Nihat Aşar

Şair

Doğum
10 Mayıs, 1928
Ölüm
-
-
Eğitim
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Burç

Şair (D. 10 Mayıs 1928, Eskişehir – Ö. ). İlkokul, ortaokul ve liseyi (İzmir Atatürk Lisesi) İzmir’de tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdikten (1950) sonra idarecilik mesleğine Ankara Maiyet Memuru olarak başladı. Kaymakamlık stajını tamamladıktan sonra Mihalıççık kaymakamlığına atandı. Daha sonra ayı görevle Gerze’ye atanan Aşar, burada iki yıl süren görevinin ardından, 1958 yılı sonunda kaymakamlıktan ayrılarak Kızılay Genel Müdürlüğüne geçti. Bu genel müdürlükte çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 1975 yılında kurumun Genel Müdür Başyardımcılığına getirildi. 1977 yılında emekliye ayrıldı. Evli ve üç çocuk babasıydı. Eşi Sabahat Aşar ile kızı Meltem ve oğlu Levent İzmir’de, diğer oğlu Cüneyt Aşar Ankara’da ikamet etmektedir.

Nihat Aşar’ın şiir öykü ve makaleleri başta Varlık, Fikirler, Ülkü olmak üzere on beş kadar dergide; yine başta Milliyet ve Tercüman olmak üzere ondan fazla gazetede yayımlandı. Nihat Aşar’ın bir kısım şiirleri Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, Başlangıçtan Bugüne Kadar Türk Şair ve Yazarlar Sözlüğü, Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi (1966, 1967), Buket isimli bir şiir antolojisi ile Şair Kaymakamlar Antolojisi, Cumhuriyet Dönemi Gazeteci Şairler Antolojisi’nde yer aldı. Aşar’ın “Nasıl Geçti Habersiz O Güzelim Yıllarım” şiiri Teoman Alpay tarafından hicaz makamında bestelenerek ünlü sanatçılar tarafından seslendirildi. Bestelenmiş diğer şiirlerinden “Çalsam Bir Gün Kapını” ve “Nerede”, Turgay Merih tarafından; “Yaprak Dökümü”, “Saka Kuşları” ve “Cilveli Kız”, Asım Yücesoy tarafından; “Yemin Ettim Meyhaneden Çıkmayacağım” Levent Oner tarafından;  “Yeter Bu kadar Aşka”, Avni Anıl tarafından bestelenmiştir. Nihat Aşar, 25 Aralık 2005 günü İzmir’de vefat etti. Karşıyaka Kaymakamlığında düzenlenen devlet töreniyle Doğançay mezarlığında toprağa verildi.

Aşkı, memleket gerçeklerini en güzel deyişlerle dile getiren ve kendine özgü hayat felsefesi ve görüşlerini en lirik şiirlerle bize sunan  Nihat AŞAR, san’atın başarı çizgisini çoktan aşmış bulunmaktadır. Eserlerinin gelecek kuşaklara kalacağına ve adının dilden dile dolaşıp, gönülden gönüle taşacağına inanıyoruz. “ (Halil Soyuer)

Yedi meşalecilerden bu yana hece veznini bu kadar güzel kullanan Nihat AŞAR’dan başka kaç şair kaldı ki?” (Feyzi Halıcı)

Nihat AŞAR Hisar dergisi şairlerindendir. Şiirlerini konuşulan dilde yazmış, geniş bir hayal gücüyle derin bir lirizmi birleştirmiştir.” (İlhan Geçer)

ESERLERİ (Şiir):

ŞİİR: Ankara’daki Adam, Bir Dünya İstiyorum, Aydınlık (1968), Nasıl Geçti Habersiz (1972), Şiir Sofrası (2005).

ÇOCUK ROMANI: Esentepe İstasyonu (1999).

HAKKINDA: Mücellidoğlu Ali Çankaya / Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler (c. V, 1968), Okan Yüksel / İzmirli Ozan Gazeteciler (1997), Arslan Tekin / Edebiyatımızda İsimler ve Terimler (2. bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001).           

 

 

 

 

 

 

ŞİİRLER

ŞİİR SOFRASI

 

Gelin bu şiiri beşe bölelim

Sanki beş kişilik bir sofra gibi

Her bir dörtlüğünü dörde bölelim

Okunsun ezbere bir mısra gibi

 

Birinci dörtlüğü güle verelim

Kanatırsa eğer ellerimizi

Alalım dörtlüğü ele verelim

Eller belki anlar şiirimizi

 

İkinci dörtlüğü sebil edelim

Soğuk çeşmelerden akan su gibi

Gerçeği bilelim kabul edelim

Vurulan kuşların yavrusu gibi

 

Üçüncü dörtlükte dostluklar kalsın

Sızmasın araya boş hevesliler

Sevgiler çoğalsın küsler azalsın

Bilsinler ki dünya herkese yeter

 

Dördüncü dörtlüğü sevenler alsın

Saklasınlar onu hatıra gibi

Zaman yürümesin yerinde kalsın

Koşmasın ecele fırtına gibi

 

Beşinci dörtlükte bir gözler var ki

Kara desem değil; katran karası;

Gözleri öyle bir ışık saçar ki

Pırıl pırıl olur şiir sofrası

 

 

 

EYLÜL AKŞAMI

 

Bir garip hüzün bu besbelli

Ben böyle değildim eskiden

Karanlık basınca efkarlanan

Ve buğulu sıcaklığında aynalara

Mosmor gözlerle bakan

Beni değiştirdi yıllar, evren eskiyor

Hani ele avuca sığmayan çocukluğumuz

Hani maviliklerde kaybolan yedi renkli uçurtmam

Hani altından geçmek için çırpındığımız büyülü gökkuşağı

Gene de seviyorum yaşamayı

Hele birisi var içimde bilemezsiniz

Nasıl dopdoluyum düşüncesiyle

Kendisi bile farkında değil

Böyle çılgınca sevildiğinin

İçki dokunsa da yasak etse de doktor

İllede kadehlerden görmeliyim dünyayı

Bir kağıt parçası gibi buruşturup

Bir kenara attığım gençlik

Ve buğulu aynalarda kalan gözlerim

Her şeye rağmen yaşamak güzel

Bir eşsiz eylül akşamı gibi

 

(Şiir Sofrası, 2005)

 

 

 

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör