Şair ve yazar. 21 Ekim 1950, Ulukışla / Niğde doğumlu. İlkokulu köyünde (1965), liseyi Niğde Lisesinde (1970) bitirdi. İşletme Fakültesindeki öğrenimini üçüncü sınıfta yarım bıraktı. Basın ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu (1998) mezunu. 1973’ten itibaren resmî ve özel kuruluşlarda memur, teknisyen, sendikacı, editör olarak çalıştı. 1994’ten itibaren Bizim Gazete ile Doğan Haber Ajansında çalıştı. Gazetelerde köşe yazılığı yaptı ve gezi yazarı yazdı.
İlk şiiri “Yayla
Düşü”, 1 Eylül 1970 tarihli Kurtuluş dergisinde çıkmıştı. Diğer
ürünlerini Gösteri, Milliyet Sanat, Dil, Türk Dili, Evrensel, Aykırısanat,
Damar, Kıyı, Karşı, Tarla, Cumhuriyet Kitap, Milliyet, Dünya, Şiir Ülkesi,
Merhaba, Bizim Gazete, Papirüs, İnsancıl dergi ve gazetelerinde yayımladı.
“Güle Güle”
adlı öyküsü 2000’de Zeki Öktem tarafından sinema filmi olarak çekildi. Türkiye
Yazarlar Sendikası ile Edebiyatçılar Derneği üyesidir.
Ödülleri:
1976 yılında
“Merhaba Komşu” başlıklı denemesiyle Sofya Radyosu Türkçe Yayınlar Servisinin
özel ödülünü kazandı. Kanayan Türküler’deki şiirleri Makedoncaya
çevrildi. 1996’da Küba Uzak Değil ile Latin Amerika Edebiyat Ödülünü, Dudak
İzi ile 1999’da Ortadoğu Al Cahez Şiir Ödülü ve 2000’de Aykırısanat Şiir
Ödülünü aldı.
ESERLERİ:
Şiir: Gökkuşağı Tarlası (1990),
Yeni Zamanlar Dervişi (1994), Sevginin Uçları (1995), Kanayan
Türkü (1995), Dudak İzi (1998), Yitik Zaman Işığı (2003).
Araştırma-Eleştiri: Sendikal
Kriz ve Endüstriyel Demokrasi (1993), Şiir Dünyası (1996), Okudukça
- Portreler 1 (1996), Yazdıkça - Portreler 2 (1999), Çin’den
Maçin’e Kına Gecesi Türküleri (2000), Mübadele / Nüfus Değişimi Acısı (2000).
Anı-Gezi: Küba Uzak Değil (1997), Leyleği
Havada Gördüm (2000).
Antoloji: Çağdaş Öykü Antolojisi (2000).
KAYNAKÇA: Onat Kutlar / Dursun Hiç
Durmasın (Cumhuriyet, 1993), Salah Birsel / Maydanozsuz Şiirler (Türk Dili
Dergisi, 1997), Osman Numan Baranus / Yörük Şiirleri (Papirüs, 1999), Osman
Nuri Poyrazoğlu / Kitap Kitap Şiir Gelir Bizlere (2000), TBE Ansiklopedisi (c.
2, 2001), İhsan
Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) - Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2007).
01 Aralık
2019 Pazar günü, İkindi Namazı sonrası, Karacahmet Şakirin Camisi’nden
uğurlayacağız. Işığı bol olsun… Yakınlarının başı sağolsun…
Turgut
Acar Öykücülüğü Farkı…
Geçen
hafta Turgut abi ve oğlu ile birlikte öykü tadında kahve içtik, lafladık ve
ağız dolusu güldük… “55 Soruda Turgut Acar Öykücülüğü”nü tartıştık. “Penguen
Oteli”nin lobisinde, “Acar” ve şiir tadındaki öykülerle “Gezi Aydınlığı”nda
voltaladık, yeniden…
“Akşam
alacasını giyinmiş karanlık gecesini bekliyor. Ali Usta, tümseğin kenarına
çömelmiş duruyordu. Sokağa yavaş yavaş inen karanlığı okşuyordu sanki… Bu
nedenle de Ali Ustanın dertlerini anlamak olanaksızdır… Ama ben, her şeyin
ötesinde öleceklerini bile gözlerinden anlarım… Nasıl mı, kırmızıdan pembeye,
sonra da beyaza dönüşür gözleri…”
“55 Soruda
Turgut Acar Öykücülüğü” kitabında, 44. soruya Acar’ın verdiği yanıt şöyle:
“Öykü kişileri iki türlüdür bende. Bir türlüsü; hiç usumda yokken, birden karşıma
çıkar, “yaz beni” der. Alırım ben onu, kendi kalıplarımdan geçirip yazarım.
Ötekini kendim yaratırım. Her ikisinde de kişilerim huysuzdur. Başlarını alıp
gitmek isterler ama izin vermem. Diyeceğim, öykü kişilerimi şımartmam.
