İbrahim Sadri

Tiyatro Oyuncusu, Tiyatro Yönetmeni, Şair

Doğum
Eğitim
Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İşletme Bölümü

Tiyatro oyuncusu ve yönetmeni, şair. 1963, İstanbul doğumlu. Kasımpaşa Lisesini bitirdikten (1980) sonra İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde başladığı yüksek öğrenimini yarım bıraktı (1983). Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İşletme Bölümünde okudu (1989). Selam dergisinde yazı işleri müdürlüğü (1984-86) yaparken çalışmaya başladığı Gece Oyuncuları adlı tiyatro topluluğunun iki yıl (1985-87) yönetmenliğini sürdürdü. Bir arkadaşıyla birlikte, çeşitli sanat etkinlikleri düzenleyen Atlas Gösteri’yi kurup (1987) yönetti. 1988’den itibaren bir süre Kitap Dergisi’nde sanat danışmanlığı yaptı. Turnelere çıkarak, Anadolu'yu yakından tanıma imkânı buldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Radyo ve televizyonlarda programcılık ve sunuculuk yaptı.

"Adam Gibi", İbrahim Sadri'nin 1998'den beri devam ettirdiği şiir-kaset serüveninin altıncısı ve kendinden en çok söz ettireni oldu. Şiirlerinde, Türkiye'de 60'lı yıllarda doğan ve 70'li, 80'li yılların kargaşa ile sükun arasında aykırı yaşam biçimlerini idrak eden gençlerin bakış açılarını, yaşadıklarını ve geçirdikleri süreçleri yansıttı.

Şiirleri ve mizah yazıları; Mavera (1985-88), Gurbet (1986), Yeni Devir (1986), Millî Gazete (1986-87), Kitap Dergisi (1986-89) gibi dergi ve gazetelerinde yayımlandı. Oyun yönetmenliğinin yanı sıra çeşitli tiyatro toplulukların oyunlarında sahneye çıktı. Kanal 7 ve TGRT televizyonlarında mizahi ve şiir okuma programları hazırlayıp sundu. Düzenlediği şiir dinletileriyle tanındı. Daha çok dramatik metinlerden oluşan şiir kasetleri çıkardı.

ESERLERİ:

BANT TİYATROSU: Mu’te Destanı (1986), Hicret (1987), İşte Afganistan (1987), Şube Bizim Dünya (1988), Patagonyanın Sesi (1988), Mekke Fethi (1988), Falan Filan Mesela (1989).

MİZAH: Cihad Köfte Salonu (1990).

OYUN: İnsanlar ve Soytarılar (oyn. ve bas., 1986), Efendi Hayrettin (oyn., 1987), Sanat Manata Karşı (oyn., 1987), Garangol (oyn., 1987).

ŞİİR: Memleket Havaları (1999), Adam Gibi (2000), Paramız Yoksa da Haysiyetimiz Var (2001), Aşk 29 Harftir (2008).

DİĞER ESERLERİ: Sepia.

ALBÜM: Hüzün Şiirleri, Ben Aşkı Satın Aldım, Eylül Yağmuru, Adam Gibi, Öylesine Sevmiştim, Bir Adın Kalmalı, Bir Şey Söyle, Ben Sana Mecburum, Bırakıp Gittiğin Kadarız, Sensiz Yarım, Kırmızı Araba, YAD (2011).

KAYNAK: İhsan Işık / Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2009) - Ünlü Sanatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 5, 2013).

 

SEN BENİM ONYEDİ YAŞIMSIN

SEN BENİM ONYEDİ YAŞIMSIN

 

İBRAHİM SADRİ

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

Deli çağımsın…

Sen benim ayakkabılarımın arkasına ilk basışımsın .

İlk cigaram, ilk ıslığım, ilk kızgınlığım, ilk aldanışımsın.

Sen benim ilk ütülü beyaz gömleğim ,

İlk şiirim, ilk kavgam ,

Yaşamı ilk farkedişimsin .

Sen benim onyedi yaşımsın…

 

Yazlık sinemanın kapısında saçları taralı bir oğlan.

Cebinde iki gazoz parası

Gönlüne tarifsiz rüzgarlar dolan .

İki film bu akşam,

Birinde Yılmaz Güney oynuyor, birinde Fikret Hakan.

Bak Suat Sayın söylüyor cızırtılı plaktan:

‘…Rüyadır gördüğün bütün düşler ,

Gözlerin aklımı perişan eyler ,

Aşk masalından şarkılar söyler ,

Beni hülyalara salan gözlerin …’

Yazlık sinemanın kapısında saçları taralı bir oğlan ,

Bir külah çekirdeği, mangal gibi yüreği var, bilesin…

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

Deli çağımsın…

Aynaya ilk bakışım ,

Babamla ilk kavgam,

Evden ilk kaçışımsın.

Serçeleri sevdimse senden,

Minibüslerde muavinlik ettiysem.

‘Bir Teselli Ver’i dinlediysem Orhan Gencebay’dan,

Emirgan’da çay içtiysem,

Tophane’de sabahçı kahvelerini öğrendiysem ,

Nerden bildiysem şiirlerini Ümit Yaşar’ın,

Pazar sabahları kapının önünden geçtiysem,

İçimdeki kıpır kıpır bu soluk nereden …

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

Deli çağımsın…

Okulu ilk asışım,

İlk kez birine gümüş kolye alışımsın.

Sen benim ilk sakarlığım, ilk tuhaflığım, ilk yakalanışımsın.

Sen benim onyedi yaşımsın…

 

Mahallenin delikanlısı,

Elleri ceplerinde, dudağında ıslığı,

Başında kavak yelleri.

Şarkılar mırıldanıyor.

‘Zalimin zulmü varsa sevenin Allahı var’ yeni çalıyor 45lik plaklardan.

Hayri Şahin ortalığı kavuruyor.

Mahallenin delikanlısı,

Cebinde iki gazoz parası.

Yüreğinde garip bir pıtırtı

Alışmaya çalışıyor sana alışmaya.

Akşamları işportaya çıkıyor,

Bir defter, bir kalem, bir de çakı alana aynayı bedava veriyor.

Yani günler geçiyor onyedi yaşının bütün tadıyla …

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

Deli çağımsın…

İlk maça gidişim, Cemil Turan’ı ilk seyredişim, ilk sevincimsin.

Ben anamın muskasını nasıl astıysam göğsüme öyle güvendiğimsin.

 

Sabahları eskici geçiyor kapıdan

Karşı komşu Nafile Teyze bakkaldan ekmek istiyor

Çocuklar top kovalıyor mahallenin arsasında

Bir bakıyorum cama da iki güvercin konuyor iyi mi,

Herşey güzel oluyor.

Bu hengame nasıl yakışıyorsa İstanbul’a bana da aşk öyle yakışıyor.

Anam koş kapa diyor muslukları,üç gündür akmayan sular geliyor.

Ben onyedi yaşındayım, hayat benden yana duruyor …

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

Deli çağımsın…

Sen benim ayakkabılarımın arkasına ilk basışımsın.

İlk cigaram, ilk ıslığım, ilk kızgınlığım, ilk aldanışımsın.

Sen benim ilk ütülü beyaz gömleğim,

İlk şiirim, ilk kavgam, yaşamı ilk farkedişimsin…

 

Sen benim onyedi yaşımsın,

Sen benim, sen benim, sen benimsin.

Sen benim herşeyimsin.

Hiçbirşeyimsin, hiçbirşeyimsin..

 

İbrahim Sadri

 

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör