Şair, eğitimci, bürokrat (D. 8 Kasım 1950, Artmak köyü /
Pınarbaşı / Kayseri - Ö. 30 Mart 2017, Ankara). İlkokulu köyünde, ortaokulu
Aksaray'da okudu. İstanbul Halkalı Ziraat Lisesi (1970), Atatürk Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1977) mezunu. Gazi
Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünde yüksek lisans yaptı (1981).
Bilal Coşkun önce Tarım Bakanlığında memurluk (1970-78)
yaptı. Daha sonra Ankara Polis Koleji edebiyat öğretmenliği (1978-85), Ankara
Polis Akademisi öğretim görevliliği (1985 -89), Başbakanlık müşavirliği
(1989-93), Milletvekili danışmanlığı (1993-96), Tarım Bakanlığında şube
müdürlüğü (1996-97), TBMM’de Milletvekili danışmanlığı (1998-2005), Kültür ve
Turizm Bakanlığında Yayınlar Dairesi Başkanlığı görevlerinde bulundu.
Bilal Coşkun, 30 Mart 2017, Perşembe akşamı (Regaib
Kandili) Ankara'da vefat etti. Cenazesi 31 Mart 2017 Cuma günü Karşıyaka
Mezarlığı Camiinde kılınan ikindi namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığında
toprağa verildi.
Vefatı oğlu Muhammed Emin Coşkun tarafından duyurulan Bilal
Coşkun'un cenaze törenine; Ankara'nın siyaset, bürokrasi, yazar ve medya
çevrelerinden büyük bir kalabalık katıldı. Türkiye Yazarlar Birliği, Çocuk
Edebiyatçıları Derneği, Memur-Sen, Server Vakfı üyesiydi.
Bilal Coşkun'un İntizar adlı
ilk şiiri 1969’da Yeni Sabah gazetesinde (Kayseri) çıkmıştı. Şiirlerini
ayrıca Bab-ı Alide Sabah, Yüzakı, Seher Vakti (1969-70), Sur
(1976-95), Türkiye (1985-88), gibi çeşitli dergi ve gazetelerde
yayımladı. Şiirleriyle kazandığı ödülleri bulunmaktadır.
ESERLERİ:
ŞİİR:
Mizan (1980),
Yavru Kuş (çocuk şiirleri, 1991),
Gül Rengi Ufuklar (2002),
Sevdana Düştü Gönül.
ANTOLOJİ:
Günümüz Yazarlarından Seçme Hikâyeler
(Sırr Er ve Rıfkı Kaymaz ile birlikte, 1987).
KAYNAKÇA: İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye
Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) -
Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi
(2007), Oğlu Muhammed Emin Coşkun'dan Bilgi Teyidi (31 Mart 2017), Kayserili
şair Bilal Coşkun vefat etti (sanalbasin.com, 31 Mart 2017).
Hoşgör feryâdı
cânâ, sevdâna düştü gönül !
Sırrı ifşa
olundu, meydana düştü gönül.
Dolaştı bunca
zaman âvâre dağ-bayırı
En sonunda çâresiz,
bu hana düştü gönül.
Aradı her çehrede
saadet umudunu
Buldum dedi, mecalsiz
kapına düştü gönül…
Zaferin
meydanında ganimet dağıtıldı
Şanına lâyık
değil ya sana düştü gönül.
İnletiyor dünyayı
işte âvâzım coşkun;
Hoşgör feryâdı
cânâ sevdâna düştü gönül !..
(Mizan, 1980)
Aşkı oku dediler, elif-bâ'ya
düştük biz,
Çölde idik nihayet bir vahaya
düştük biz,
Bir çok sahte gülüşte -gûyâ- aşkı
vehmettik
Bin sevdânın peşinden bir sevdaya
düştük biz.
(Mizan, 1980)