Dizginler hep elimdedir. Bazen beni yendikleri de olur, ses çıkartmam. “Var
olsun” derim, arada bir. Genellikle ben de, ne dersem ol olur sonuçta…”
İçinde,
özünde insan olan ve toplumcu gerçekçi edebiyatın yankısı denilebilecek türden
öykülerin yazarı Turgut Acar’ın öyküleri; dil bayrağımız Türkçenin zenginliği
anlaşılırlığı, duruluğu, Türk kültürü ve Anadolu insanının gerçeklerine
yaslanmaktadır. Ondan beslenmektedir…
Yaklaşık
otuz yıldır benimde içinde olduğum; Fazıl Hüsnü Dağlarca, Salah Birsel, Ahmet
Miskioğlu, Mustafa Öneş, Mehmet Başaran, Muzaffer Uyguner, Yılmaz Çongar, Anıl
Merişenli, Sencer Karacalıoğlu, Necati Tosuner, Hürriyet Yaşar, Mehrizat
Poyraz, Türkay Korkmaz, Nevra Bucak, M. Günay Demiray, Nevzad Odyakmaz, Lütfi
Kaleli, Gülseren Engin, Mustafa Yılmaz, Tanju Akerman, Eray Canberk, Hasan
Taşçı, Zeynep Aliye, Tansu Bele, Elif Sorgun gibi pek çok edebiyatçının
katıldığı Kadıköy ve Bostancı Edebiyat Sohbetleri etkinliklerinde; diğer dost
ve abilerin yanı sıra, Turgut abinin yeri farklıdır. Dinlemesini ve yerinde
konuşmasını bilen, zamanını ayarlayan, gereksiz lakırtılardan ve dedikodulardan
hoşlanmayan, ağız dolusu gülmeyi ve rakı sofrasının kurallarına uymayı,
seven-bilen, aksakal-bir yeni zamanlar dervişidir Turgut Acar. Dadaş onuru,
vakur duruşu, aydın belgeliği ve dost Anadolu insanı yardım severliği ile göze
batan Turgut Acar, yüzünü dolduran ve ağzını kapatan gür bıyıkları ve şavkıyan
sevecen gözleri ile güven vermektedir çevresine…
Tüm
dünyadaki savaşlar, açlar, yolsuzluk ve yoksulluklar yanı sıra; sevgide odaklanma,
sevgiyi sebil eyleme, mutluluk ve güzellikler ilgilendirir Turgut Acar’ı…
Ülkemizin her köşesinde ve yanımızdaki her şey Acar’ı, odak noktasından avlar
ve içine çeker… Yazar anılarda yaşar ya
da anıları yaşatır; yalın, süzsüz, abartısız ve imge yüklü şiir tadındaki
candan öykülerinde…
Asırlık
öykü çınarı Turgut Acar abi ile Ekim 2019’da yaptığım dost sohbetinde, yazı ve
öykü serüvenini şöyle özetledi: “Dursuncuğum, yazarken asla konu bulmakta
zorluk çekmem. İçinde insan olan, insan ve doğa sevgisine dayalı, daha doğrusu
sevgiye dokunan her konuyu öykülendiririm. Yazarken kimseye öykünmem. Kendi
bildiklerimi, görüp yaşadıklarımı, say ve yalın bir Türkçe ile büyük önem
gösteririm. Bu büyük dilin tadını kağıda dökmek için kılı kırk yararım.
Öykülerimde halk dilini yeğlerim. Bunu yaparken sözcüklerin en sevimli
olanlarını seçerim. Birbiriyle sevişen sözcüklerin yan yana gelmesini sağlarım.
Öykü üzerine söylenecek çok şey vardır. Son söz olarak şunu derim: Öyküde söz
cambazlığı, artı süsleme; özün anlaşılmasına ket vuracağı gibi akıcı olmaktan
da uzaklaşır. İyi öykü sözün hasıyla
yazılır…”
Tüm
dünyada emperyalizme karşı, bağımsızlık ve özgürlük savaşı veren mazlum
ulusların esin kaynağı Baş Komutan Kemal Atatürk’in izinde ve Anadolu
Medeniyeti aydınlığında; Dil kirliliği ile savaşım veren ve dil bayrağımız
Türkçenin arınmasından yana olan usta öykücü Turgut Acar’ın, okullarda mutlaka
okunması gerekli acar öykülerini, haz duyarak ve doyarak okumanın dayanılmaz
hafifliğini yaşıyoruz, yeniden… İyi ki varsın sevgili abim, güçlü yazar ve can
dostum Turgut Acar…
Turgut
Acar tüm kitapları seçkin kitapçılarda ve internet satış noktalarında…
55 Soruda
Turgut Acar Öykücülüğü-Turgut Acar
İkinci
Adam Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2016
KAYNAK:
Dursun Özden, Usta Öykücü Turgut Acar abiyi kaybettik
(dursunozden.com.tr, 30.11.2019).