitirdi ve Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nde önlisans eğitimi gördü. 1974 yılından itibaren Cihanbeyli ve Konya’da sınıf öğretmenliği yaparak 1997’de emekliye ayrıldı. 2000 yılında İstanbul’da yeniden öğretmenlik mesleğine döndü.
Yurdagül Özay’ın şiirle tanışması, öğrencilik yıllarına dayanır. O yılarda Milli Eğitim Bakanlığı Yayımlar Dairesi Başkanlığı tarafından telif ödenerek Cennet Vatanım başlıklı şiirini alınması onu şiire ısındıran neden oldu. Daha sonraki yıllarda buna sekiz şiiri daha eklenerek Bakanlığın yayımladığı Devlet Kitaplarına girdi. Sonraki yıllarda şiir ve yazıları; Simav Anadolu Sanat, Ana, Hipokrat Medya, Millî Eğitim dergilerinde yayımlandı.
Öğretmenlik yıllarında araştırmaya dayalı olarak Konya İli ve İlçeleri, Benliğini Bulan Şehir Karaman, Çiniye Mührünü Vuran Şehir Kütahya adlı kitapları yayımlandı. MEB Yayımlar Dairesi Kurulu’nun tavsiyesi ile bir dizi çocuk hikâyesi, Eğitici Çocuk Hikâyeleri başlığıyla, diğerleri de Çocuk Hikâyeleri adıyla MEB Yayımlar Dairesi Başkanlığı ile özel yayınevleri tarafından yayınlandı.
1999 yılında Kütahya Birlik Televizyonu’nda Şiir Patikası başlıklı şiir programının sunuculuğunu yaptı. Uzun yıllar kimi gazete ve edebiyat dergilerinde köşe yazarlığı yaptı. 2003 yılında sesli şiirlerinden kimilerini Gül ve Diken adını verdiği şiir CD ve kasetinde toplayıp yayımladı. TSM formunda bestelenmiş olan sekiz şiiri TRT repertuarında girmiş, ayrıca değişik bestekârlar tarafından müziğin hemen her türünde şiirleri bestelenmiştir. Şiir ve yazıları; Simav Anadolu Sanat, Ana, Hipokrat Medya, Millî Eğitim dergilerinde yayımlandı. Yirmiden fazla şiiri; Mustafa Malay, Tuncay Sağlam, Tahir Sağlam, Tahir Sılay, M. Ali Sezer tarafından bestelendi. Onun sözlerinden oluşan bu şarkılar çok sayıda ses sanatçısı tarafından okunmuş ve müzik albümlerine alınmıştır.
Özay, 1997 yılında Gazeteciler Cemiyeti tarafından Yılın Kadını ödülüne,1998’de İzmir Çev-Kor tarafından Çevreci Edebî Eserler Yarışmasında Bir Zamanlar adlı hikâyesiyle ödüle değer bulunmuştur. 2010 yılında Bursa 6. Uluslararası Türkiye Aşıklar ve Şairler Şöleni’nde Şiir Okuma dalında birincilik aldı. Kütahya Şair ve Şiir Sevenler Derneği, ANASAM ve MSG üyesidir.
ESERLERİ:
ARAŞTIRMA: Konya İli ve İlçeleri (1995), Benliğini Bulan Şehir Karaman (1996), Çiniye Mührünü Vuran Şehir Kütahya (2001).
HİKÂYE: Eğitici Hikâyeler (1998), Çocuk Hikâyeleri (5 Kitap, 2000), Tatil Arkadaşım Benekli (2007), Benim Güzel Annem (2008).
ŞİİR: Bir Sonraki Gün (1999), Rüzgârın Gölgesi (2001).
KAYNAK:
Ahmet Özdemir / Geçen Yüzyıldan Günümüze Bir Demet Çiçek (Sivil Toplum
gazetesi, 2000), Şairlerimiz Güzelliklere İmza Atıyor (Son Haber gazetesi,
2000), Türkiye Yazarlar
Ansiklopedisi (2001), İstanbul’dan gelen şair Yurdagül Özay’ın başarıyla
sunduğu şölen (Bizim Tavşanlı, 23 Ağustos 2003), İhsan
Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2. bas., 2009, 2015),Tavşanlı Cevizdere Şehitleri
Gazileri Anma ve Tanıtım Derneği 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale
Zaferi'nin yıl dönümü (Haber Tavşanlı, 9 Temmuz 2011).
Ne zaman seni anlatmaya kalksam
Yüreğimi söker alırsın yerinden
Böleriz ortadan yarısı sen yarısı ben
Ben Anadolu olurum sen de ben
İşte bundandır toprağıma tutkunluğum
İlkyazın çiçeklenişi gibi inanışım bundandır
Hani gecenin urganı kopar da söker ya şafak
Hani ansızın çıkıverir kuşlar ortaya
Bir şeyler gürül gürül akar şuramda
Bir şeyler yanar alev alev
Deli olurum sevincimden
Bırak artık beni
Bir söğüt gölgesine bırak
Sürgün sularına yosunlu oluklarına bırak
Yaşamak odur işte
Çırpınan yürekte can nefeste seni yaşamak
Bazen bir bulut gölgesinde
Alıp başımı gittiğim olur uzak diyarlara
Sevda uğruna geçim kavgası uğruna
Özlemin takılır gelir her seferinde ayaklarıma
Oturup güllerden mevsimler yaparım
Kırk ikindilerle sularım
Sesimin mavisinde uçururum kuşları
Ceviz yeşiline çam yeşiline dikerim umutları
Şu kadar gücenmişlik yok sana inan
Bulamasam da çocukluğumu koyduğum yerde
Özlesem de gençliğimi zaman zaman
Bilirim çünkü ne rüzgâr eser kendiliğinden
Ne de fırtına diner sebepsiz
Şu yaşam savaşında şu geçim derdinde
Şu can korkusunda elde avuçta kalanla
Sevmek var ya seni sevmek
Yepyeni umutlarla
Karanlığın ötesinde gördüm
Ben hep seni
Dilsiz dualarımda sen vardın
En içli türkülerimde sen
Yaşamın kutsal kitabını
Sende okudum sende yazdım
Yürekte köz köz hissettim
Dondun
Zaman zaman gözyaşlarımda
Yükselen ruhta şahlanan duygularda
Hep toprak tadındaydın su tadında
Soludukça havanı kaynadı yüreğim
Oy Anadolu’m oy
Gayrı sana ne deyim
İşte aşk işte özlem işte yaşama gücü
Ve de kucağında ölmek sevinci
Tanrı’ya yakarış kadar içten
Tanrı’yı duyarcasına yürekten
Ve de gözlerim tetikte
Yüreğim namluya sürülmüş kurşuna benzer
Bu can buyruğuna verilmiş
Gerektiği yerde gerektiği zamanda
Vur emrini sen ver
Allah aşkına
Namerdim
Bu yürek kucağında
Ölümün tadına varmazsa
Namerdim